BSL -48-

5.6K 272 115
                                    


"Pınarcım sence güzel mi?" dedi kız gelinlikle aynada kendisini incelerken. Her gelinlik provasına geldiğinde yüz defa aynı soruyu soruyordu herkese. Zaten bir gelinlik provasına annesi, Sevgi annesi, Pınar, Ayşe, şu anda yanlarına tatile gelmiş Nihal ve Hande olarak gidiyorlardı. Epey kalabalıklardı yani. Özellikle Sevgi annesini kendisi istiyordu yanında. Zira onsuz bir şeyler almaktan, bakmaktan hoşlanmıyordu. Zevkine güveniyordu Sevgi'nin.

"Miray melek gibisin, çok ciddiyim. Senin neresi aklına takılıyor, anlamıyorum."

Gerçekten de öyleydi. Kusur bulamıyordu kimse, zayıf bedeni biraz da olsa kilo almıştı ve birazcık boyu olsa mankenlere taş çıkartacak bir fiziğe sahipti. Bembeyaz teniyle beyaz gelinlik bütünleşmişti. Gelinliği prenses model olmasına rağmen onu çocuk gibi göstermemişti. Son provaydı bu zaten.

"Bende beğendim aslında ama bir kusur var mı diye merak ediyorum." Dedi Miray.

"Hayır annecim, olsa söylerim biliyorsun. Kusursuzsun." Dedi Sevgi. O sırada perdenin arkasından Boran'ın sesi geldi.

"Giriyorum içeri."

"Saçmalama Boran, uğursuzluk getirir." Dedi Hande hemen perdenin arkasına geçip onu uyararak.

"Ne uğursuzluğu be, göreceğim yakında zaten."

"Düğünden önce bakılmaz ama."

"O ben damatlık seçerken neden bakıyor?"

"Aynı şey mi Boran?" diye uyardı onu Kubilay.

"Hah konuştu bizim kılıbık Kubilay."

"Ulan ne söylesem kılıbık Kubilay, geniş Kubilay, hanım köylü Kubilay."

"Yalan mı oğlum Pınar tuvalete gitme dese gitmeyeceksin."

"Haha çok komiksin."

"Duyuyorum Boran Bey." Dedi Miray sinirli çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Ben sana en azından tuvalete gitme demiyorum, ne var bir kere de sen benim sözümü dinlesen."

"Şu perdeyi açıp bir yüzünü göreyim senin, göstereceğim bu lafları." Dedi Boran. Hala sinirliydi.

"Bu gidişle sen beni düğün günü de göremeyeceksin ya, dur bakalım."

***

Öyle bir kına gecesi yapmışlardı ki, olayı eksik olmamıştı. Öncesinde her şey güzeldi. Ağlamasını defalarca teklif etselerde mutluluktan havalara uçacaktı ağlamak ne mümkün! Boran'ıma kavuşuyorum ben, ağlayamam, demişti açıkça. Gelen misafirlerin bazılar tarafından edepsiz olarak nitelendirilse de Sevgi onun bu hareketinden epey memnun olmuştu. Miray'ın oğlunu ne kadar sevdiğini bir defa daha anlamıştı ve kızda kendisini görmüştü. Zira kendisi de kına gecesi olduğu vakit ağlamamıştı, bunu kınadan sonra Miray'a anlattığında epe gülmüşlerdi.

Kınası ilerleyen saatlerde ayyaş Boran tarafından basılmıştı. Normal şartlar altında kadınlar erkeklerin bekarlığa veda partisini basardı ama bu defa bunu yapan erkekler olmuştu ve kına gecesini karıştırmışlardı. Zira Boran'ın arkadaş grubunun içinden birisi kadınların kına gecesine erkek dansöz getirdiğini söylemişti. Genç adam müstakbel karısının böyle bir şey yapmayacağını elbette biliyordu ama yinede o yapmasa bile Hande ve Pınar'a güvenmiyorum onlar kesin böyle bir işe kalkışır diyerek rotasını Miray'ın evine çevirmişti. Gördükleriyle içi rahatlasa da bir defa basmış bulunmuştu. Onların kınayı basmasıyla misafirler ufaktan dağılmıştı. Boran'da Miray'dan ve annesinden okkalı bir azar işitse de bunları anlamayacak kadar sarhoştu.

Bana Sen Lazımsın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin