“İyiki şu düğün karnım çıkmadan oluyor.” Dedi Miray elbisesinin eteklerini toplayıp kocasının koluna girerken.
Kubilay ve Pınar evleniyorlardı. Miray artık iki aylık hamileydi. Çok hafif bir göbeği vardı, belirgin bile değildi. Yine de Miray arar ara bunu kafasına takar, Boran’a söylenir dururdu. Genç adam şu bir ayda öyle çok alışmıştı ki karısının bu hallerine. Normal karakterinden çok daha farklı bir insan olmuştu. Mesela mız mız, her şeye söylenen, alıngan, sinirli biri olmuştu. Yinede bunların hamilelik yüzünden olduğunun bilincindeydi Boran. Bu yüzdendir ki karısını en anlayışlı şekilde karşılamaya çalışıyordu.
“Sabırla bekliyorum karnının çıkacağı günleri.” Dedi Boran karısının kolunda olmayan kolunu uzatıp hafif çıkan göbeği okşarken.
“Neden sabırla bekliyorsun?”
İşte yine alınganlığının tuttuğu anlardan biriydi.
“Yani güzelim düşünsene bebeğimiz büyümüş olacak, kendisini belli edecek.”
Bir anda yüzü parladı Miray’ın. Mutlu bir tebessüm oluştu suratında. Ardından ağlamaya başladı. Akan göz yaşlarını silerken konuştu.
“Evet Boran, bebeğimiz büyüyor.” Dedi heyecanla.
“Peki bunda ağlayacak ne var Miray?”
“Çok duygusuzsun! Mutluluktan ağlıyorum ben.”
Genç adam gülerek karısının kafasını omzuna yatırdı.
“Ağlama güzelim. Mutluluktan bile olsa, ağlama. Hadi sil şu gözyaşlarını. İçeri giriyoruz, insanlar kavga ettik sanarlar.”
Hızla ağlamasını durdurdu ve göz yaşlarını sildi. Kol kola süzüldüler içeri. Örnek çift tabirine tamda uyuyorlardı. Sadece beş ay olmasına rağmen işlerinde çok iyi yerlere gelmişlerdi. Boran babasının yavaş yavaş ona bıraktığı koltuğun hakkını veriyordu. Miraysa işinde başarılı bir avukat olmanın yanı sıra şirketin her kararında söz sahibi olarak görüşlerini belli ediyor ve herkes tarafından beğeniliyordu fikirleri. Bunun dışında evlilikleri de mükemmel gidiyordu. Evlendikten sadece üç ay sonra bebek sahibi olacaklarını öğrenmişlerdi.
Boran damat odasına giderken kendisi de hemen Pınar’ın yanına koşturdu .
“Koşma, düşeceksin.” Diye seslenen Boran’ı umursamadı.
Sık sık karışıyordu kocası hareketlerine. Aman koşma, zıplama, ani hareket yapma, kendini üzme. Hamile olmadan öncede üzerine titrerdi, bu konuda hakkını yiyemezdi. Lakin hamilelik baş gösterdiğinden beri daha bir pimpirikli olmuştu. Her an Miray’a bir şey olacakmış korkusuyla yaşıyordu. Bazen bu genç kadının hoşuna gitmiyor değildi.
***
“Evet anne ve baba. Tahminlerinizi alayım.” Dedi Nevin Hanım aleti Miray’ın karnında gezdirirken.
“Bence kesinlikle kız.” Dedi Boran hevesle.
İlk günden beri isteği bu yöndeydi. Bir kızı olmalıydı. Bakışıyla, gülüşüyle hatta kokusuyla karısının kopyası olan bir kızı olmalıydı. Bunu bütün kalbiyle diliyordu.
“Kız diye mi hissediyorsunuz?”
“Temennim o yönde. Yani olsa iyi olur.”
“Siz Miray Hanım?”
“Bende bir tahminde bulunamıyorum. Ama kızda olsa olur, erkekte. Fark etmez benim için.”
“Boran Bey ikinci çocuğa artık. Bebeğiniz erkek.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sen Lazımsın
Teen Fiction"Uyuyunca da geçmeyen acılar vardır." Dedi Miray akan gözyaşlarını silerken. Genç adam kahroldu bu sözlere. "Son bir şans... Söz veriyorum, acılarını unutturacağım." Başlangıç tarihi; 24/12/2017 Bitiş tarihi; 20/04/2018