Annesiyle yüzleşmesinin üzerinden iki ay geçmişti ve hala etkisinden çıkamadığı bir konuşma olmuştu. Öyle ki Boran'a bile yansıyordu bu. Genç adam sevgilisinin soğuk tavırlarından epeyce bunalmıştı. Yine aynısını yapıyordu kız. Annesi yüzünden Boran'dan uzaklaşıyordu. Elbette bu sefer Boran aynı hataya düşmeyecekti. Kavgalardan, tartışmalardan bunalıpta nişanlısını terk etmeyecekti, o dersini almıştı. Miray zor bir dönemden geçiyordu ve bu dönemde onun yanında olacaktı.
Ertesi gün okullar açılıyordu. Miray'ın kaydını tekrar aldırmışlardı, İstanbul'da ki okullarına. Zaten devlet üniversitesinden özel üniversiteye geçiş yapmak çokta zor olmamıştı. Lakin kız önceki bursunu kaybettiği için üzgündü. Babasının okulun masrafını karşılayacak gücü olduğunu biliyordu ama yine de hak ettiği bir bursun elinden gitmiş olması içinin bir nebze de olsa buruk kalmasına sebebiyet veriyordu.
"Ne giyeceksin yarın?" dedi Boran kızın yatağına uzanmış, dergilerini kurcalarken.
Sıklıkla Miray'ın yanına geliyordu. Miray tekrar Pınar'la yaşamaya başlamıştı ve evlerinin karşılıklı olması Boran'ı çok mutlu ediyordu. Kafasına estiği her an sevgilisinin yanındaydı. Nitekim bu zaman çoğu zaman oluyordu.
"Ne yapacaksın?" dedi Miray arkasını dönüp gözlerini kısarken.
Boran'ın kıskançlıkları artık zaman zaman boy göstermeye başlamıştı. Genç adam ilk zamanlarda sevgilisini tekrar bulmanın kıymetini yaşarken onu üzmemek adına hiçbir giydiğine, yaptığına karışmıyordu. Ama artık istese de kendisini tutamıyordu. Kızı deli gibi kıskanıyordu.
"Seni bir ısırırım Miray, o göz kısmaları görürsün." Dediğinde Boran, Miray kıkırdamaya başladı. Zaten şu anda yeterince tatlı olan kız kıkırdayınca tutamadı kendisini Boran ve aynanın karşısında kendisini inceleyen kızı belinden tuttu ve yatağa çekti. Hızla onu altına alırken saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı. Bu ipeksi saçlara dokunmak bile adamı tahrik ediyordu.
"Boran ne yapıyorsun?" dedi kıkırdamaları eşliğinde.
"Isırayım mı?" dedi Boran gayet ciddi ses tonuyla.
"Ya Boran hayır, lütfen." Dedi çocuk gibi sesiyle. "Söz bir daha yapmam."
Bu sesine daha fazla kayıtsız kalamadı adam ve kafasını kızın boynuna gömdü, değişik değişik sesler çıkararak öpmeye başladı. Bu sesler genç kıza tazmanya canavarını anımsattı. Gerek boynundaki dudaklardan ötürü gıdıklandığından, gerekse Boran'ın komik olsun diye çıkardığı bu seslerden dolayı daha çok kahkaha atmaya başladı. Boynundaki Boran'ın kafasını ittikçe adam daha çok gömdü. İnce bıyıkları tenine temas ettikçe daha çok gıdıklanıyordu kız. Son defa bir öpücük bıraktı ve kafasını kızın boynundan çekti Boran.
"Bir daha yapacak mısın?" dedi Boran. Onun bu sözlerine karşılık dudaklarını büzdü kız, üzülmüş gibi yaparak. Bu seferde o dudakların tadına bakmaktan geri durmadı adam ve küçükte olsa bir öpücük çaldı bal dudaklardan. "Şu an yatakta oluyor olmamız bile senin için büyük bir tehlike Miray." Dedi Boran kızın bedenini edepsizce süzerek ve şortun açıkta bıraktığı bacaklarında ellerini dolandırmaya başladı.
"Evlenmeden olmaz." Dedi Miray kıkırdayarak.
"Niye olmazmış, bal gibide olur. Hatta nasıl olur göstereyim." Deyip ellerini kızın tişörtünün eteklerine attı.
"Sen ciddi misin?" dedi Miray hayretle.
"Neden ciddi olmayayım?"
Genç kız usulca doğruldu ve üzerindeki Boran'ı hafifçe ittirdi. Gerçekten ciddi duruyordu ve kim vurduya gitmek istemezdi. Sonuçta bunların özel bir anda olması gerekirdi. En azından kız böyle olduğunu düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sen Lazımsın
Ficção Adolescente"Uyuyunca da geçmeyen acılar vardır." Dedi Miray akan gözyaşlarını silerken. Genç adam kahroldu bu sözlere. "Son bir şans... Söz veriyorum, acılarını unutturacağım." Başlangıç tarihi; 24/12/2017 Bitiş tarihi; 20/04/2018