Genç kız kendisini karda yatan sevgilisinin üzerine bıraktı. Boran hızla kollarını kızın beline doladı.
Tatilin diğer haftasını Uludağ’da kayak yaparak geçirmeye karar vermişlerdi. Kubilay, Pınar, Ayşe, Barış, Nihal ve Atakan’da gelmişti onlarla.
“Ya iyiki geldik.” Dedi Miray kafasını Boran’ın boynuna gömerken. Resmen karın üstüne uzanmışlardı. Daha doğrusu Boran uzanmıştı, Miray’da onun üstündeydi.
“Çok mu sevdin?” Dedi Boran kızın saçlarını öperken. Miray usulca kafasını sallarken Atakan konuştu.
“Aile var aile. Ayıp oluyor ama.” Dedi gülerek.
“Sen misin lan aile? Senin ailene ben-,”
Miray onun küfür edeceğini anladığında hızla elini ağzına kapattı.
“Boran lütfen aşkım.” Dedi sevimli görünmeye çalışarak. Genç adam ağzındaki Miray’ın ellerini indirip yanağını öptü.
“Ulan içim eriyor içim. Sen ne güzel aşkım diyorsun!” Dedi Miray’ın yanaklarını ardarda öpmeye devam ederken.
Genç kız gülerek kafasını tekrar Boran’ın boynuna gömdü. Bir süre orada bekleyip utanması geçince tekrar kaldırdı kafasını. Yanlarında birbirlerine gülerek bir şeyler anlatan Pınar ve Kubilay’a güldü. Çok çabalamışlardı onları bir araya getirmek için. Başarmıştı da. Zira o gün Kubilay Pınar’ı zorla kafeden götürdükten sonra bir şekilde sorunlarını halletmişlerdi ve Pınar Kubilay’ı affetmişti.
Kafasına gelen kar topuyla hiddetle arkasını döndü. Barış onlara kar topu atmıştı. Kendisi biraz daha sakin karşılarken bunu sinirle kendisini üzerinden atan Boranla şaşkınlığa uğradı.
“Ulan şimdi senin ebeni ...” (yazar notu: noktalar küfür :D) deyip büyük bir kartopu yaptı ve Barış’a fırlattı. Öyle büyüktü ki Barış sendelemişti şiddetiyle. “Utanmıyor musun yengene kartopu atmaya?” dedi kızarak.
Genç kız gülerek boynuna sarıldı Boran’ın. O sırada Ayşe konuştu.
“Yengeler dokunulmaz mı?” Dedi gülerek.
“Eğer ki yenge benim hatunsa dokunulmaz tabii!” Dedi hiddetle. Ayşe hızla ağzına fermuar çekerken Kubilay konuştu.
“Vallaha Barış bu sefer ben bile alamam seni Boran’ın elinden.”
“Sen alamazsın ama Miroş yengem alır. O hepinizden merhametli.” Dedi gözlerini kırpıştırarak. Deli bu çocuk diye güldü Miray.
“Miroş yengem ha? Az önce kafama kartopu atıyordun şimdi merhametli diyorsun.” Dedi yalancı bir sinirle.
“Sen bana kıyamazsın yengem.”
“Lan şimdi sana biliyorum ben.” Deyip üzerine koştu Boran. “Sen kimsinki sana kıyamayacak?”
Neredeyse beş dakika kovaladı Barış’ı Boran. Onlar böyle koşarken Miray ve diğerleri kıkırdayarak izliyordu. En sonunda koşmaktan yorulan Barış U dönüşü yapıp tekrar aynı yerine gelip Miray’ın arkasına saklandı.
“Yenge. Gözünü seveyim yengem, kurtar beni.” Dedi yalvarırcasına.
“Sen kimin gözünü seviyorsun lan!” diye bağırdı bu sefer Boran. Barış iyice korkarken Miray konuştu.
“Boran’ım! Aşkım! Gönlümün Boran’ı! Yazık affet şunu.” Dedi ciddi tutmaya çalıştığı sesiyle.
Bu sözler karşısında Boran epey yumuşamıştı. Yine de Barış’a kızmaktan alıkoyamadı kendisini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sen Lazımsın
Novela Juvenil"Uyuyunca da geçmeyen acılar vardır." Dedi Miray akan gözyaşlarını silerken. Genç adam kahroldu bu sözlere. "Son bir şans... Söz veriyorum, acılarını unutturacağım." Başlangıç tarihi; 24/12/2017 Bitiş tarihi; 20/04/2018