Akşam yemeği yerken ailemin övgüsünden ötürü hem utanmış hem gururlanmıştım. Yönetmen Efe Bey benim hakkımda çok güzel şeyler söylemiş, ardından da ileride iyi bir yönetici olacağımı söylemişti. Benim aklındaki fikir iyi bir yönetici olmak değil, iyi bir senarist ve yönetmen olmaktı. Lakin ülkemizdeki seviye benim için oldukça düşüktü, okul bitince yurt dışına çıkmayı planlıyordum.
"İstersen canım, ileride şirketin başına geçmeyecek olsan bile, arada bana yardım edebilirsin." Başımı salladım, annemin hayatı çok yoğundu ve belki bu şekilde onunla daha çok görüşebilirdim. "Yakınlarda bir şarkıcının doğum günü partisi olacak, onun organizasyonunu yapabilir misin?"
Brokoliyi ağzıma atıp tekrar başımı salladım. "Ödevim gereği bir kısa film çekmem gerekiyor baba, hesabıma para atabilir misin?"
"Tüm giderleri hesapladığın zaman söylersin, hesabına yatar para." Ayağa kalkıp ikisinin yanağından öpüp yardımcımıza el salladım ve odama çekildim.
İstemsizce telefonu elime alıp Simge'nin hesabına girdim. Gerçekten güzel bir kadındı, Baran'la da modellik zamanından beri arkadaştı. Ben ve SimAn Fan Club üyeleri arkadaş olduklarını düşünmüyorduk ama hiçbir zaman kabul etmemişlerdi. Bir yanım neden kabul etmesinler derken bir yanım da görünen köy kılavuz istemez diyordu.
Ben ise bunun beni ilgilendirmediğini, gideceğimiz bar için hazırlanmalıyım diyordum. Telefonu kapatıp ne giyebilirim diye düşünmeye başladım. Dizleri yırtık dar siyah pantolonumla, geniş mor tişörtümü giyip deri ceketimi geçirdim. Cüzdanımla telefonumu cebime koyup annemlere veda ettikten sonra ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Şoförümüz Haldun Abi'ye Gupse'lerin evine gideceğimizi söyledim, sık sık gittiğimiz için yolu ezbere biliyordu. Gupse siyah düz bir tişörtle mavi kot bir etek giymişti. Zaten güzel bir kızdı, ne giyse yakışıyordu. Gideceğimiz mekanın adresini söyledikten sonra yola koyulduk.
En kötü ne olabilirdi? Kafamı dağıtacaktım, açıkçası Simge'nin Baran'ın sevgilisi olması da işime gelirdi. Sonuçta o düzdü ve sevgilisi vardı, hoşlanmamın ne anlamı olurdu? Buradan da beyaz atlı yakışıklı erkeğimi bulursam keyfime diyecek olmazdı.
Bana kalsa gay bara giderdim ama yanımdaki aptal şahıs illaki buraya gidelim diye tutturmuştu. Burayı memleketindeki Disco Heaven'a benzetiyordu. Açıkçası eğlenmek için güzel bir yerdi ama ben bu gece sadece eğlenmeyi planlamıyordum. Eve yanımda biriyle dönmekti planım.
İçerisi şimdiden dolmaya başlamıştı, bara gidip kendime viski aldım. Gupse her zaman içtiği garip kokteyllerden birini söylemişti. "Kanka her dışarı çıkışımızda sen ödüyorsun hesabı. Kendimi senden geçiniyor gibi hissediyorum."
Kolunu cimcirdim. "Salak mısın kızım? Geçinmek ne alaka? Benim param senin parandır, aramızda böyle şeylerin lafı olmamalı. KYK bursunla anca yetiniyorsun zaten." Ben kaşlarımı çatmıştım ama yanağımdan sulu sulu öptüm. "Seni seviyorum Teo, biseksüel olsan aşık olurdum."
Sırıttım ya kolumu omzuna attım. "Bunun sebebi mükemmel olmam mı yoksa sadece param mı?" Başını omzuma yasladı ve iç çekti. "İkisi de." Cevabını bildiğim için şaşırmamıştım. "Şu localardan birini ayarlıyorum, rahat oluruz." dediğimde başını salladı.
Barmene dönüp ortadaki, en rahat locayı kapattırdım. Koltuğu kendimizi attığımızda bir şişe viski yollamışlardı müesseseden. Gupse ise ayağa kalkmış, müziğin ritmiyle dans ediyordu.
Ben pek dans etmeyi seven biri değildim, dans etmekten çok dans edenleri izlemek daha çok hoşuma gidiyordu. Dans etmem için oldukça sarhoş olmalıydım. Gupse yanıma terlemiş bedenini attı ve omzumu sarstı. "Kanka çaktırmadan bak ama barın oradaki bebe seni kesiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iphone x ¿boyxboy¿ ฯtextingฯ
Short StoryIphone X isterken aşkı bulacağımı tahmin etmiyordum.