TeomanBeyoglu: Bir şey olsun yeter, anla içimi... Gerisi bana kalsın.
Kalan çekimleri de bitirmiştik. Kadıköy'de gece çekim yapmak, bizi en zorlayan olmuştu. Finalinde Tolga, Moda Sahili'ndeki çimenlere yatıp yıldızları seyrediyordu, hayalindeki adamın elini tutarak.
Çekimler eğlenceli geçmişti, hayalimdeki kadar güzel olmayacaktı ama aralarındaki çekim o kadar gerçekçiydi ki... Bugüne dek çektiğim en içime sinen bu olmuştu.
Şimdiyse bilgisayarın başında, tüm çekimleri tekrar izliyordum. Kolay kısmı bitmişti, çekmek en basitiydi ama çekilen bölük pörçük güzel şeyleri bir bütün haline getirmek en zoruydu. Hayat gibiydi, mutluluklarımız da bölük pörçüktü, biz onları güzel birleştirirsek mutlu bir hayatımız olurdu.
Ben birleştiremeyenlerdendim sanırım. Belki de bu yüzden yönetmen olmak istiyordum, kendi hayatım bok gibiyken çektiğim anıları güzelce birleştirmek kaçışım gibiydi.
Galata sahnesini bitirmiştim. Önce Taksim'in havadan çekimi, ardından Tolga'nın yakım çekimi, kuleden yukarıya tek başına çıkışı ardından Güneş'le ele ele çıkışı ve tek başına tepeye ulaşması. Kulenin etrafında dönüşü ve Tolga'nın Güneş'le beraber İstanbul'u seyretmesi... Renk paletini kasvetli yaptım, benim için İstanbul böyleydi çünkü.
Başım ağrımıştı, gözlerimi ovuşturup bilgisayarı kapattım ve yatağa geçtim. Uykum deli gibi vardı, gözlerim acıyordu ama uyuyamıyordum. O sahneyi Baran'la hayal ediyordum. Biz olabilirdik, biz çıkabilirdik ama ben bunu tepmiştim.
Belki tepmedin, Baran dediği gibi sadece seninle dalga geçiyor olabilir.
İç sesimi sonsuza dek susturmak istiyordum ama benim söylemeye cesaretim olmayan şeyleri fısıldıyordu. Ben onu sessizliğe gömecek kadar güçlü değildim.
Telefonumu elime alıp Baran'ın numarasına tıkladım. Parmağımla ismini okşarken bir anda onu aramaya başladım. Çığlık atıp kapatmaya çalışırken elim titriyordu ve ben kapatamadan bir kez çalmıştı.
Telefon kapandığında nefes nefeseydim ve kalbim çok hızlı atıyordu. Görecekti, gecenin bir arası onu aradığımı görecekti. Bu belki onu düşündüğüm için gülümsemesine yol açacaktı.
Belki de senin onu unutamamandan zevk alıp seninle dalga geçecektir?
İç sesime cevap vermeden bir bildirim geldi.
Baran: Tatlım
Baran: Ben Simge :))
Baran: Şu an baran yanımda uyuyo
Baran: Yarın öğlen mesaj atarsan ulaşabilirsin
Teo: Demek gerçekten sevgilisiniz ha?
Baran: Anlamadım
Teo: O beyinle nasıl nefes alıyorsun şaşırıyorum
Baran: Tatlım senin benimle sorunun ne
Teo: Tatlım demen, oldukça sinir bozucu olman ve Baran'la uyuyor olman?
Baran: Ah sen ondan hoşlanıyorsun
Baran: Yazık
Baran: Çünkü o benimle olmaktan mutlu
Baran: Benim mutlu ettiğim gibi mutlu edemezsin onu
Teo: İnan senden çok mutlu edebilirdim
Teo: Ama dediğin givi ondan hoşlanmıyorum
Baran: Beni aptal mı sanıyosun sen
Teo: Evet?
Baran: Seni bitiririm
Baran: Baranın benden başka biriyle birlikte olma gibi bi şansı yok
Baran: Onu ben yarattım
Baran: Bana muhtaç
Baran: Ve herşeyden önemlisi beni seviyo
Teo: Öncekileri bilemem ama seni sevdiğinden emin değilim
Teo: Pek sevilesi birisi değilsin
Teo: Her neyse
Teo: Yanlışlıkla aradım
Teo: Yemedik sevgilini
Baran: Ondan uzak duruyosun
Baran: Okey
Teo: Ona yakın olduğum oldu mu hiç de uzak durayım
Baran: Edebiyat yapma bana
Baran: Sevmem
Teo: İnan sikimde değilsin
Teo: İkiniz de değilsiniz
Baran: Bu mesajları ve aramayı silicem
Baran: Barana bişey dersen görüşürüz
Teo: Iy görüşmeyelim
Teo: Barana meraklı değilim
Teo: Söylemem
(Görüldü)
🌟
Simge'yi seven bir insan varsa alkışlıycam
Sizce gerçekten Baran ve Simge sevgili mi? Ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Ayrıca çok güzel bir birleşme fikrim var, diğer hikayelerimde gördüğünüz birçok karakter bir arada olacak. Kimleri görmekten mutlu olursunuz?
Vize haftası bölüm atıyorum durmadan, değerimi bilin. 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iphone x ¿boyxboy¿ ฯtextingฯ
Short StoryIphone X isterken aşkı bulacağımı tahmin etmiyordum.