сорок девять - 49

7.1K 650 551
                                    

Hellö, bu bölüm smut var. Eğer okumaktan rahatsızlık duyuyorsanız, smut kısmını belirteceğim. O kısmı atlayabilirsiniz. 🎊

İyi okumalar. 🐖

🌟

Baran içeriye girdiğinde ben şöminenin önüne uzanmış haldeydim. Uyku tutmamıştı, gözümü kapatınca direkt uykumda öldürüldüğümü ve Baran'ın eve gelince yatakta kesilmiş kafamı bulduğunu görüyordum. Sabaha doğru beş gibiydi saat. Gözlerimi salonun girişine diktim, Baran'la birleşince bakışlarım istemsizce gülümsedim.

Hızla yanıma geldi ve yanıma uzandı. Vücudumuz birbirine çarpınca sırıttım. "Şömine önünde sevişme fantezisi mi yapacağız?" Alnımı alnına dayayıp mırıldandı. "Ayı kürkü yok ama."

Dudaklarımızı birleştirdim cevap vermek yerine, zaten onu öpmek verebileceğim en iyi cevaptı. Dişleri alt dudağımı parçalarken gözlerimi kapattım. Bir nefeslik ara verince saçını okşadım yavaşça. "Emin misin?"

"Neyden?" diyerek salağa yatınca parmağımı dudağına sürttüm. "İlk seferin olacak, hazır değilsen beklerim."

Gözleri gözlerimle buluştu. "Sen yanımdayken ben her şeye hazırım." Dudağımı yalayınca bakışları arzuyla dudaklarıma odaklandı. "İstersen üstte olabilirsin." dediğimde yanağımı okşadı. "İstemiyorum, seni içimde hissetmek istiyorum."

Ardından gözlerimden öptü yavaşça ve ayağa kalktı. "Ben hazırlanıp geliyorum." Sırıttım. "Aslında jakuzide yapabiliriz." Utangaç bakışlar attı bana. "Hayatımda ilk defa biriyle seks hakkında bu kadar açık konuşuyorum." dediğinde sırıttım. "Biz de ünlüleri hep playboy sanıyoruz."

Ensesini kaşıyıp üst kata çıktığında ben de ayağa kalktım ve esnedim. Açıkçası benim de seks konusunda pek deneyimim yoktu, bir şey hissetmeden birlikteliğe girmezdim ve kolay kolay da birinden etkilendiğim söylenemezdi.

On dakika kadar sonra ben de yukarıya çıktım. Banyonun kapısını tıklattığımda yavaşça açtı kapıyı, belinde havluyla bana yanakları kızarmış bir şekilde bakıyordu. Onun bu kadar masum olduğunu hiç düşünmemiştim, bana gayet çapkın görünmüştü.

Jakuziyi açmıştı, banyo hafif buharlıydı. Suya baktığımda üzerinde kırmızı gül yaprakları yüzüyordu. "Sen ve kırmızı gül takıntın." dedim gülerek. "Aslında her rengini seviyorum, bahçemde güller dikili. Sana yarın gösteririm." Yanına gidip hafifçe öptüm dudağından. "Sen jakuziye gir, hemen geliyorum."

Hızlıca odasına geçtim ve valizimden polaroid fotoğraf makinemi çıkarttım. Ardından banyoya tekrar girdim, Baran jakuzinin içinde etrafı kırmızı güllerle çevrili bir haldeydi ve oldukça seksiydi. Yavaş geldiğimden haberi olmamıştı ve kafasını dayayıp gözlerini kapatmıştı. Haberi olmadan çektim, sesle bana döndü. Makineye bakıp tek kaşını kaldırdı ve o kadar sevimliydi ki tekrar çektim fotoğrafını. İkinci fotoğrafı da sallayıp son haline baktım. "Benim için değerli ve özel anların fotoğraflarını çekerim. Sen en değerli ve özelimsin. Bu anı sonsuzlaştırmak istedim."

Makineyi ve fotoğrafları banyo dolabına koyup tişörtümü çıkarttım. "Seni kadın sandığımda bana benimkini görsen ağzın açık kalır yazmıştın. Bakalım kalacak mı?" demesiyle hafifçe güldüm. "Emin ol, gördüğün an olmasa bile içindeyken o ağzını açık bırakırım."

Kafasını suya gömdü utançla, bense hala sırıtarak üstümdeki tüm fazlalıklardan kurtuldum ve geniş jakuzinin içine girdim. Boynundan tutup sudan çıkarttım güzel kafasını. Hafif uzamış saçları suyla alnına yapışmıştı ve her zaman olduğu gibi çok yakışıklıydı. "Benim olman hala bana garip geliyor."

Bacaklarını açıp beni kendine doğru çekti. "Nedenmiş o?" dediğinde omzumu silktim. "Nefes kesicisin." Dudaklarını dudaklarıma sürttü ve hımladı. "Sen de öylesin."

Alt dudağımı yalayıp yutkunduğumda beni belimden tutup iyice kendine çekti. Aletlerimiz birbirine sürtünürken boynundan öpmeye başladım. Ensemden tutup iyice bastırdı boynuna. Diğer eliyse benimkini bulmuştu ve hafifçe okşuyordu. "Sen çıtı pıtı bir çocuksun, bu ne?" dedi şaşkınlıkla. Boynunu hafifçe yalayıp dudaklarımızın arasındaki mesafeyi kapattım. "Ben ince olabilirim ama bu her organımın ince olacağı anlamına gelmiyor."

Cevap vermek yerine dilini dişlerime sürttü. Hafifçe ısırdım dilini. Ardından dilini emmeye ve ileri geri gitmeye başladım. Diline sakso çekiyormuş gibi hissediyordum.

Onun eli ise artık hafif dokunuşları bırakmış tam tersine avuçluyordu. Başını hafifçe geriye attı. "Hazırım." Hafifçe ayağa kalktım ve yandan prezervatifi aldı ve açtıktan sonra yüzünün önündeki penisime taktı. Tekrar suyun içine girdim ve bacaklarını iyice araladım. Parmaklarım girişini bulunca hafifçe aralamaya başladım. Canını acıtmak istemiyordum, ne kadar az acırsa o kadar çok zevk alırdı. Gözlerinin içine baktım, kafasını hafifçe yukarıya kaldırmıştı. İkinci parmağımı soktuğumda acıyla yüzünü ekşitti ama birkaç saniyede alıştı.

Üçüncü parmağım katıldığında alışmış olacak ki yüzündeki ifade değişmedi. Penisimi deliğine yasladıktan sonra boynundan tuttum ve alnını alnıma yasladım. "Bu acıtacak, kendini sal ve asla kasma." Başını salladı. "Seni seviyorum." derken içine girdim yavaşça. Yüzünü buruşturunca devam etmedim. Derin bir nefes verdi. "İlerle."

Hafifçe içini keşfe başlarken o zevkten başını geriye atıp inlemeye başladı. Tırnaklarını sırtıma geçirmişti ama acı hissetmiyordum o an. Sevdiğim insanla tek vücut oluyordum, ölsem bile umurumda olmazdı.

Tamamen içine girince hareketlerimi hızlandırdım. Bedenlerimizin çarpışmasıyla etrafa sular fışkırıyordu. Baran'ın tırnakları ise sırtıma daha çok batıyordu. Baran transa geçmiş gibiydi, gözlerini kapatmış ağzını aralamıştı ve sadece adımı fısıldıyordu.

Bir elimle onunkini asılmaya başladım. Baran gözlerini açıp bana baktı zevkle. Yüzündeki o aptal mayhoşluğa gülümsedim. "Keyfin yerinde bakıyorum?" dedim alayla.

"Bundan sonra yedi yirmi dört içimde olsan laf etmem." dediğinde güldüm hafifçe. Ritmik bir şekilde hareket ediyorduk ve saçları çarpışmamızla etrafa savruluyordu. Giderek hızlanmaya başladım. Ben hızlandıkça onun sesi daha da yükseliyordu. Gelecekti, vücudunu kasmıştı ve bu onu daha iyi hissetmemi sağlamıştı. Daha da hızlandım ve onunla aynı anda gelmeye başladım. Gelirken bağırarak inliyordu. İçinden çıkmamla kollarını omzuma attı ve nefes nefese konuştu. "Beni asla bırakma, olur mu?"

Yavaşça burnundan öptüm. "Öyle bir niyetim yok."

🌟

Are you happy now?

Yazarken öldüm, benden uzun bir süre smut beklemeyin canlarım. 🎇 Yazmaktan gerçekten nefret ediyorum.

Umarım sevmediklerim ve hayalet okuyucular smut okurken ailesine yakalanır.

60K olduk, sizi öldürürüm. 💜

Sizi seviyorum minnak domuzcuklarım. 🐖

iphone x ¿boyxboy¿ ฯtextingฯHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin