сорок четыре - 44

7.2K 594 305
                                    

Salonda, duvarında sevdiğim dizi ve filmlerin posterlerinin bulunmasının işime yarayacağını hiç düşünmemiştim. Şimdi Youtube'a video çekerken arka planımız olacaktı.

Kamerayı ayarladıktan sonra oraya çektiğimiz koltuğa oturdum, sağımda Gupse solumda ise Tolga ve Güneş vardı. Soruları Gupse hazırlamıştı, önümüzdeki sehpaya dizmişti. "Sizce açılış yapmalı mıyız? Kendimizi tanıtmalık?"

Gupse omzunu silkti. "Montaj sırasında halledersin, adımız ve filmdeki görevimizle alakalı." Mantıklıydı. "O zaman ilk soruyu alıyorum."

Önümdeki kartlardan birini çektim. "Tolga ve Güneş gerçek hayatta da sevgili mi?" Gülümseyip onlara döndüm. Zaten birbirlerinin elini tutuyorlardı. "Evet, sevgiliyiz."

Benden sonra Tolga bir kart çekti. "Filmi çekmeden önce gelecek tepkilerin bu kadar olacağını tahmin ettiniz mi?" Tolga dönüp bana bakınca cevap verme gereksinimi duydum. "Açıkçası filmi çekerken tek önemsediğim çekmekti, gelecek tepkiler zerre umurumda olmadı. Herkes istediğini düşünebilir, ben istediğim şeyi yaptım ve mutluyum."

Tolga'dan sonra Güneş çekmişti bir kart. "Hayatınızda birileri var mı?" Tolga ve Güneş'i cevaplamıştık zaten. Gupse başını salladı. "Evet, artık hayatımda biri var." Edis'le sonunda sevgili aşamasına geçebilmişlerdi. Ben de başımı salladım. "Benim de hayatımda biri var."

Gupse çekti bir kart. "Bir yönetmen olarak gelecekte yönetmen olanlara tavsiyelerin neler?"

Çenemi kaşıdım. Bunı hiç düşünmemiştim. "Sanırım bol bol film izlemek... Her türden ama özellikle sinema dünyasına adını altın harflerle kazımış ustalardan çıkan filmleri izlemek gerekli. Ardından tarzınızı oluşturmak ve hiçbir şeyden çekinmemek. İnsanlar sizin çektiğiniz filme tepki gösterebilir ama bu sizin filminiz. Kimsenin sizi baltalamasına izin vermeyin."

Bir kart çektim. "Ülkemizde homofobi oranı yüksek ve birçok eşcinsel hayatını gizlenerek yaşıyor. Siz homofobiye karşı nasıl tepki veriyorsunuz ve eşcinsellere tavsiyeniz var mı?"

Tolga ve Güneş'e döndüm. İlk olarak onlar cevap vermeliydi çünkü benim için cinsel yönelimim hiçbir zaman sorun olmamıştı. Tolga Güneş'e gülümseyerek baktı.

"Biri bana homofobik bir yorumda bulununca gülüp orta parmağımı kaldırıyorum çünkü onlar benim canımı yakmak istiyor ve benim gülümsemem onlara tokat gibi çarpıyor. Ben olduğum gibi yaşıyorum, olduğum kişiden memnunum. Birkaç aptalın sözüyle kendimden nefret etmem. Tavsiye olarak... Cinsel yöneliminizi herkese açıklamak zorunda değilsiniz. Özellikle genç yaştaysanız ve kendi ayaklarınızın üzerinde duramıyorsanız olabildiğince az insana söyleyin ve dediğim gibi, birileri aptal sözler söylerse gülüp geçin. Kimsenin canınızı yakmasına izin vermeyin." Güneş başını salladı. "Bence söylenecek başka bir şey yok."

Ardından Tolga bir kart çekti. "Filmin ödül kazanmasından beri hayatınızda bir şeyler değişti mi?" Dördümüz de birbirimize baktık. "Sanırım hepimizin Instagram takipçisi arttı." dedim gülerek. "Bunun dışında günlük hayatımda benim bir şey değişmedi. Sadece yaptığım şeyin doğru olduğuna tekrar inandım."

"İleride beraber yeni bir film yapmayı düşünüyor musunuz?" Güneş kartını okuduktan sonra bana baktı. "Gupse benim sağ kolum, o olmadan hiçbir şeyi beceremem. Bu filmden önce de yanımdaydı sonra da olacak. Tolga ve Güneş isterlerse filmlerimde oynamaya devam edebilirler. İster misiniz?"

Birbirlerine bakıp omuzlarını silktiler. "Oyunculuk yapmak gibi bir düşüncemiz hiçbir zaman olmamıştı ve profesyonel olarak da olma gibi bir planımız yok." Tolga devam etti Güneş'in sözlerine. "Fakat filmi sen çekeceksen ekibin bir parçası oluruz düşünmeden."

Gupse kartını çekti. "Nasıl tanıştınız?" Ardından saçlarımı karıştırıp güldü. "Teo'yu üniversitenin ilk günü görmüştüm. Kahve almış amfide oturuyordu, yanına gittim ve bir daha da ayrılmadık. Güneş ve Tolga ile ise tamamen şans eseri tanıştık. Konservatuar öğrencilerinin gösterisini izlemeye gitmiştik ve sahnede birbirlerine aşkla bakıp şarkı söylüyorlardı. O an bu film için aradığımız insanların onlar olduğunu anlamıştım. Açıkçası oyuncu bulamıyorduk, kimse oynamak istemiyordu. Kulise sızıp teklif ettik ve olay buralara kadar geldi."

Masadaki kartlar bitmişti. Ensemi kaşıyıp ayağa kalktım ve kamera kaydını durdurdum. "Sanırım bu filme dair son etkinliğimizi bitirdik." Gupse ayaklanıp kıkırdadı. "Onca soru içinden mantıklıları seçmek ölüm gibiydi."

Saatime baktım, Baran'ın çekimlerinin bitmesine az kalmıştı. "Sizden sözümü aldım, yeni filmimde de oynayacaksınız fakat bu sefer planım daha geniş bir kadro." Onlarda ayağa kalkıp yanıma geldiler heyecanla. "Nasıl bir şey olacak?"

Dudağımı büzdüm. "Daha senaryo kısmı bulanık ama müzikal olacak." En büyük hayalimdi bir müzikal çekmek, izlemeye bayılıyordum. Çoğu insanın favori film türü değildi ama o sunduğu ortam ve insanların beraber şarkı söyleyip dans etmesi bana huzur veriyordu.

"Ses var, oyunculuk var. Günga çiftinden daha iyisini bulamayız." Gupse başını omzuma dayamış onlara aşkla bakıyordu. "Sana güvenimiz tam, oyuncu konusunda da yardımcı oluruz. Çevremiz şarkı söylemeyi seven delilerle dolu."

Tolga kahkaha attı. "Can ve Ata'yı hatırlarsın, tören için Amerika'dan gelmişlerdi. Onların hayatı müzikal gibi zaten." Güneş'in yanağından öptü ardından. "Bizim kaçmamız gerek, akşam Cenk ve Yamaç bize gelecek."

Onları uğurladıktan sonra bilgisayarın başına geçtim ve montaja başladım. Gupse de telefonuyla oynuyordu ve arada bana kahve getiriyordu. Gözlerim acımaya başlayınca bilgisayarı kapattım ve yüzümü yıkamak için banyoya doğru ilerledim. Suyla cildime nefes aldırdıktan sonra kapı çaldı.

Kapıyı açtığımda kimse yoktu, zaten beklediğim birisi de yoktu bu saatte. Kapıyı kapatacakken yerdeki kutuyu gördüm. "Aykırı yönetmene..." yazıyordu üzerinde kalple birlikte. Tek kaşımı kaldırıp kutuyu aldım kucağıma.

Kutuyla salona varınca masanın üzerine bıraktım merakla. Gupse de heyecanla yanıma geldi ve nktu2 okudu. "Baran enişteden romantik bir hediye, ha?"

Benim de aklıma gelen tek seçenek buydu. Böyle bir hediye yollamak pek Baran'ın tarzı değil gibi geliyordu bir yandan da. Kurdeleyi yavaşça açıp kutunun kapağını kaldırdım. Gördüğüm şeyle yüzümü buruşturup korkuyla geriye çekildim.

Kesinlikle Baran'dan gelmiş bir hediye değildi.

🌟

Burada bitirem de hepiniz meraktan çatlayın. 💁

Sizce kutuda ne var ve kim göndermiş olabilir?

Boş bölüm biliyorum ama bu kutu olayı için gerekliydi. Umarım beğenmişsinizdir. 💜

Ayrıca 50K olduk. Oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. Siz olmasanız bu hikaye bu kadar güzel olmazdı. 💓

iphone x ¿boyxboy¿ ฯtextingฯHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin