Sabah erken kalkıp bir süre yanımda uyuyan Baran'ı seyrettim. Bir an uyanınca her şey rüya, ben tuzluğum moduna girmiştim ama hala yanımdaydı. Yastığım, yorganım buram buram o kokuyordu.
Yavaşça yataktan kalkıp çekmecemdeki polaroid fotoğraf makinemi çıkartıp, onun uyurkenki halinin fotoğraflarını çektim. Ardından fotoğraflarımı sakladığım defterimin sayfalarının arasına yerleştirip tarihi yazdım. "Dün ilk kez sarıldık, öpüştük ve beraber uyuduk." diye not düştüm. İlk kez yaptığım şeylerin fotoğraflarını çekerdim ve not alırdım.
Hızlıca duş alıp üstümü giyindiğimde o hala uyumaya devam ediyordu. Telefonum titreyince elime alıp Gupse'nin aramasını cevaplandırdım. "Hazırsın değil mi?" Saçlarımı karıştırıp esnedim. "Neye?"
"Bugün röportaj var, onbeş dakikaya bende ol. Ben hazırlanıyorum." Telefonu yüzüme kapatınca ofladım ve uykusunu bölmek istemesem de Baran'ı uyandırdım. "Benim röportaja gitmem gerek, sen istersen uyumaya devam et." Mırladı ve gözlerini açtı zorla. "Seni bırakayım, benim de çekime gitmem gerekli." Başımı salladım ve hafifçe öptüm onu.
Ayağa kalktı sızlanarak ve esnedi. "Kahve yapıyorum?" dediğimde başını salladı. "İstediğin kıyafeti giyebilirsin." dedim ve kahve hazırlamak için mutfağa gittim. Beş dakika sonra Baran arkamdan sarılıp saçlarımdan öptü. Kahve fincanını uzattıktan sonra ne giydiğine baktım. Ben ince uzun biriydim, o ise benden biraz uzundu ama vücudu daha kalıplıydı. Bu yüzden kendine uygun bir şey bulmakta zorlanmış olmalıydı.
Masaya yaslanıp kahvesinin yanında sigara yakan adamı seyredaldım. Benim çok sevdiğim, geniş tişörtlerimden birini giymişti. Yakası bana oldukça geniş geldiğinden genelde bir omzum açıkta kalırdı ama onda köprücük kemiklerini ortaya çıkartacak kadar geniş kalmıştı.
Gülümseyerek onu seyrettiğimi fark etmiş olacak ki bana bakıp hafifçe güldü. "Bana öyle bakınca yerin dibine giresim geliyor, utanıyorum." dediğinde kollarımı göğsümde birleştirip tek kaşımı kaldırdım. "Niyeymiş o?"
"Hiçkimse bana öyle güzel bakmadı çünkü." dediğinde bu sefer yerin dibine girmek isteyen kişi ben olmuştum. Kahveler bitince bulaşık makinesine yerleştirip ceketimle çantamı aldım ve asansörle inmeye başladık. Arabaya binince Gupse'nin evini tarif ettim. Gupse'ye yaklaşırken haber vermiştim, biz geldiğimizde o bizi bekliyordu.
Ama ona en önemli detayı vermemiştim. Baran'ın dün bana geldiğini bile bilmiyordu. Arka koltuğa geçince bana kısık gözlerle bakıp ardından Baran'a döndü. "Günaydın." Baran başıyla selam verince gülümsedi. "Birileri sonunda altın vuruşu yapmış."
Ona öyle bir ölümcül bir bakış atmıştım ki başka biri olsa onu öldüreceğimden korkardı ama Gupse sadece orta parmağını gösterdi. Röportajı bizim otelde yapacaktık, Baran oraya sürerken Gupse'nin pot kırmaması için dua ediyordum.
"Barman artık resmi olarak gerçek, değil mi?" Ben avcumu alnıma bastırıp oflarken Baran ise olayı anlamamıştı. "Barman derken Baran ve Teoman'ın birleşimi." diye açıkladı Gupse. "Ha, bilmem. Gerçek mi Teo?"
Bu sefer ölümcül bakışımı Baran'a atmıştım ama o oldukça eğleniyor gözüküyordu. "Yok, gerçek değil. Zaten ben önüme gelene sarılıp, öpüyorum. Herkese onu sevdiğimi söylüyor ve onunla uyuyorum Baran." dediğimde Gupse arkada çığlık attı. "Ne? Siz öpüştünüz, sarıldınız ve beraber uyudunuz? TEO SANA SENİ SEVDİĞİNİ SÖYLEDİ?"
Ardından dramatik bir hareketle elini alnına koydu. "Benim neden bunlardan hiç haberim yok?" Baran sırıtırken ben oflayıp omzuna yumruğumu geçirdim. "Bir anda oldu, sana anlatacaktım bugün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iphone x ¿boyxboy¿ ฯtextingฯ
Short StoryIphone X isterken aşkı bulacağımı tahmin etmiyordum.