Otobüse binmiştik ve Batuhan'ın ailesinin evine doğru yola çıkmıştık. Sessizlik içinde gerçekleşen yolculuğun sonunda yine o kocaman evin önüne varmıştık. İkimizinde elinde küçük bavullar vardı. Batuhan'ın ki bir bavul bile değildi, öyle çok fazla elbiseleri yoktu zaten. Askerden gelmiş, sevdiğini evinde bulamamış bir adamdı o.
"Hazır mısın?"diye sormuştum evin önüne vardığımızda. "Girelim mi?"
Gülümseyerek bana baktı. "Kendi evime girerken heyecanlanmam normal mi?"
"Alınma ama Cevdet bey gibi bir baban varken, bu çok normal."
"O bey kelimesi de nerden çıktı?"diye sorduktan sonra kendini tutamıyormuş gibi kahkaha atıyordu. "Cidden ona bey mi diyorsun?"
Yüzümü buruşturdum. "İçimden ona daha samimi bir şey demek gelmiyor..."
"Komik kızsın, beni rahatlamasını iyi biliyorsun."
Verdiği iltifata karşılık gülümsedim. "Bunu duyduğuma sevindim."
Bir kaç defa derin nefes alıp vermişti Batuhan, ardından da bana doğru dönmüş, "Hadi girelim artık yeni evimize."diye söylemişti.
Eve doğru onu takip ediyordum, sonuçta bu ev ne olursa olsun onun eviydi. Benim için ise tamamiyle yabancı bir ev sayılırdı. Sadece Batuhan'ın mutlu olması için gelmiştim bu eve... Başaramamaktan korkuyordum, bu evden bağırarak kaçmaktan...
İçeri girdiğimizde Ayten teyze tarafından karşılanmıştık. "Hoşgeldiniz. Hoşgeldiniz. Nasılsınız bakalım?"
"Hoşbulduk,"dedim gülümseyerek. "İyiyiz, siz nasılsınız?"
"Bizde iyiyiz güzel kızım. Hadi içeriye geçin, çantalarınızı yukarı odanıza çıkarsınlar."
"Peki."
Çantamı söylediği gibi bırakmıştım. Aynı şekilde Batuhan da bırakmıştı ve içeriye girmiştik. İçeriye girdiğimiz de Cevdet bey yoktu, çalışıyor olmalıydı. Ayten teyzenın ise eli ayağına dolaşmıştı sanki, oldukça heyecanlı ve mutlu gözüküyordu.
"Aç mısınız. Bir şeyler hazırlatmamı ister misiniz?"
Okadar heyecanlı gözüküyordu ki, bu heyecanına bir türlü anlam veremiyordum. Bizim geldiğimiz için çok mutluydu, aşırı mutlu. Batuhan'ı çok mu seviyordu acaba?
"Yok sağol Ayten teyze, aç değiliz."
"Ozaman ben sizi rahat bırakayım. Güzelce yerleşin, tamam mı?"dedi gülümseyerek, ardından Batuhan'a doğru döndü ve yüzünde ki gülümseme mümkünmüş gibi genişledi. "Batuhan, kalacağınız odayı biliyorsun değil mi?"
Batuhan kaşlarını çatmıştı. "Bizim için aynı odayı mı ayarladınız?"
Ayten teyze şaşkınlık ile, "Nasıl yani?"diye sormuştu. "Aynı oda ayarlamamamış olmamız mı gerekirdi? Aynı oda da yattığınızı düşünmüştüm... Gülizar'la bu evde aynı oda da yatıyordunuz..."
Duyduğum cümle ile beynimden vurulmuşa döndüm. Gülizar ve Batuhan bu evde mi yaşamışlardı? Hem de aynı oda da yatmışlardı? Batuhan bana bunu anlatmamıştı. Neden söylememişti ki sanki? Neden söylememişti? Söyleseydi, ona göre bende bu eve gelirdim... Şimdi Gülizar'la paylaştığı odayı mı paylaşacaktım onunla? Zaten geldiğimiz ev onların anılarıyla doluydu, şimdi de öğreniyordum ki bu evde de hep onun anısı var.
Bu evde, o kızla yaşamıştı.
Benim ifademi gören ayten teyze kırdığı potu anlamış gibi anında, "Ay ben, şey üzgünüm. Ağzımdan kaçtı... Öyle demek istememiştim."diye söyledi aceleyle. "Güzel kızım, sen bana bakma... At o düşünceleri aklından."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana da aşık olur musun? (Tamamlandı)
RomantikGenç kızın yeni taşındığı eve bir mektup gelmişti. Mektupda askerdeki bir gencin aşk hayalleri yazıyordu. Sorun şuydu, o mektuplar lise son öğrencimize değilde, evin eski sahibine geliyordu. Peki ya bir gün genç kızımız mektuplardan fazlasıyla etkil...