Ertesi sabah Batuhan tarafından uyandırılmıştım. Üzerini giyinmiş ve duş almıştı. Ailecek yapılan kahvaltının ardından, Cevdet bey beni okula kadar götüreceğini söylemişti. Ne yaziki itiraz edememiştim ve beni okula kadar götürmesine izin vermek zorunda kalmıştım.
Cevdet bey arabanın içinde bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra, "Oğlumu gerçekten seviyor musun?"diye sormuştu.
Sorduğu soru karşısında şaşırsamda, sorduğu soru yüzümde gerçekci bir gülümsemenin gelmesine sebep olmuştu. "Seviyorum, o gerçekten de harika biri. Çok düşünceli ve oldukça iyi kalpli biri."
"Onu nasıl sevmeye başladın?"
"Görmeden sevdim,"dedim heyecanla, onu gerçektende görmeden sevmiştim. "Biliyorsunuz, onun eskiden Gülizar ile yaşadığı evde yaşıyordum. Mektuplarıyla karşılaştım, onları okudum ve ondan gerçektende etkilendim."
"Anladım..."
Yolculuğun geri kalanı sessizlik içinde geçmişti. Arada sırada Cevdet bey bana bakıyordu sonra geri önüne dönüyordu. Onu gerçektende sevip sevmediğimi anlamaya çalışıyor gibiydi. Okulun önüne vardığımda, "İyi günler."diye mırıldandım ve okulun içine girdim.
Sınıfa varmış sırama oturmuştum ki Serkan yanıma geldi. Onun yapışkan tavırlarından okadar bunalmıştım ki, artık sahte bir gülümseme bile sergileyememiştim. "Bir şey mi oldu Serkan?"
"Bugün bir adamın arabasından indinde merak ettim, bir şey mi oldu?"
Kaşlarımı çattım. "Neden bir şey olmuş olmak zorunda ki? Ben bir arabadan inemem mi?"
"Yok ben o anlamda söylemedim, sadece sen o kızlardan değilsin. Başkalarının arabasından inen, kim olduğunu merak ettim."
O kızlar. Gözlerimi yumdum ve bir kaç saniye düşündüm. Bazı erkekleri anlamıyordum, kızlara bir etiket yapıştırıyorlardı. O kızlar kategorisi de onun gözünde, erkeklerin arabasından inen kızlardı.
"Babam sayılır."dedim ve ardından bakışlarımı sırama çevirdim. Tek isteğim, gitmesiydi. Çünkü, dakika başı yanıma gelmesi, her gün bana bir şeyler teklif etmesi hoşuma gitmiyordu. Özellikle de ben açık açık kaç kez red etmeme rağmen.
"Bu hafta buluşalım mı? Bir kaç sokak ileride çok güzel bir kafe açışmış. Sende seversin, üstelik ben ısmarlıyorum. Çok güzelmiş diye duydum. Buarada yanın boş, demi?"
Cevabımı bile beklemeden yanıma oturmuştu. Yine herzamanki gibi benim dediklerimi umarsamıyordu. Istediğı yanıma oturmaktı ve yanıma oturmuştu.
"Bu hafta biraz meşgulum, biliyorsun son sınıfız. Kusura bakma lütfen..."
"Belki sonra gideriz ozaman."
Tepki vermemiştim. Neyse ki bir kaç dakika sonra hoca sınıfa girmiş ve derse başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmesek bile tekrar yapıyorduk.
Okuldan çıkmama az vakit kala aklıma gelenle internette arayışa çıkmıştım. Yine seneler önce izlediğim ve izlediğimde çok etkilendiğim bir filmin ismini aramaya koyuldum. Google bir sürü şey yazsamda bir türlü doğru filmi bulamıyordum.
Japon okul filmi.
İstediğim film çıkmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana da aşık olur musun? (Tamamlandı)
RomanceGenç kızın yeni taşındığı eve bir mektup gelmişti. Mektupda askerdeki bir gencin aşk hayalleri yazıyordu. Sorun şuydu, o mektuplar lise son öğrencimize değilde, evin eski sahibine geliyordu. Peki ya bir gün genç kızımız mektuplardan fazlasıyla etkil...