HATA #Wattys2018

Bölüm 45

Media: Cemre&Akın

Keyifli okumalar 🌸

CEMRE

Bir anda gelen sancı ile hepimiz çok telaşlanmış ve apar topar evden çıkmıştık . Yol boyunca devam eden sancım beni oldukça korkutuyordu bebeğimiz bu kadar erken gelmemeli. Annem ile arka koltukta oturmuş sıkıca el ele tutuşmuş derince nefesler alırken Akın da büyük bir dikkatle ve hızla arabayı hastaneye sürüyordu. Arada bir dikiz aynasından bana bakan Akın benden ve annemden daha çok korkuyor ama elinden geldikçe soğukkanlı olmaya çalışıyordu.
"Kızım sancın çok yoğun mu ?"annem dikkatle sorarken "çok değil ama fazla şiddetli bir ağrı var."dedim nefes nefese.
"Tamam tamam sakin olun hastaneye geldik , ben sedye getirene kadar arabada beni bekleyin."diyen Akın'a "tamam"deyince hızla yanımızdan ayrılıp hastane görevlilerinden sedye alıp geldi. Sedyeye büyük bir dikkatle binmeme Akın yardım etti ve elimi sıkıca tutarak "yanındayız , korkma ."dedi ve doğumhaneye girince ellerimiz ayrıldı. Onu ve annemi son kez görecekmişim gibi kalbim sıkışırken gözlerimden yaşlar firar etti. Soğuk olan oda beni daha çok yalnızlığa itiyordu zaten kimsecikler yoktu başımda yanan koca ışık dışında. Yalnızlık , erken doğum riskim ve ayrılık duygusu ağlamamı şiddetletirken içeriye sürekli muayenehaneye geldiğim doktor girdi "Cemre hanım merhaba."diye büyük bir enerjiyle içeri giren doktor beni bir nebze rahatlatmıştı. Doktor yanıma gelip bana baktı ve "ağlamanı gerektirecek bir durum yok , şu an için bebek gelmiyor ama ben yinede seni muayenehane edeceğim ."dedi gülerek bende göz yaşlarımı silip tamam anlamında başımı salladım. Doktor bacaklarımı açmamı istedi bende onun dediğini yapıp muayenehaneyi bitirmesini bekledim.

Doktor muayenehaneyi bitirince hepimizi bir odaya topladı. Annem sağ , Akın sol elimi tutmuş sessizce beni inceliyorlardı. Her ikisinin de gözünde ki korku ve hüznü görebiliyordum. Doktor hanımın içeri girmesiyle ikisinin de bakışları kapıya yöneldi . "Merhaba."diyen doktora hepimiz bir ağızdan merhaba deyince doktor elinde ki kağıtları inceleyip bize döndü "öncelikle bebeğinizin gelmesine daha 5 hafta gibi bir süre var. Doğum yaklaştıkça bu tarz yalancı sancılar mümkün olabiliyor bazen bir kaç dakika sürerken bazen de az önce olduğu gibi yarım saat gibi bir süre olabiliyor . Bu gibi durumlarda saatten yardım alarak sancı aralığını ölçüp bunun gerçek doğum sancısı mı yoksa oğlunuz yine sizi kandırıyor mu diye takip edebilirsiniz. ''Diye gülen doktora annem "çok şükür "Diye mırıldanıp bana dönüp kocaman sarıldı. "Sormak istediğiniz bir şey var mı ?"diyen doktora Akın "ikisinin de durumu iyi öyle değil mi ?"diye tekrar sordu Akın. Doktor hanım beyaz dişlerini göstererek gülümseyip "ikisi de çok iyi , korkunuz olmasın. "Dedi ve başka soru olmadığını anlayınca "dilediğiniz zaman çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun ."dedi ve odadan ayrıldı. Hepimiz toparlanıp hastaneden ayrıldık . Eve vardığımızda saat gece 3'e geliyordu. Bugün gerçek bir doğum sahnesi yaşadım desem yeridir . Ben ,annem ,Akın hepimiz çok korktuk eğer gerçekten doğurursam evde yalnız olmamak benim tek dileğim. Yatağıma girince Akın yanıma gelip yorganı üzerime iyice örtüp "hadi uyu bugün çok gerildik ."diye yine bir anne edasıyla beni uyardı. Bende kafamı sallayıp ona sarılarak gözlerimi kapatıp uyudum.

Sabahın ilk saatleriyle gözlerimi telefonuma gelen mesaj ile araladım. Yeni uyandığım için telefonun ekranını buğulu görüyordum , gözlerimi tekrar tekrar açıp kapattıktan sonra kendime gelip tekrar ekrana baktım mesaj atan Sırma'ydı. "Cemre bugün müsaitsen dışarıda buluşalım mı?"diye yollamıştı. Onu partiden sonra hiç görmediğim için durumunu merak ediyordum ,
"Tamam canım , saat öğlen 1 de buluşalım."dedim ve tekrar uykuma dönmek için Akın'a doğru döndüm, mışıl mışıl uyuyordu. Elimi yüzüne koyup yüzümü boynuna gömerek uykuma kaldığım yerden devam etmeye çalıştım fakat Akın buna izin vermedi " sabah sabah beni delirtmek mi niyetin?"diye uykulu sesiyle bana söylenen Akın'ın uyuduğunu düşünüyordum. ''Sen uyanık mısın?"diye sordum yüzüne tepeden bakıp "uyuyordum ama beni sen uyandırdın ."diye söylendi bana bakmadan. "Özür dilerim."dedim mahçupça. "Özrün kabul edilmedi." Diyen Akın, ben daha bir sey anlamadan üzerime doğru çıkıp elini saçlarımda gezindirerek "hamile olduğun için senden uzak duruyorum yoksa bu kadar uzun süre buna sabredemezdim."dedi çatallaşan sesiyle . yüzümü incelerken kendine bir sınır çizmeye çalışıyor gibi bir hali var. Dediği itiraf yüreğimi heyecanlandırırken , beni istiyor olması sebepsizce içime ayrı bir mutluluk katmıştı.
Yüzümün yandığını hissedebiliyorum, onun beni tepeden incelemesi bile yüzümün kızarması için yeterli bir sebep . " doğuma kadar sabredeceğim."dedi ve boynuma uzun bir öpücük kondurup üzerimden kalkıp banyoya ilerledi. Onun gitmesiyle yorganı kafama kadar çekip kendi kendime gülüp yorganı tamamen üzerimden atıp yataktan çıktım. Üzerime dışarı çıkmak için uygun giysiler giydim daha sonra yüzümü yıkamak için banyoya doğru ilerledim ama Akın'ın içeride olduğunu unuttuğum için direkt içeri girdim.Akın yüzünü yıkamış sadece kuruluyordu neyse ki uygun olmayan bir halde yakalamadım onu. Bana şaşkınca bakan Akın'a kapının eşiğinde durup "pardon senin içeride olduğunu tamamen unutmuşum."dedim mahçupça. " bu kadar kısa sürede ?"diye bana tereddütle soran Akın'a diyecek bir cevabım yoktu sadece düz bir şekilde ona bakmakla yetiniyordum. Akın elinde ki havluyu yerine asıp bana doğru ilerleyip kapıyı tamamen açarak "peki gel bakalım ama bir dahakine bu kadar şanslı olmayabilirsin."dedi ve sinsice gülümseyip yanımdan ayrıldı . Söylemeye çalıştığı cümleyle yüzüm kızardı , içeri hızla girip kapıyı kapatarak musluğu açıp yüzüme soğuk suyu bir kaç kez çarparak aynadan kendime baktım yüzüm tahmin ettiğim gibi kızarmıştı . Niye bu kadar utangacım bu adama karşı ! Pufflayıp dişlerimi yıkayarak saçlarımı yapmaya koyuldum. Maşayı prize takıp ısınmasını beklerken diğer taraftan saçımı tarayıp ikiye ayırdım. Isınan maşa ile saçlarımdan birer tutam alarak hafifçe dalgalandırıp güzel bir şekil almasını sağladım. Saçlarım bitince aynadan baktım tekrar herşey iyi gözüküyordu birazcık makyaj yapsam tamamen bitecek . Makyaj çantamı açıp hızla hafif bir makyaj yaptım . Son kez kendime baktım ; işte herşey tamam.