Bölüm 39

6.8K 311 12
                                    

Media : Akın
Video  :Adele ~Someone like you

KEYİFLİ OKUMALAR😗

Cemre

Yatağıma  gireceğim sırada telefonumu salonda unuttuğumu fark ettim.  Şimdi çok pis üşeniyordum onca merdiveni nasıl çıkacaktım! Uflaya puflaya salona geldim kısa bir aramadan sonra telefonumu masada bulmuştum telefonumu alıp tekrar odama gidip uykuya kaldığım yerden devam ettim.

●●●

Sabah kahvaltı için hazırlanıp salona çıktım bu sefer Akın masadaydı ve sessizce kahvaltısını yapıyordu. Yanına  giderek "günaydın "dedim enerjik bir tonda ama o benim aksime duygusuz bir ifadeyle ''günaydın"dedi ve çok kısa bir bakış atıp tekrar kahvaltı tabağına döndü. "Bugün seninle geliyorum öyle değil mi ?"diye sorunca elinde tuttuğu fincanı yerine koyup bana döndü "gerek kalmadı , başka birini buldum ."dedi yine aynı ifadeyle. Ses tonu ve bana karşı duygusuz tavırları beni iyiden iyiye korkutuyordu eski günlere geri dönmek istemiyorum. "Neden bana gerek kalmadı , hem kimi buldun  bu kadar kısa sürede.?''merakla sorunca bıkkınca bana dönüp "Alev sekreterliğimi yapacak. "Deyince elimde ki sıcak  çay başımdan aşağı döküldü sandım. Ruhumu daraltan isim bir türlü hayatımdan çıkmak bilmiyordu. Şok bir ifadeyle Akın'a bakarken o buralı değildi bile. Uzun süredir lanet kadının adı bile geçmezken nereden çıktı bu ! İçimi kaplayan kara bulutlar yavaş yavaş ilk damlaları kalbime yağıyordu tam herşey düzeldi derken bozuk plak gibi tekrar tekrar başa sarıyorduk. Bu duruma dayanacak halim yok artık bunu neden göremiyordu bu adam! Kaçan iştahımdan dolayı sadece önümde ki tabakla bakışıyorduk kısa süre sonra Akın'da çıkmıştı zaten ben yine kendimi kandırmışım sürekli olduğu gibi...

    Kahvaltımı yapmadan biraz nefes almak için bahçeye çıktım tam bu sırada telefonum çaldı belki arayan Akın'dır diye heyecanla ekrana baktım fakat arayan Adela hanımdı. Biraz onunla dertleşsem fena olmaz.
Adela hanım ve Nihat bey uzun süredir şehir dışında oldukları için onları göremiyordum en kısa zamanda döneceklerini söyleyen Adela hanım son olarak da torununa çok güzel eşyalar aldığınıda eklemişti,  gerçekten çok nazik bir kadın ama oğlu ona hiç mi hiç çekmemiş.  Kısa bir vedadan sonra telefonumu kapatıp şirkete gitmeye karar verdim eğer kaçarsam Alev için ortam hazırlamış olurum. Odama inip hızla hazırladım bu sefer dar kıyafet tercih etmedim zaten aramız kötü daha fazla ilerlemesin.

        
        Şirketin girişinde sadece bekliyordum ne içeri giriyorum ne de geri dönüyorum yaptığım tek şey aptalca 'Mertoğlu' yazısını incelemek . Başımı olumsuzca sallayıp bu kadar özgüvensiz olmak bana göre olmadığını beynime iletmek istedim ama o ısrarla korku ve endişe duygularını salgılıyordu . Bütün olumsuz duygulara karşı derince nefes alıp içeri doğru ilerledim bu sefer ki elemanların bakışları beni utandırmıyor aksine gururlandırıyor. Asansöre ilerleyip Akın'ın bulunduğu kata bastım kısa sürede ulaşmıştım ama kalbim deli gibi çarparken Akın'dan  izinsiz geldiğim için onun ne tepki vereceğini merak ediyordum. Elimde ki çantayı sıkıca kavrayıp boş koridorda ilerleyip Akın'ın odasına doğru yürüyordum  uzaktan kapının yanında duran masa boştu dilerim Akın sadece beni sinirlendirmek için Alev gelecek demiştir. Kapıya ulaşınca derince nefes alıp verdim kapının kolunu sıkıca kavrayarak indirdim , kapıyı kendime çekip tamamen açılmasıyla gözüme ilk çarpan Alev'di ! Elinde ki bezle masanın tozunu alıyor arada simetrik olmayan dosyaları düzeltiyordu bu görüntü karşısında vücudumda kan çekilmiş gibiydi  , hislerim durgunlaşırken içimde patlamak üzere bir volkan vardı. Öfkeyle çenem gerilirken Alev'i dövmemek için kendimle büyük bir savaş içindeydim.  İçeri tamamen ilerleyip kapıyı ardımdan hızla çektim , yoğun kapı sesiyle yerinde korkuyla sıçrayan Alev beni fark edince yüz ifadesi sertleşmişti. Aynı sert ifadeyle Alev'e bakıp masaya doğru ilerleyerek "hiç fırsat kaçırmıyorsun bakıyorum da!" Dedim alayla. Alev de aynı benim  gibi alaylı bir yüz ifadesiyle bana doğru ilerleyip '' boşanacak bir çift olarak fazla sahipleniyorsun Akın'ı"dedi iki kolunu önünde bağlayarak. Az önce ne demişti o 'boşalacak çift mi ?' Sinirle kolunu tutup "hayallerinden ayrılıp biraz gerçeklere dön istersen ; Akın benim kocam ve bu böyle devam edecek."dedim sertçe , kolunu bırakıp boş sandalyelere oturdum. Alev benim karşıma geçip "kocanın senden kurtulmak için harıl harıl avukat aradığından haberin yok yazık , aaa ya da kocacığın sana süpriz yapacak."dedi ve büyük bir zevkle kahkaha attı. Sinir sistemim saç diplerimden başlayıp ayak ucuma kadar beni uyarıp duruyordu ! Bu kadın ağzından çıkanı duymuyordu sanırım , ona doğru bağıracağım sırada Alev benden önce davranıp "bak Cemre hamile olduğun için üstüne gelmiyorum ama sana yalan söylediğimi falan düşünme  2 gün sonra gözünü mahkemede açınca şok yaşama diye söylüyorum. Off sana iyilikte yaramıyor." Dedi büyük bir keyifle.  Söylediği iğneleyici kelimelere her ne kadar inanmak istemesem de içimi şimdiden bir huzursuzluk kapladı. Ruh halimi belli etmeden ayaklanıp Alev ile yüz yüze gelecek şekilde karşısına geçtim  "mutlu aile görüntümüze alışsan sevinirim yoksa zorla sevmek zorunda kalacaksın."dedim sertçe ve onun alaycı yüz ifadesine daha fazla katlanamayarak odadan ayrılıp çıkışa doğru ilerledim. Kapıya doğru ilerlerken Akın ile karşılaşmadan eve gitmek şu an tek dileğim. Hızla çıkışa ilerlerken gözümde biriken acı yaşlar akmamak için büyük savaş içindeydi , olabildiğince sert bir ifadeyle ilerlerken aklımda sadece Alev'in iddia ettiği boşanma hikayesi vardı! Böyle bir şeyin mümkün olmayacağına eminim bu sadece Alev'in uydurması . Kapıdan dışarı çıkınca huzurla nefes aldım neyse ki Akın ile karşılaşmadan eve gidiyorum. Merdivenlerden inerken mutluluğum kısa sürmüştü , Akın yüzüme sert bir ifadeyle bakarak merdivenleri hızla tırmanıyordu.şansızlığıma bin bir küfür savurup Akın'a doğru ilerleyip ona kısa bir bakış atıp yanında duran orta yaşta ki adamı inceledim avukat olmasından korktuğum için daha fazla detaya girmedim. "Cemre duyuyor musun?"diye sertçe tıslayan Akın'ın sesiyle kendime gelmiştim hızla gözümü Akın'a çevirip ''eee-feendim"diye şaşkınca kekeledim aslında sadece dalmıştım Akın beni bir anda uyandırınca neye uğradığımı şaşırmıştım. "Niye buradasın?  Gelme demiştim ."diye cümlelerini sertçe vurguladı. Artık ne korkuyordum ne de endişe içindeydim Akın bana bağırırken ben sadece boşanma konusunu düşünüyordum. "Gidiyorum zaten. Evde görüşürüz. "Dedim duygusuzca. Yanından gideceğim sırada elimi tutup beni başka bir yere doğru çekiştirmeye başladı. O kadar yorgundum ki artık ona karşı çıkamıyorum bile beni yönetmesine izin verdim.
Kısa bir çekiştirmeden sonra kimselerin olmadığı bir yere geldik. Akın iyice dibime kadar girip yüzünü yüzüme yakınlaştırdı ve sadece gözlerime bakıyordu nefesi yüzüme çarparken ezberi aşk duygularını tekrar yaşamaktan sıkılmıştım artık. Merakla ne yapacağını beklerken Akın eliyle sertçe sakalını sıvazlayıp " bana ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama başarılı olduğunu söyleyebilirim fakat şunu unutma bu başarın kısa sürecek."dedi sessizce tıslayarak. Söylediği cümleyi anlamaya çalışıyorum fakat bir anlam çıkaramıyorum boş gözlerle ona bakmaya devam edince elini çenemin altına koyup "bir şeyler söyle. .."dedi sertçe bağırıp . Akın'a ne olmuştu bir türlü anlayamıyordum gözlerinde ki acıyı hissedebiliyorum iyi de niye acı çekiyor ? En çok ben üzülürken o nasıl olurda acı çeken taraf oluyor . "Ne dediğini anlayamıyorum.''Dedim kısık tonda. Akın yüzümü iyice inceledikten sonra gözleri dudaklarıma kısaca takıldı ama çok kısa bir bakıştı sonra hemen gözleri gözlerime takıldı " beni anlasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı zaten."dedi ve bir şey dememe fırsat vermeden elinde ki telefonu kulağına dayayıp ''Cemre'yi eve bırak. ''Dedi ve yanımdan ayrıldı. Şaşkınca donup kalmıştım Akın bana öfkeli hemde çok fazla ama sebebini söylememekte ısrar ediyor. Sıkkınca nefes alıp verdim ' bana ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama başarılı olduğunu söyleyebilirim fakat şunu unutma bu başarın kısa sürecek.' Akın'ın söylediği cümle tekrar kulağımda çınlarken ne demek istediğini bir türlü anlayamıyordum , off bu kadar aptal olmak zorunda mıyım ! Eğer onu anlasaydım içimde ki şüphelerde yok olacak. Güneşin yakıcı sıcaklığına daha fazla dayanamayarak arabaya binip evde bu durumu düşünmeye karar verdim.
         Yolda telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden ayrılıp telefonu kulağıma dayadım ''Alo Sırma ?" Deyince kısa süre sonra enerjik bir tonda "Cemreee nasılsın? "Diye cırlayan Sırma beni güldürmeyi başarmıştı.
"Çok iyiyim sen nasılsın ?''Dedim onun gibi sesimi inceltip.
''Ha ha deli,  bu ses tonu sadece bana yakışıyor."diyen Sırma ile karşılıklı güldük , Sırma'nın keyfi yerindeydi .
"Bakıyorum da çok mutlusun."dedim , Sırma'nın derince nefes alıp verdiğini duydum kısa bir süre sonra konuşmaya devam etti "mutluyum Cemre , Oktay ile aramız eskisinden daha iyi eğer Elvan olmasaydı herşey çok farklı olurdu."dedi burukça. İki arkadaş olarak aynı konudan dertliydik onun sıkıntısı Elvan benim ki kızıl Alev!
"Elvan çok dişli bir rakip dikkatli ol."diye uyardım şahsen o kızdan herşey beklerdim.
''Haklısın Cemre,  her defasında beni tehdit ediyor ne yapacağını kestiremiyorum.'"dedi endişeyle."ah Alev de beni kocamla tehdit ediyor."deyince Sırma sinirle Alev'e binbir türlü küfürler savurup herşeyi anlatmamı istedi bende tüm olanları tek tek anlattım , Sırma'da benim gibi boşanma konusunda işkillenmişti fakat bunun yalan olduğunu söyleyip durdu. Kısa bir sohbet sonunda Sırma asıl arama sebebini söyledi "Bu hafta herkesi bizim eski eve davet edeceğim , orası büyük olduğu için ufak bir parti vermek istiyorum baharın gelişi şerefine."dedi kahkaha atarak. Sırma'nın bahsettiği ev zamanında büyük dedesinin ona miras bıraktığı yalı. Dedesinin ölümünden sonra kendine gelmesi zor olmuş onun anlattığı kadarıyla, şimdi ise yalıya gideceğini söylüyor demek ki acısı hafiflemiş. "Çok  iyi düşünmüşsün  biraz olsun fazla enerjimizi atarız ."diye onu destekledim . "Gelmezsin diye korktum."dedi kahkaha atarak , "senin partin olmasaydı asla gelmezdim."
"Seni dövecegim Cemre , ha bu arada kocanı da çağıracağım''dedi Sırma büyük bir  keyifle ."ah bu aralar fıttırmış yine , getirebilirsen tebrik edeceğim. "Deyince o da
''Bana güven. "Dedi büyük bir güvenle.

HATA #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin