Bölüm 47

5.9K 256 14
                                    

Media:Cemre&Akın

Keyifli okumalar 🌼🌺🌸

Akın

Sırma'nın sorgusu devam ederken son sorulan soruyla kasıldım , ya eski erkek arkadaş durumu varsa ortada! Bunu ona yapanı mahvederim.
Büyük bir merakla Sırma'ya bakarken o da bize kısa bir bakış atıp tekrar bakışları bana yöneldi düşünceli bir şekilde. Sanki söylemek ve söylememek arasında kalmış gibiydi . "Sırma kelime oyunu oynamıyoruz var mı böyle bir durum yoksa yok mu ?"diye sorunu tekrarlayan Oktay ile bakışlarım ona yöneldi. Sevgilisine yapılan iğrenç olaydan sonra Sırma'ya çok öfkeli ne yapsam da ona dinletemiyordum ama şu an için Cemre daha önemli "Oktay sakin ."diye kısık bir tonda onu uyarırken Oktay biraz olsun bakışlarını yumuşattı. Tekrar Sırma'ya dönünce o da direkt bana dönüp ''Cemre'nin hayatına giren ilk erkek sensin Akın . Onu tanıdığımdan beri ona aşkını itiraf eden çok erkek oldu ama o kimseyi istemedi... o sadece seni sevdi." Dedi ince sesiyle. Söyledikleri karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Evet onun ilk defa benimle yattığını biliyordum ama kalbinde ilk bana yer açtığını kesinlikle bilmiyordum. Aslında ben çok özel bir kadına haksızlık ettim bunca ay , sadece kendi gururumu düşündüm çok pişmanım. Şu an yanımda olsaydı herşey çok farklı olacaktı . "Arkadaşlar merhaba."diye enerjik bir tonda bize ilerleyen Serkan'a döndük üçümüzde , "merhaba ''dedik hep bir ağızdan. "Bir gelişme var mı?"diye hemen sorumu yöneltince Serkan yarım bir gülüşle bana bakıp elinde ki CD'yi gösterip "Burada onu kaçıran adamları net görüyoruz."deyince kalbim teklemişti. Onu kaçıranlar birden fazlaymış...yine kalbim huzursuzca atıyor . "Videoyu izlemek istiyorum."diye atılınca Serkan başını sallayıp "tabi ki buyrun odama gidelim hem Mahmut dede de izlemiş olur . "
Hepimiz Serkan'ın odasındaki yerimizi alınca Mahmut dede elini omuzuma koyup güven veren bir ifadeyle bana gülümseyip "onu bulacağız , Cemre , Mertoğlu ailesinin gelini ."deyince dedeme sıkıca sarıldım . Aylar sonra ilk defa dedem ile bu kadar samimiydik. Aylardır bana verdiği öğütlerin boşa olmadığını anladım özellikle sevgi için söylediği cümlesi eğer elinden giderse o zaman değerini anlarsın ama unutma artık senin için çok geç olacak demişti ve bende bu cümlenin anlamını şimdi anımsıyorum...

Serkan kısa süre sonra gelip projeksiyondan videoyu oynattı . Cemre kapıyı açıp içeri girerek kısa sürede kartları alıp dış kapıya yönelerek orada kapıyı kapatmaya çalışıyordu. Kameraya sırtı dönük olduğu için sadece altın rengi saçlarını görüyordum . Cemre uzun süre kapıyı kapatmaya çalışırken bir anda kameraya iki erkek takıldı ! Sinirle kasılırken o iki adamı öldürüsiye dövmek istiyordum. İki erkek Cemre'min etrafını leş kargalar gibi sarıp bir anda burnuna dayadıkları peçete ile Cemre'nin kısa süren çırpınışları işe yaramamış ve ikisinin arasına yığılmıştı. Daha sonrasını izleyemedim sinirle yerimden kalkıp pencereye doğru ilerledim. Öfkeden burnumdan solarken Serkan'a dönüp "Serkan! karımı kaçıranları apaçık görüyorsun neden bu kız daha bulunmadı."diye öfkeyle bağırırken Serkan bunca öfkeme rağmen bana yarım bir gülüşle bakıp "Akın bu durum senin için , ailen için çok zor biliyorum ama lütfen biraz sabret , illa ki onu bulacağız."dedi ve sıkıca sarıldı bana. İçimi biraz olsun rahatlatırken beklemek dışında başka bir şeyin elimden gelmediğini bilmek kendimi işe yaramayan biriymiş gibi hissettiriyordu. "En ufak bir durum olursa beni haberdar edin bende bazı arkadaşlarla etrafta elimden geldikçe Cemre'yi arayacağız . "Deyince Serkan anlayışla başını salladı. Istanbul'u karış karış arayıp onu bulacağım nerede olursa olsun onu bulacağım. Sana söz veriyorum sevgilim seni bulacağım ...

●●●

~4 Gün Sonra ~

Bazen bir boşluğa düşersin her ne kadar çıkmaya çalışsandan her çırpınışında daha çok batarsın işte şu an hislerim tıpkı bu yönde! Tam tamına 4 gün oldu ve hâlâ biricik sevgilimi bulamadım , dünyam kararmış halde. Yediğim şeyler bana tat vermezken sadece içtiğim içkiler beni bir süre rahatlatıyordu. Midemde oluşan iğrenç kıbırdanmayla hızla tuvalete koştum. Içimde olan herşeyi boşaltırken içinde bulunduğum rezil durum beni kendimden iğrendiriyordu. Yüzümü yıkayıp biraz kendime gelince tekrar odama girdiğimde bana telaşla bakan anneme bakıp tekrar yatağıma yönelip uzandım. Annem yorgun adımlarla bana doğru ilerleyip yanıma oturdu. Yumuşak elleriyle saçımı okşayıp "Oğlum lütfen yapma böyle birazcık yemek ye ! Baksana ne hale düştün..."dedi titrek sesiyle. Gözünden düşen tek damla yaşı elimle silip "anne istemiyorum! Karım oralarda aç sussuz hemde hamileyken ben burada biraz aç kalmışım çok mu !"diye sessizce söylenirken annem sadece ıslak bakışlarla bana bakınmakla yetindi. Annemin sarı saçları bana Cemre'nin saçlarını hatırlatmıştı "anne bu gece benimle uyu."dedim kısık tonda annem hem ağlayıp hemde gülerek ''tamam oğlum , sen yeter ki birazcık iyi ol !"

HATA #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin