Öncelikle herkesin Kurban bayramını en içten dileklerimle kutluyorum .Birlikte nice bayramlara inşallah :))
Keyifli Okumalar 🌹
Gözlerimi açtığımda çoktan şafak atmıştı , Akın yatakta boylu boyunca uzanmış uyuyordu. Saatler önce yaşadığımız dakikalar aklıma gelince tekrar utanmıştım ama yaşadığım tutku mükemmeldi. Yataktan çıkıp Berke'nin odasına gideceğim sırada üstümde bir şey olmadığını fark ettim , göz ucuyla Akın'a baktığımda hala uyuyordu bende hızla giyinme odasına koşup üzerime uzun bir tişört geçirip Berke'nin odasına ilerledim. Odaya geldiğimde odada büyük bir sessizlik hakimdi anlaşılan Berke daha uyanmamıştı ama yinede kontrol etmekte fayda var. Yavaş adımlarla yatağa ilerlediğimde minik oğlum mışıl mışıl uyuyordu , yüzündeki mutluluk babasını o kadar çok anımsatıyor ki büyüdüğünde Akın'a benzeyeceğinden hiç şüphem yok. Dilerim yüreği de tıpkı babasına çeker...
Berke'yi zorla uyandırıp karnını doyurup üzerini değiştirdim. Minik oğlum uykusundan zorla uyandırıldığı için oldukça huysuz olduğundan onu yine uyutmak için uzun bir süre yatağında onu salladım neyse ki uyumuştu bende yıkanmak için odama geri döndüm. Odaya girdiğimde Akın hala uyuyordu eğer uyumaya devam ederse işe geç kalabilirdi. Yatağın kenarına oturup parmaklarımın ucuyla yüzünde dairler çizdim , Akın yaptığım hareketle huysuzlanıp elinin tersiyle yüzünü kaşıyıp tekrar uyumaya devam etti bende o uyanana kadar aynı işlemi devam edince Akın homurdanarak ''şunu yapmayı kes , yoksa fena olur...''diye beni uykulu sesiyle uyarırken oldukça tatlıydı. Çocuksu haline gülüp bu sefer burnuna parmağımın ucuyla dokunacağım sırada Akın elimi tutup beni kendinin üzerine çekti ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Akın'ın bu kadar çevik olacağını düşünmezdim. Şaşkınca Akın'a bakarken o da uykulu gözlerle bana bakıp kıkırdadı , ''demek oyun oynamak istiyorsun?''diye gülerek sorunca yüzümü eğip sessizce kıkırdadım Akın bu hareketimi 'evet' olarak algılamış olacak ki eliyle sırtımda daireler çizip ''benim bildiğim daha güzel bir oyun var onu oynayalım bence.''diye kısık tonda söyleyince ne demek istediğini anlamıştım bu sebeple yüzüm tekrar yandı . Zaten gece olanlar hala beni utandırırken... ''ımm ben almayayım , duşa gireceğim çünkü'' dedim ve üzerinden kalkacağım sırada kollarını belime iyice sarıp gitmemi engelleyerek ''bu oyun banyoda da oynanıyor.'' dediğinde yüzünde ki arsız gülümseme beni de güldürmüştü ''pislik!''diye ona gülerek bağırdığımda Akın büyük bir kahkaha patlatıp ''birlikte duş alıyoruz o zaman.'' ''hayır.'' ''evett Cemre buna itiraz etmek yok...'' ''Akınnn!'' (...)
Akın , ben ve Berke ile birlikte kahvaltı ediyorduk , oğlumuz sadece süt ile beslendiği için o sadece bizi izlemekle yetiniyordu. "Cemre sana bir şey diyeceğim." Diyen Akın'a oğlumdan gözlerimi çekip ona çevirdim. "Buyur sevgilim."
"Cemre bu hafta içerisinde herhangi bir gün yurt dışına çıkma ihtimalim var."diyen Akın'a merakla cümlesini devam etmesini beklediğimde Akın biraz düşünüp "iş için yapılacak bu gezi , ben tek gitmem gerekiyor. " dediğinde içimde oluşan sıkıntıyı belli etmemek için zorla gülümseyip "anladım . Kaç gün?" Diye istemsizce sorarken aslında onun gitmesini istemiyordum. "En fazla 3 gün."dediğinde içimden geçeni dile getirmemek için kendimi zor tutuyordum. "Bir gün kalsan olmaz mı ?" Diye sorduğumda Akın hafifçe gülüp "hayır , yurt dışındaki şirketimizin finansal bakımdan bazı sorunları var onu halletmeliyim." Diye kısaca açıklama yapınca yapacak bir şeyim olmadığını anlamıştım . "İyi bari , 3 günden fazla kalma."
"Kalmam hem ben sizin hasretinize en fazla 3 gün dayanabilirim. "Dediğinde istemsizce gülüp elini sıktım . Onu sevmek belki de dünyada yaptığım en güzel hata.
Kahvaltının ardından Akın ,Berke'yi alıp bahçeye giderken bende telefonumu masadan alıp onların peşinden bahçeye gittim. Bahçeye geldiğimde gördüğüm görüntü içimi ısıtmıştı ; sevdiğim iki erkekte birbirlerine bakıp gülüyorlardı , Berke'nin ilk defa bu kadar içten güldüğüne şahit oluyorum . Bu güzel görüntüyü hemen telefonumla ölümsüzleştirirken geçen zamanın farkına varamamak apayrı bir sorun.
"Akın çok güldürme oğlum yoruldu." Diye yalandan Akın'ı azarladığımda Akın başını evet anlamında sallayıp "haklısın , bu kadar gülmesi iyi değil." Dediğinde beni dinlemesi şaşırtmıştı . "Eee iş yok sanırım."diye merakla sorunca Akın derince soluyup "olmaz mı ! Fas'a gideceğim için sizinle şimdiden fazla fazla zaman geçirmek istiyorum." Dediğinde yüreğimde istemsizce oluşan korku duygusu moralimi bozuyordu. Akın ilk yurt dışına gideceğini söylediği anda bu derece bir korku peyda etmişti kalbime , zaten gitmesini istemiyorum birde içimde oluşan bu huzursuzluk iyice tadımı kaçırıyordu. 'İyi düşün iyi olsun' iç sesim yine bana akıl veriyordu aslında haklı sayılırdı sabahtan beri saçma sapan düşünüyordum buna son vermeliyim . Teşekkürler iç sesim .
Akın uzun bir süre Berke ile oyun oynadıktan sonra şirkete gidince ben ve oğlum tek kalmıştık . Bebeğimin yüzünü okşarken Berke uzun uzun esneyip huysuzlanmaya başladığında uyumak istediğini anlamıştım "Hadi bizde uyumaya gidelim. "Dedim ve doğruca odasına yol aldık. Berke'yi yatağına yatırırken artık hayatımın tamamı Berke'nin etrafında şekilleniyordu , onun iyiliği için herşeyi yapmaya hazırım.
Berke'yi yatağına uyuttuğum sırada Leyla kapıyı tıklatıp içeri girdi "Cemre hanım , Sırma hanım geldiler."diye fısıltıyla söyleyince gözlerimle tamam deyip oğlumun üzerini örtüp aşağı indim. Salona geldiğimde Sırma koltukta oturmuş derin derin düşünüyordu sanırım Oktay'ın ona olan duygularını söylemek için gelmiş .
"Sırma hoşgeldin."diye ona doğru ilerleyip kollarımı kocaman açtım ,Sırma beni görünce kocaman gülüp bana sarıldı .
"Yemekten beri görüşemedik , nasılsın?"
"İyiyim ama bir yanımda çok karmaşık." Diye kaçamak bakışlar atan Sırma'ya yalandan şüphe ile bakıp sanki bir şeyden haberim yokmuş gibi bir ifade takınarak "ne oldu hemen anlat."Dediğimde Sırma beni karşısına oturtup "Cemre yemek gecesi sen ve Akın bir yere gidince Oktay beni zorla bahçe götürdü ve neden ona karşı mesafeli olduğumdan yakındı..."cümlesine ara verip tepkimi ölçmek için yüzüme baktı bende devam etmesi için "eee?"diye merakla sorunca Sırma derince soluyup "Oktay benden hoşlandığını itiraf etti Cemre .şoka uğradım."Dediğinde yalandan şaşırmış gibi yaptım "ya Sırma nasıl olur bu ?" Diye saçmaladığımda Sırma sessizce kıkırdayıp "ya bilmiyorum , hiç ama hiç beklemiyordum ... yüzüme baktı uzun uzun ama karşılık veremedim bir türlü."dediğinde moralim alt üst oldu "ne yani ona aşık olduğunu söylemedin mi?" Diye merakla sorduğumda Sırma olumsuzca başını sallayıp "hayır , söylemek istemedim daha doğrusu içimden gelmedi . Bana yapılanlardan sonra duygularım karmaşık bir hal aldı onu sevdiğimden bile artık emin değilim."diyen Sırma'ya şaşkınca baktım . Sanırım bir tür duygusal çöküntü yaşıyor ve bunu yaşaması çok normal ,Sırma'ya büyük itiraf atıldı . "Sırma şu an da büyük bir boşluk hissiyatındasın bunu anlayabiliyorum ama bu senin Oktay'ı sevmediğin anlamına gelmiyor. Mesela Oktay senin peşinden koşmayı bıraksa senin zoruna gitmez mi?" Diye şakayla sorduğumda Sırma huzursuzca yerinde kıpırdanıp "ya böyle söyleyince bir tuhaf oldum , ama zamana ihtiyacım var ."diye yüzüme baktığında anlayışla gülüp "tamam fakat bu zamanı çok uzun tutma ." Dedim ve ona göz kırptım.
Sırma ile bahçede oturup karşılıklı kahve içince bu sırada annemi görüntülü arayıp sohbet ettik . Annemi uzun süredir göremiyordum . "Anne yarın bana bekliyorum bir kaç gün evde kalırsın ." Diye şart koyduğumda annem başını sallayıp "tabii gelirim zaten sarı pıtırcığımı çok özledim." Dediğinde pastanenin arkasından kameraya takılan babamı görünce büyük bir şok yaşadım. "Annem , babamda mı yanında?" Diye şokla sorunca Sırma da en az benim gibi şoka uğramıştı . Annem babamı fark edeceğimi tahmin etmemiş olacak ki yüzü anında kızardı ve sertçe yutkunup kameraya baktı yine "baban sürekli etrafımda kurtuluşumun olmadığını anladım bu yüzden dükkana gelmesine izin veriyorum ." Dediğinde Sırma ile birlikte gülüşüp "ooo" nidaları eşliğinde anneme baktığımızda annem tekrar utançla gülüp "kızlarrr yapmayın , duyuyor." Diye fısıltıyla bizi uyaran annemi hiç takmadan gülmeye devam ettik. "Kızlar Sevim hiç değişmemiş gençkende beni çok uğraştırdı şimdide aynı şekilde ." Diye arkadan gelen sesle babamın bizi gerçekten duyduğunu fark ettik. "Baran dayı emin ol bu Sevim teyzemin yumuşamış hali." Diye Sırma aradan bağırınca annem Sırma'ya sert bir bakış attı "Sırmaaa!" Diye onu uyarmasına rağmen Sırma hiç aldırış etmeden gülmeye devam etti. Bende belli etmeden gülünce annem bu sefer bana da kızıp telefonu üzerimize kapatınca saf gibi ekrana bakakaldık. "Ulan Cemre ana kız sevdiğiniz adama kovuştunuz helal olsun." Dediğinde aklıma gelen mazi ile derince nefes aldım "Akın'ı kazanmam çok zor oldu ."Dediğimde Sırma 'evet'anlamında başını sallayıp kahvesine geri döndü.
Kahvemizi bitirip fal için kapattığımızda Sırma elini telefonuna götürüp "Kerem'i arayacağım dün Amerika'dan dönmüştü . "Dediğinde uzun süreden beridir Kerem ile görüşmediğimi fark ettim bende onu özlemiştim. "Söylesene buraya gelsin ."Dediğimde "tamam söylerim ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATA #Wattys2018
Novela JuvenilAYNI HATAYI İKİ KEZ YAPAMAZSINIZ. İKİNCİ KEZ YAPTIĞINIZ HATA DEĞİL , TERCİHTİR. BİR KADIN ELİNDE OLMADAN EVLENEBİLİR Mİ ONU HİÇ SEVMEYEN BİR ADAMLA ? Cemre evlenmek zorundaydı ; yanmış bir ormana dönen hayatı ve doğacak bebeği için bu adama katlanac...