YÜCE FUTBOLCU

Bölüm 6: Şanslı Bir Gün

           Ali babasını kıraathanede buldu ona dün neler olduğunu sordu. Babası o sırada okey oynuyordu, oyun oynadığı arkadaşları ona baktı babasıda Ali garip bir şekilde baktı. Eli ile alnını kontrol etti sonra onu kolundan tutup bir kenara çekti.
        - Neden bana soruyorsun böyle bir soru? İki gündür yatakta görmüyorum seni, sende bilmiyorsan sana bişey yapmış olmasınlar, hap falan vermesinler?
         - Yok baba kimse bişey yapmadı bana ben hatırlayamadımda bir an.
       
      Her ne kadar fazla ilgilenmesede ondan birazda nefret etsede eşinden geriye kalan tek hatıraydı onun için. Annesi Ali'yi dünyaya getirmek için kendi hayatından vazgeçmişti. Bunun için endişelenen baba Ali'yi hastaneye götürdü. Hastanedeki incelemeler sonunda hiçbirşeyi olmadığı anlaşılınca rahat bir nefes aldı ikiside.
   
         - Bundan sonra eve gelmeyeceğin zaman bana haber ver.
         - Tamam baba haber veririm bundan sonra.
         - Neyse ben kıraathaneye gidiyorum oyunum yarım kaldı Yusuf'a benim yerime oynaması için söylemiştim. Sonra bana kaçtı falan demesinler ben gidiyorum.

        İkiside ayrıldı, normalde zaten baba- oğul gibi değilde yurtta yeni tanışmış arkadaşlar gibiydiler. Birbirlerine ne çok yakın nede çok uzaktılar. Enes'ten bir çağrı geldi "Pes oynayalım mı artık finali yapalım kazananı görelim ne dersin"
       - Tamam zaten bugün boşum ayrıca inanılmaz derecede formumdayım. Bunu teklif ettiğine pişman olacaksın.
        İkisi daha sonra playstation salonunda buluştular. Oyuna başladılar Enes Barcelona'yı aldı, Ali Real Madrid'i aldı. Başlarda Enes rahat bir oyun oynuyordu daha sonra tek taraflı bir oyun oldu bundan önceki 4 maç başa baş gitmişti sonuç 2 maç Ali 2 maç Enes kazanmıştı. Bu maçın ilk yarısı bittiğinde Real Madrid 5-0 Barcelona'dı. Enes çıldırmıştı "Ronaldo yasak onu çıkar." Ali'nin keyfi yerindeydi Ronaldo oyunun boss'u gibiydi Enes'in istememesi normaldi. Ali arkadaşını kırmamak için onu oyundan çıkardı ama maç bittiğinde skor 9-0'ı gösteriyordu Enes mosmor olmuştu tekrar bir maç istedi Ali'de kabul etti. Ali bu sefer M.City'yi aldı  maçta henüz 35. dakika oynanırken Ali  4-0'lık bir üstünlüğe sahipti, Enes dayanamadı oyundan çıktı.
           - Şansını s...yim böyle birşey olamaz attığın her top gol oluyor.
           - Hahaaaa ben seni baştan uyardım bugün garip bir şekilde çok iyi oynuyorum. Şanslı mı dersin yada sen mi kötüsün bilemem ama Pubg'de de ard arda dörtlü galibiyet aldım. 27 leşimin olduğu bir galibiyetim bile var.
             - Ne 27 adam mı vurdun Asya haritasında mı oynadın?
              - İnanmıyacaksın ama Avrupa'da oynadım.
              - Vay a.... koyayım bugün yanlış rakip seçmişim.  Ne ara bu kadar iyi bir oyuncu oldun?
               - Bu arada cuma günü seninle ayrıldıktan sonrasını bide Cumartesi gününü hatırlamıyorum.
                - Nasıl hatırlamıyorsun hafızanı mı kaybettin?
                - Bilmiyorum doktora gittik birşeyim yokmuş hatta çok sağlıklıymışım.
                 - Önemli birşey olmaması iyi acaba ne oldu yanlışlıkla birşeyler içmiş olmayasın.
                  - Olsa doktor söylerdi herhalde bizde onu düşündük.
                  - Doğru orasıda öyle. Ne yapalım şimdi bir oyun daha oynayalım mı.
                  - Yenilgiye doymadın mı?
                  - Yok hayır bu sefer Pes değil Blur oynayalım en kötü olduğun oyun bu seni yenip egomu tatmin etmem lazım hahahaaaaaa.
           İki oynamaya devam ettiler ilk defa Ali bu oyunda bir yarışı kazanmıştı diğer yarışları kaybetsede hepsinde ilk 2 içerisinde yarışı bitirdiler. 1 saat sonra birbirlerine veda ettiler yarın okul vardı hemde Ali'nin rapor yazması lazımdı.