2. Bölüm: Beyaz Işık

1.5K 79 4
                                    

     Ağzında şarkı mırıldanarak kaldırımda yürüyordu. Evine yaklaşmıştı. Yürüdüğü sokaktaki evlerin çoğunlu tek katlıydı bu mahalledeki evlerin hepsi gecekonduydu evler çok eskiydi ve çevresi yıkıktı. Sokaktaki asfaltta her yeri yamalıydı. Biraz daha yürüdükten sonra ilerde 4 kişinin bir adamı çevrelediğini gördü. O dört kişi bu mahalleden gibi gözüküyordu ama çevreledikleri adam elit kıyafetleri olan bir adamdı beyaz saçları ve beyaz sakalı olan bu yaşlı adamın buralardan olmadığı hemen belli oluyordu.
       Ali bu olaya karışmaya niyetli değildi. Hemen başka bir sokağa gitmek için yöneldi. İlerideki kişilerle karşılaşmak hiç istemedi. Tam 5 adım atmıştı bir çığlık geldi. Arkasını dönüp baktığında esmer olan genç bir adam yaşlı adamı bıçaklamıştı. Ali gördüklerine inanamadı bu nasıl olabilir güpegündüz hemen kaçmak için adım atacaktı ki bıçağı tutan adan bıçağı adamın karnında çıkardı ve tekrar sapladı. Ali dondu kaldı sonra onlara doğru koşmaya başladı. İçinden "ne yapıyorum ben benim kaçmam lazımdı"diye söyleniyordu.
          - Hey ne yapıyorsunuz durun adamı öldüreceksiniz.
       Bıçaklayan kişi ve diğer üçü döndü ve sesin geldiği yere baktılar. Çok sinirli gözüküyorlardı.
           - Ne istiyorsun velet çabuk burdan toz ol yoksa sende bu ihtiyar gibi olursun.
           - Durun lütfen adamı görmüyor musun ne durumda hala bıçaklamaya devam edecektin. Ne yaptı bu adam sizede öldürecek kadar kendinizi kaybettiniz.
            - Sen karışma kaybol çabuk.
            - Bu adamı tanıyor musun?
            - Hayır tanımıyorum.
            - O zaman derhal kaybol git burdan.
            - Nereye gidiyor çocuk bizi gördü    onunda ölmesi lazım.
            - Doğru söylüyorsun bizi gördü.
            - Durun lütfen siz gidin ben kimseye birşey söylemem bu adamı böyle bulduğumu söylerim.
        O sırada Ali içinden kendine lanet ediyordu. Bir anlık karar ile düşünmeden hareket etti kendini bok çukurunda buldu.
             - Kimseye söylemeyecek misin?
    Diye sordu iri orta yaşlı diğeri
             - Yemin ederim kimseye söylemeyeceğim bırakın bizi.
             - Ne dersiniz bırakalım mı?
Diye sordu yaşlı adamı bıçaklayan adam yüzünde şeytani bir gülümseme vardı diğerleride ona aynı bakışla bakarak bırakalım diye söylediler. Ali rahat bir nefes aldı ama kalbi hala çok hızlı atıyordu. O sırada adam elini uzattı Ali'ye.
              - söylemeyeceğine dair söz veriyor musun?
              - Yemin ederim kimseye söylemeyeceğim.
       Ali'de korkarak elini uzattı tam el sıkıştıkları gibi adam Ali'yi kendine çekti sonra karnına bıçağı sapladı çıkardı tekrar sapladı tam beş defa bıçakladıktan sonra adamlar ikisininde cüzdanını alıp kaçtılar.
         Bunları gören yaşlı adam şaşkın bakışlar ile bakakalmıştı bir kaç saniye önce kurtuldukları için sevinirken şimdi kendisini kurtarmaya gelen genç delikanlı ölüyordu.
            -Hey çocuk dayan biraz kendini bırakma.
           Sürünerek çocuğun yanına yaklaştı. Ali o sırada sırt üstü kendini bırakmıştı. Karnından bıçaklanmıştı ve çok acıyordu. Gözünden yaşlar akıyordu kesik kesik ağlıyordu. Yaşlı adama baktı pişmandı yardıma geldiği için. "Ben kimim ki kendimi süper kahraman zannettim. Şimdi ölümü bekliyorum kendi sonumu getirdim." İçinden kendini lanetlerken birden gökyüzünden bir ışık huzmesi onlara doğru geldi."Bahsettikleri beyaz ışık bu muymuş daha çok erken değil mi benim için gelmen" içinden bunları söylerken ışık daha yoğun hale geldi ikiside gözlerini kapattılar. Vücutları karıncalanmaya başladı hoş bir kaşıntı vücudunu sardı içi kıdıklanıyordu."Ölüm bu kadar güzel miymiş?" Diye kendine söyledi. Sonra ışık söndü gözlerini başta açmaya cesaret edemedi sonra çevresinde ayak sesleri geldi. Gözlerini açtığında metal bir tavanı olan bir yerde olduğunu anladı. Etrafına baktığında 4 kişi yanındaki yaşlı adamı alıp gittiler. Bu insanlar çok büyüktüler 2 metreden uzun boyları vardı. Bulundukları yer ise daha ilginçti sanki bir geminin içini andıran bir yerdi. Çevrede sandalyeler vardı ve hepside sayısız tuşun olduğu bir aletin önündeydi. Kendi bulunduğu yerde bir kabindi. 'Ben buraya ne ara geldim ben ölmedim mi burası diğer taraf mı ama şimdi acıyı yine hissetmeye başladım."
Karnına elini koydu ve yaralardan hala kan akmaktaydı. Tam o sırada ona doğru büyük bir adam geliyordu.
          - Merhaba dünyalı
      Diye konuştu Ali gözleri faltaşı gibi açıldı adama bakakaldı.

YÜCE FUTBOLCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin