YÜCE FUTBOLCU

Bölüm 42: Pendikspor'un Yükselişi

Rakip takımda sahalarına konuk olacak Pendikspor'un analizini yapıyorlardı. Tarsus İ.Y. Teknik direktörü eski Galatasaraylı futbolcu Ergün Penbe'ydi.

- Evet arkadaşlar rakibimiz şu ana kadar iyi bir form yakaladılar geçen hafta sonuda yedek takımları ile 0-7 kazandılar. Takımlarında dikkat etmemiz gereken oyuncu 10 numaraları çok hareketli bir futbolcu ayrıca kanatlardan çok iyi oynuyorlar bunun için presi en yoğun şekilde yapacağız forvetleride formda onun için ort sahaya çok iş düşüyor çabuk geri dönmeliyiz. Şimdilik buna göre hazırlanacağız bugün bu kadar yeter yarın çalışmalara başlayacağız eve gidebilirsiniz. İki takımda rakiplerinin eksikliklerine göre hazırlanıyor aynı şekilde güçlü yönlerine görede takımlar önlemlerini alıyorlardı.

Hafta içi çalışmaları hızlı bir şekilde geçmişti cuma günü Mersin'e uçan ekip otelde konakladılar. Ertesi sabah statda antrenmanlarını yaptılar maç 12:45'teydi. Maç saat geldiğinde otelden stada gelmişlerdi stadyum bir ilçe takımının olduğu için küçüktü 5 bin kişilik bu stadyumda 250 kişilik misafir takım için ayrılmış bölüm vardı. Ama misafir bölümü boş kalınca kendi taraftarlarına satmışlardı koltukları. Bugün stad tam doluydu ilk 6 haftada 4 galibeye 2 mağlubiyet almışlardı. İnişli çıkışlı bir performans vardı. İki takımda sahaya çıktılar, başlama düdüğünü bekliyorlardı maça Pendikspor başlayacaktı. Pendikspor'un bugünkü ilk onbiri şöyleydi;

Kaleci: Mehmet Cinpir

Defans: Süheyl Çetin/ Berk N./ Fatih Cerlek

Orta Saha: Erdinç Ç./ Ömer Can S. (C) / Ali Koz / Mahmut Caner A./ Mehmet Çınar

Forvet: Ahmet Yazar/ Ozan Papaker

Yedekler:
Emre Aydın (K)
Gökhan Sürücü (O)
Salim Farsak (O)
Oktay Balcı (F)
Enes Aydın (D)
Salim İyik (O)
Bekir Karadeniz (O)

               Ali ilk kez asıl takım ile onbirde başlayacaktı, ama kendine güveniyordu takım arkadaşları Ali'nin oyun tarzını az çok bilselerde Ali onların oyun tarzını iyi biliyordu kafasındaki simülasyonda hergün onlarca maç yapıyordu bu takım ile. Maç başladı  rakip hemen prese başlamıştı. Topu alan Ali arkadaşlarının ileriye gitmesini bekledi bu sırada bir oyuncu kendisine prese geldi Ali kolay bir şekilde onu geçti bir anda top ile hızlı bir şekilde rakip sahaya geçti kendisini bir futbolcu karşıladı ama onunla fazla uğraşmadan hemen bir bacak arası çalımı ile onu geçti sağ kanatta çizgide bekleyen Erdinç'e topu gönderdi koşu yoluna gelen topu rahat bir şekilde alan Erdinç kale çizgisine doğru indi içeriye kafasını çevirip baktı ön direğe bir arkadaşının koştuğunu gördü. Ön direğe doğru topu havadan gönderdi Ozan kendisine gelen topa yükseldi hemen arkasından bir futbolcunun geldiğini hissediyordu kaleye vurmak içinde açısı yoktu topu kafası ile arka direğe aşırttı Ahmet topu takip etti yükseldi ve kalenin boş sol tarafına topu gönderdi. Bütün Pendiksporlu futbolcular Ahmet'e koştular henüz 1. dakika 0-1 öne geçmişlerdi. Rakip takım biran sersemledi taraftarlarda sessiz bir şekilde sahaya bakıyorlardı henüz ne olduğunu anlamadan gol yemişlerdi. Fikret hoca ekibi ile golü kutluyorlardı.

               Maç santra vuruşu ile tekrar başladı kendi sahalarında top çevirdiler    orta sahanın solundaki oyuncuya pas verdiler hemen iki Pendiksporlu oyuncu pres yaptı topu alan oyuncu önü kapalı olunca geriye pas attı ama onun arkasından da Ozan ona pres yaptı hemen orta göbekteki oyuncularına attı top ona gelmek üzereyken Ali araya giriyor hemen topu 10 metre sürüyor ve Ömer'e atıyor o da Mehmet'e veriyor biraz top ile giden Mehmet, Mahmut'a veriyor topu alan Mahmut pres ile topu kaptırıyor tam hücuma çıkacaklarken Ömer topu alıp Erdinç'e veriyor rakip savunma yerleşmişti forvetlerde savunmaya yardıma gelmiş pres yapıyorlardı. Erdinç kendisine doğru yardıma gelen Ali'ye topu veriyor, Ali bekletmeden hemen ileri doğru koşuyor kendisine pres yapmaya gelen futbolcuları çok rahat bir şekilde geçiyor 3 futbolcuyu geçtikten sonra sağ çaprazdan sol ceza sahası içine orta yapıyor topa yükselen Ahmet topu kafası ile sol üst köşeye gönderiyor kaleci parmakları ile dokunuyor ama üst direğe çarpan top gol oluyor. Henüz üçüncü dakika 0-2 öne geçiyordu Pendikspor. Futbolcular ikinci golünü atan Ahmet'in üstüne atlıyorlardı. Yedek kulübesinde de büyük bir mutluluk vardı. Rakip takım yedek kulübesinde de büyük bir şaşkınlık vardı Ergün hoca sahada neyi yanlış yaptıklarına bakıyordu ama bulamıyordu. 

     - Ne kadar kötü bir başlangıç o kadar uyarmama rağmen forvetleri kaçırıyorlar.

               Ergün Penbe sahadaki futbolculardan birini çağırıp ona defansın forvetlere markaj uygulamasını istedi. Maçın ilerleyen dakikalarında Tarsus sadece savunma yapabiliyordu rakip istediği gibi hücum yapıyordu bir türlü durduramıyorlardı sadece kalenin önünde topu engelleyebiliyorlardı. Top ile orta sahayı geçememişlerdi bile. Henüz maçın 28. Dakikasıydı ama Pendikspor rakip kaleye 13 şut göndermişti bile ama Tarsus'un kalecisi çok iyi toplar çıkarıyordu.

               Orta sahada topu alan Ali artık istediği oyunun sahada gerçekleştiğini görünce rahatladı rakip artık orta sahada çökmüş sadece savunmada duruyorlardı. Sahadaki dizilişlere baktığında arkadaşlarının hepsi markajda duruyordu kendisinede göstermelik tek bir kişilik pres vardı. Rakiplerinin asıl tehlikenin kendisi olduğunu anlamadığını görünce gülse mi ağlasa mı bilemedi.

     - "Amk sabahtan beri götümü yırtıyom adamların bütün hücumları kesiyom istediğim gibi sahalarında çalım atıp pas veriyorum bunlar hâla diğerlerini markaj yapıyorlar. Tehlikenin sağdan yada soldan açılan ortalar ile forvetlerden geldiğini sanıyorlar ne kadar saçma." Ali bunları sesli bir şekilde top sürerken söylemişti.

               Kaleyi gördüğü gibi şutunu çekti. Sağ üst köşeye giden topu kaleci uzaklaştırdı ve kornere çeldi. Köşe vuruşu kullanıldı savunma topu rastgele vurarak uzaklaştırdı top Pendikspor'un sahasında taca gitti. Taçı hemen kullanan takım topu tekrar Ali'ye veriyor kendisine prese gelen iki futbolcuyu rahat bir şekilde geçiyor ceza sahası yayında duran Ömer'e topu atıyor. Topu aalan Ömer pozisyon bulmak için bir sağa bir sola dönüyor ama futbolcular her yanını sarmıştı şut ve pas atma şansı yoktu tekrar geriye döndüğünde Ali'nin topu istediğini gördü. Topu ona yolladı, kendisine doğru gelen topu gören Ali bu sırada kaleye baktı sonra top kendisine ulaştığı gibi sol ayağı ile kaleye gelişine gönderdi. Top bir anda ağlarda görünmüştü yine aynı şey olmuştu topu kimse görememişti. Fikret Akdemir sahaya inançsız bir şekilde bakıyordu geçen haftaki golün bir tesadüf olmadığına dair düşünceler aklında gezmeye başlamıştı. Yedek kulübesinde de ayrı bir şok vardı bu golü tekrar görebileceklerini akıllarına getirmemişlerdi.  Tarsus tarafında da durum aynıydı bu kadar hızlı ve sert bir şut daha önce görmemişlerdi. Ergün Penbe yine oyuncusunu yanına çağırdı.

     - Kantları markajlamayı bırakın şu 34 numarayı tutun adam sahamızda cirit atıyor.

               37. dakikada 0-3 olmuştu deplasmanda farklı bir tarife daha geliyordu iki hafta üst üste bu takım için çok iyi bir hava yaratacaktı. 41. dakikada Ömer'e ceza sahasının 12 uzağında faul yapılmıştı. Ali hemen Ömer'in yanına koştu.

     - Abi bu frikiği kullanabilir miyim.

     - "Gol atacak mısın? Gol atabileceksen al." Ömer, Ali'nin yeteneklerini biliyordu bu yüzden topu ona bırakmıştı hem 0-3 önde oldukları içinde rahattı bir pozisyonun gitmesi önemli değildi.

     - Abi bu golü senin için atacağım merak etme hissediyorum gol olacak.

     - Hadi aslanım top sende.

                Ali meşin yuvarlağı yere koydu  üç adım geriye gitti bir adımda sağa gitti. Topun sağında duruyordu sol uzak köşeye bakıyordu. Düdüğü bekliyordu beşli baraj kurulmuştu kaleci sağ tarafını baraj ile kapamıştı kendisi kalenin ortasında duruyordu Ali'nin sol köşeye doğru baktığını görmüştü. Düdük çaldı Ali topa sol ayağı ile vurdu defansın üstünden sağ üst köşeye doğru gidiyordu ama top biraz yüksekten gidiyordu tam dışarı çıktı derken top bir anda aşağıya düşüyor ve üst direğin hemen altından ağlara gidiyordu. Kaleci atlamasına rağmen çaresiz kalıyordu statda bir sessizlik vardı hakemin santrayı göstermesiyle Pendiksporlu futbolcular ve yedek kulübesi bu sessizliği bozuyordu.