YÜCE FUTBOLCU

Bölüm 61: Randevu!!

Kantinde , Ramazan ve diğerleri maçın heyecanıyla diğer dersede gitmediler, şimdi maçın sohbetini yapıyorlardı aslında bu maçın kazanılması çok büyük bir olay değil her sene böyle sürpriz takımlar çıkıyord.  Heyecanlanmalarının sebebi sahada tanıdık birinin olmasıydı ve çok yetenekli olmasıydı. Onları en çok etkileyen özelliği attığı çalımlardı, bazen bir Messi, bazen C. Ronaldo özellikle Ronaldinho gibi  ve bazı bilinen bir çok oyuncuya benzetilebilirdi herkes bir isim söylüyordu. Gerçektende Ali Koz'u izlemek çok zevkliydi şimdilerde böyle estetik çalımlar atan futbolcular çok azdı bundan dolayı izleyen insanları heyecanlandırıyordu.

             Kantinde başta altı kişinin izlediği bu maç sahadaki bir futbolcunun bu kampüste okuduğu bilgisi ile diğerlerininde ilgisini çekmeye başladı. Hale ve Buket'te maçın tamamını izlediler, futboldan anlamasalarda spikerlerin sürekli Ali'yi övmesi merak etmelerine sebep oldu bu yüzden kütüphaneye gitmeyip maçı izlediler.

             Ali'nin babası maçı kahvehanede izledi, gerçekten çok gurur duymuştu. Arkadaşlarının onu tebrik etmesi ayrıca çok hoşuna gitti. Herkes birbirini tanıdığı için mahallede, Ali'nin başarısına kendi çocuklarının başarısı gibi sevindiler.

             Ali maçtan sonra telefonlara cevap vermek ile uğraştı tanıdığı herkes onu arıyordu. Tebriklerin hepsini kabul etti. BlackKing lakaplı Sezgin'de tebrik için aradı bu arada tekrar beraber bir video için söz istedi, Ali aslında reddedecekti ama Sezgin'in ısrarına dayanamayarak kabul etti.

             Maçtan beş saat sonra Pendikspor ve Ali daha çok konuşulmaya başlandı. İnsanların okul ve işten eve dönmesiyle Pendikspor'un haberi daha çok okundu, Ali'nin yaptıklarıda insanları heyecanlandırdı. Akşam saatlerinde trendlere giren iki başlık daha da çok ilgi çekti.

              Ali bilgisayarda yabancı makalelere bakıyordu, kendisi gibi  yeteneklerin nasıl oluşabileceğini araştırıyordu. Bugüne kadar sadece varsayımsal öngörüler hakkında yazılar okudu gerçekten olan bir kaç vaka vardı  ama onlarda büyük olaylar değildi. Şimdilik teoriler ile yetiniyordu daha fazla bilgi bulana kadar araştırma yapmaya devam edecekti.  Saatin 10 olduğunu gördü uykusuda geldiği için yatağına yürüdü. Masanın üstünde telefon çalmaya başladı, arayana baktığında Mesut'un ismini gördü.

             " Alo, abi sende mi beni tebrik etmek için aradın hahaa"

             " Hahaaa,  velet hızlı büyüyorsun, başıma ne dertler açtın biliyor musun?"

             "Ne yapmışım ki abi?"

             "Telefonlarım susmadı bugün, herkesin dikkatini çekmeye başladın bonservisin hakkında bilgi isteyen mi dersin, röportaj isteyen mi dersin herkes beni arıyor."

             " Hahaha... Abi niye kızıyorsun ki sonuçta amacımız bu değil miydi?"

             "Öylede ne bileyim alışık olmayınca biraz siniz bozucu geldi. Neyse sana haftaya oraya geleceğimi söyleyecektim, bu aralar seni rahatsız edebilirler kulüp ne kadar seni korumak istesede sosyal hayatına karışamazlar burada devreye benim girmem gerekiyor. Beni misafirin olarak kabul edebilecek misin?"

             " Aslında çok iyi olur abi, öyle işlerle ilgilenmek istemiyorum,  iş konuşmaktan hoşlanmıyorum. Ayrıca abi her zaman başımın üstünde yerin var ayıp ediyorsun valla."

             "Kafama göre evine gelemem,  bilirsin ya belki işin olur hahaha..."

             " Ne işi anlamadım?"