Statda taraftar ne olduğuna anlam veremiyorlardı. Pendiksporlu oyuncu topu alıyor ve oyuncuların yanından resmen hiçbişey yokmuş gibi geçiyordu. Tarsuslu oyuncuların hâla onu neden durdurmadığını anlamamışlardı. Kendi oyuncularına tepki gösteriyorlardı. Bir kısım taraftarlarda stadı terk etmeye başlamışlardı henüz ilk yarı bitmemişti ve 0-4 gerideydiler. Bu oyun ile daha neler olacağını tahmin edebiliyorlardı bu görmek istemiyorlardı. Tarsus İdman Yurdulu futbolcularda kendi aralarında kavga etmeye başlamışlardı.
- Metin şu 34 numarayı düzgün tut amk.
- Tutması kolayda yapabilirsen gel sen tut, adam bir anda yanımdan uçuyor sanki.
Gerçektende öyle oluyordu Ali çalımı attıktan sonra bir anda hızlanarak aralarında üç yada 4 metre mesafe açıyordu. Çalımı yiyen futbolcu daha dönmeden rakibi aralarındaki mesafeyi açıyordu sonrasında da yakalamak onun için mümkün olmuyordu. Fikret Akdemir, Ali'nin duran toplardaki başarısını farketmişti bunu düşünmeye kara verdi, duran top organizasyonları yada frikikten atılan her gol çok kritikti. Maçta ilk yarıda uzatmalar oynanıyordu topu alan Erdinç ileri gidemiyordu pas atacak arkadaşıda yoktu tam geriye dönecekken Ali'nin ona doğru koştuğunu gördü yerden Ali'ye pası gönderdi. Ali topu bekletmeden geldiği gibi köşe gönderine doğru yolladı. Erdinç koşamadı rakip futbolcu onu engellemişti. Herkes topun dışarı çıkacağını düşünürken Ali gelip topu aldı. Kendi attığı topu almıştı kendi kendine pas atmış oldu. Topun dışarı çıkacağını düşünen rakipte topa koşmamışlardı Ali içeriye baktı orta yapacak gibi yaptı kendisini durdurmaya gelen futbolcu topun önüne atmak istedi kendini ama Ali bir fake atıp çizgiye indi ceza sahasına girmişti. Rakip savunma önü kapatmak için geliyordu diğer savunmadakiler ise ceza sahasındaki rakip oyuncuları engelliyordu kaleci açıyı kapatmıştı şut çekmek için sağlıklı bir açı yoktu. Ama ceza sahasının dışında Ömer'i gördü kimse onu engellemiyordu. Ali ayağını raket gibi kullandı topu düz bir şekilde Ömer'e geriye doğru çıkardı. Ömer topa gelişe vurdu top ağlara gitti hakem golü verdi ve maçın ilk yarısını bitiren düdüğü çaldı. Sahadaki Pendiksporlu futbolcular bile bu skora inanamıyorlardı. Kenarda Fikret Akdemir ve yardımcıları birbirlerine sarılıyorlardı. Zor bir deplasmana geldiklerini sanmışlardı ama ilk yarıdan 0-5 olmuş galibiyet artık kesin gibiydi.
- Helal olsun çocuklar sahadan rakibi siliyorsunuz çok güzel oynuyorsunuz böyle devam edin. Ali aferin sana çok iyisin ama ikinci yarı senin oynamanı istemeyeceklerdir buna hazırlıklı ol topu ayağında fazla tutma sana sert bir şekilde gelecekler pası ver ve hemen boşa kaç.
- Tamam hocam.
- "Koçum böyle oynamaya devam et ne kadar markajda olursan ol çevrende olacağız topu bize ver gerisini düşünme." Takım kaptanı Ömer'de Ali'nin fazla yorulmasını istemiyordu ikinci yarıda yükün birazını kendilerine bırakmasını istiyordu. Çünkü Ali orta sahada bir karınca gibiydi bütün toplara koşuyordu rakipten topu almak için peşlerini bırakmıyordu ikili mücadelerin hepsini kazanıyordu ama bu yorucu bir işti.
- Merak etme abi devam edebilirim yorulmadım henüz.
- "Robot musun oğlum sen bu ne enerji" Ozan Papaker'de, Ali'nin oyunundan etkilenmişti.
- " Maç boyunca bişey yapmadım ama ben izlerken yoruldum Ali'yi" Mehmet Cinpir'e maç boyunca top gelmemişti bugün rahattı ayrıca takımının bugün ki oyunundan çok keyif alıyordu özellikle Ali ona ayrı bir keyif veriyordu.
Pendikspor'un soyunma odasında bunlar konuşulurken ev sahibinin soyunma odası buz kesiyordu Ergün Penbe takımı azarlıyordu bu rezalet futbolun izahını istiyordu. Bir süre sonra sakinleşti bugün takımı istediği gibi oynayamıyordu ayrıca fark çok açılmıştı artık gelecek diğer gollerin geri dönüşü olmayan tarihi bir farka gitmemesi için iki forvetini çıkarmaya karar vermişti bir defans ve bir orta saha daha oyuna sürecekti 4-5-1 formasyonuna geçilecekti.
- Bide o 34 numaraya ikinci yarı top oynatmayın top daha ayağına gelmeden müdahale edin siz ikiniz orta sahada onu markajlayın biraz sert oynayın korkutun.
Rakibin oyuncu kalitesi çok yukarıdaydı Ergün Penbe bunun farkındaydı bu yüzden ikinci yarıda ona biraz sert oynamaya karar vermişti. İkinci yarıda sahaya çıktıklarında stadda yüz civarı taraftar taraftar kalmıştı bugünki felaketi kaldıramayan diğerleri ayrılmışlardı. İkinci yarı hakemin düdüğü ile başlamıştı. Maç başladığı gibi top Ali'de olmasa bile rakip futbolcular fiziki olarak müdahalelere başlamışlardı peşinde sürekli iki futbolcu vardı. Ali başlarda bundan rahatsız olmuştu sonra onlara alıştıktan sonra kendi oyununu oynamaya tekrar başlamıştı. Arkadaşları pası direkt Ali'ye değilde çevresine atıyorlardı Ali hızı ile markajdan kurtulup rakip sahaya sızıyordu. Top ne kadar uzağına düşerse düşsün topu alıyordu. Tarsuslu futbolcular hızına ayak uyduramıyorlardı. Ali yine kanatlara topu atarak içeriye ortalar yaptırıyordu. Tek tip oyun oynamıyordular sürekli oyunun yönünü değiştiriyorlardı rakip bu kadar hızlı değişen oyuna ayak uyduramıyorlardı. 57. dakikada Mehmet'in ortasında topla buluşan Ozan Papaker skoru 0-6 yapıyordu. 64. dakikada topu kendi sahasından alan Ali art arda 6 futbolcuyu çalımlayıp ara pas atarak topu defansın arkasına sarkan Ömer ile buluşturuyordu o da kalecinin sağından sert bir şekilde vurarak topu ağlara gönderiyordu skor 0-7 olmuştu. 78. dakikada rakip sahada topu alan Ömer kanattan koşan Mehmet'e topu atıyor. Mehmet içeriye ortayı yapıyor kaleci açılıp topu yumruk ile uzaklaştırmaya çalışıyor top Mahmut'un önünde kalıyor ceza sahasının dışından kaleyi cepheden görecek şekilde. Kalecininde açılmasını fırsat bilerek aşırtma bir şut ile 8. golde gelmişti. Maçın kalan dakikalarında başka gol olmamıştı Pendiksporlu futbolcular her aldıkları top ile şut çekmeye çalım atmaya başlamışlardı oyun disiplininden kopan takım bir çok pozisyonuda harcamıştı.
Tarihi farkın mutluluğun yaşıyorlardı. Pendiksporlu futbolcular deli gibi birbirlerinin üstüne atlıyorlar galibiyeti kutluyorlardı. Fikret Akdemir kenarda takımını alkışlıyordu. Düdükle beraber Ergün Penbe'nin yanına gitmişti.
- Ergün hocam bugün gününüzde değildiniz yapacak bişey yok bizi güzel ağırladığınız için teşekkür ederim.
- Tebrik ederim Fikret hocam iyi bir ekip kurmuşunuz yetenekli futbolcularınız var bugünki farkın sebebi bu inşallah İstanbul'daki maçta daha iyi oynayacağız bugünün rövanşını alacağız.
- Sizi ve ekibinizi bekliyor olacağım.
Pendiksporlu futbolcular soyunma odasında galibiyet şarkıları söylüyorlardı takım son iki maçta 15 gol atmış bu kadar golü ilk beş haftada dahi atamamışlardı. Bu galibiyet haberi İstanbul Pendikte de kutlanmaktaydı taraftarlarının toplanmış olduğu cafede maçı internetten canlı izlemişlerdi. Kafede taraftarlar adeta çıldırmışlardı, iki haftadır alınan büyük farklı galibiyetler taraftarın şampiyonluk şarkıları söylemesine sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜCE FUTBOLCU
FantasíaKahramanımız 17 yaşında bir lise öğrencisi. Kendisi bu hayata şanssız başladı ve öylede devam etmekteydi. Annesini henüz yeni doğmuşken kaybetmişti. Babası ile gecekonduda yaşamaktaydı. Babası Ali'yi fazla sevmemekteydi eşinin ölüm sebebinin O olduğ...