Ali okuldan sonra oynadığı kulubün antrenman yaptığı sahaya gitti. Bugün dün maçta oynamayanlar için antrenman vardı maçta oynayanlar izinliydi. Soyunma odasına gitmeden önce Umut Hoca'yı bulup ona neden antrenmanlara gelmediğine dair rapor verdi. Hoca bir daha tekrar olmayacağına dair söz istedikten sonra antrenmana hazırlanması için yolladı. Tabi sadece bununla kurtulamadı ceza olarak antrenman boyunca tam saha koşu yaptı. Ali normalde çok dayanıklı bir oyuncu değildi ama bugün bir buçuk saat sadece belli bir ritimde koşmasına rağmen fazla yorulmamıştı. Bugünki antrenman bitince Umut Hoca oyunculara birkaç güzel söz söyledi herkese eve gitmelerini söyledi.
Çevredeki malzemeleri toplama başladılar bu malzemeleri A Takımındakilerde kullanıyordu. Fevzi Paşa Spor bir mahalle takımıydı as takımdakiler mahalle esnafından oluşmaktaydı. Eski adı Değirmenköyspor'du ama amatör ligde çok farklı mağlubiyetler aldıktan sonra kulübü kapattılar daha sonra mahalle olduktan sonra esnaf tekrar kulübü kurmak istediler başta mahalle olan köyün ismini yaşatmak istediler ama geçmişi utanç dolu mağlubiyetler ile dolu olduğu için köy halkı bu ismi istemediler sonradan mahallenin ismini kullanmaya karar verdiler. Zaten futbolculardan kimse para almıyordu kulüpten esnaf takımıydı eğlence amaçlı kurulmuş bir kulüptü. Fevzi Paşa Spor iki senelik bir kulüptü ilk seneyi ligde sonuncu bitirdi. Sadece tek bir galibiyet alabildiler bu senede pek iyi değildi oynadıkları 11 maçta henüz tek galibiyetleri vardı geriye 7 maçları kalmıştı. Oynadıkları lig 2. Amatör Lig olup burada da takımlar 10'arlı takımlardan oluşan 18 grup bulunmaktaydı. Gruplarında şampiyon olan takımlar diğer gruplardaki şampiyon olan takımlar ile eşleşerek birbirlerini elemeye çalışıyorlar daha sonrada burada şampiyon olan takım Süper Amatör ligine çıkıyor. Süper Amatör liginin altında 1. ve 2. Amatör lig var bu liglerden çıkan takımlar Süper Amatör Liginde oynamaya hak kazanıyorlardı.
Fevzi Paşa Spor'da ligden çıkmayı çok istiyordu ama güçleri yetmiyordu mali yöndende o kadar güçlü değildi. Esnaf ile bu işin yürümeyeceğini bildikleri içinde takımda gençlerden yararlanmak için kendi alt takımlarını oluşturdular. Köyde yaşayan çocuklar alt yapıya kayıt olmuşlardı her çocuğun büyük futbolcu olma hayali vardı. Bu eski spor kompleksi, köyün sahası çocukların hayallerini gerçekleştirmeleri için birer araçtı. Takımın teknik direktörleri ikiside beden eğitimi öğretmenleriydi ama teknik direktörlük lisansları vardı onlarda birgün profesyonel olma hayali ile uğraşıyorlardı. Alt yapının Teknik direktörü Umut Kocabıyık Atatürk ilk okulunda öğretmenlik yapmaktaydı kendisi 34 yaşında 1.80 boylarında kısa saç kesimi olan esmer bir öğretmendi A takımda da teknik direktörlük yapmaktaydı. A takımın asıl direktörü Hüsamettin Tez'di 39 yaşındaydı saçlarında hafif hafif beyazlar vardı kendisi Fevzi Paşa Orta Okulunda öğretmenlik yapmaktaydı boyu 1.70'di zayıf biriydi. Köyün ileri gelenlerinin ısrarı ile takımın başına geçtiler kendi aralarında iş paylaşımı yaptılar.
Umut öğretmen tam antreman alanından ayrılmak üzereyken Ali yanına geldi.
- Ne oldu Ali birşey mi istiyorsun?
- Hocam izin verirseniz yarım saat serbest vuruş çalışmak istiyorum bugün kendimi iyi hissediyorum.
- Hmmm biraz geç oldu ama bu kadar hevesliysen tabi istediğin kadar çalış ama malzemelere falan zarar verme aynı aldığın gibi yerine bırak anahtarı berber Yusuf abine bırakırsın.
- Çok teşekkür ederim hocam bundan sonra daha çok çalışacağım.
- Tamam tamam kendini fazla yorma hadi iyi akşamlar.
- İyi akşamlar hocam.Umut öğretmen gittikten sonra Ali mankenler ile serbest vuruş alıştırmasına başladı. Ronaldo'nun ölü yaprak vuruşunu deniyordu başlarda çok başarılı değildi daha sonra youtubeda spor kanallarına bu vuruşu yapanların analizleri izleyerek Ronaldo'nun duruşunu hareketlerini daha başarılı bir şekilde yapmaya başladı 1 saatin sonunda çok güzel frikikler kullanmaya başladı hala eksikleri vardı ama uzaktan bakan futbolu seven birisi bu duruşun bu nefes alışın bu vuruşun Ronaldo'ya videolardakiler kadar benzediğini söyleyebilirdi. Eskisinden daha kuvvetli vuruyordu top çok hızlı gidiyordu Ali bu topu basit bir şekilde tutmak isteyen kalecinin çok acı çekeceğine inanıyordu top o kadar çok iyi gidiyordu ki tam dışarı çıkacakken direği sıyırıp kaleye giriyordu. Topu her seferinde sağ yada sol çatala nişanlayıp üst direğe çarpacak gibi olup birden aşığaya falso alıyordu. Ali çok mutluydu iki gündür olanları düşünüyordu hiç hissetmediği kadar iyi hissediyordu ama bunların hepsinin hatırlamadığı o iki günden sonra başladığının da farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜCE FUTBOLCU
FantasyKahramanımız 17 yaşında bir lise öğrencisi. Kendisi bu hayata şanssız başladı ve öylede devam etmekteydi. Annesini henüz yeni doğmuşken kaybetmişti. Babası ile gecekonduda yaşamaktaydı. Babası Ali'yi fazla sevmemekteydi eşinin ölüm sebebinin O olduğ...