Bölüm 56: Durdurulamayan Güç!!

741 60 27
                                    

              Ali için günler hızlı geçiyordu, kendi gelişimi için yaptığı çalışmalar meyvesini veriyordu. Yabancı dilde iyi olduğu için yeni diller öğrenmeye devam etti. Futbolda da kendisinin en zayıf olduğu kanatlarda geliştirmeye başladı. Yine bir hafta sonuydu bugünki rakip Amedspor'du, stad bugün tam kapasite doluydu.

BlackKing'de bugün maçı izlemeye geldi, elindeki kamerayla bu maç için özel anları yakalamayı çalışacaktı ayrıca Ali ile röportaj şansı yakalamayı deneyecekti.

Ayrıca maçı izlemeye yeni kurulan bir takım da geldi. Son bir senedir Pendik kadın voleybol takımını oluşturmak için yoğun bir çalışma gerçekleştirildi. Her yaş katagorisinden gençler toplandı, amatör ligde oynayan takım 20 ve alt yaş sınırından oluşturuldu. Diğer yaş katagorilirden de takımlar oluşturuldu. Bu takımın bugün burada olmasının sebebi hem farklı branştaki takımlarını desteklemek hemde kendilerinin taraftarlara tanıtımıydı. Maç başlamadan sahaya çağrıldılar taraftar ile tanıştırıldılar bu takıma taraftarlardan desteklerini eksik etmemelerini istediler.

Taraftarlar artık maçlara heyecan ile gediyorlardı takımları onların istediği seviyedeydi her maçta atılan bol gol ve oynanan futbol onları büyülüyordu. Bu maçtada olabildiğince çok gol görmek istiyorlardı.

Maçın başlama zamanı gelmişti artık düdük ile beraber oyun başladı. Ali maç başlamadan arkadaşlarını kontrol etmeye başlamıştı ne kadar böyle devam edebileceğini görmek istiyordu. Ali'nin bu kontrol yeteneğiyle beraber karşılaşma tek taraflı oldu hatta rakip topa dokunamıyordu bile ilk 20 dakikada Pendikspor 5-0 öne geçti.

Statda maçı izleyen voleybol takımından Sude özellikle Ali'yi izliyordu sahaya çıkar çıkmaz onu tanımıştı bir kaç gün önce durakta gördüğü çocuktu o yüzü unutamazdı zaten. "Zehra biliyor musun şu 34 numarayı daha önce bizim salonun yakınındaki durakta gördüm." Zehra, Sude'ye baktı " Tanıyor musun onu çok yakışıklıymış"

Sude yüzünde utangaç bir gülümsemeyle sahadaki Ali'ye bakmaya devam etti " Hayır tanımıyorum, sadece durakta gördüm galiba yakınlarda yaşıyor sen buralısın belki görmüşsündür diye söyledim." Zehra gözlerini yuvarladı " Böyle birisi çevremde yaşasa mutlaka haberim olurdu, zannetmiyorum buralı değil belkide takım için buraya yeni taşınmıştır."

Statdaki herkes marşlar söyleyerek sahadaki futbolun keyfini çıkarıyorlardı. Gerçektende Pendikspor tarihinin belkide en iyi futbolunu oynuyordu rakip ard arda iki pas bile yapamıyordu. İlk yarı bittiğinde tabeladaki 9-0'lık skor sahadaki futbolu anlatmaya yetiyordu. Ali 35. dakikadan sonra başının ağrımaya başladığını hissetti vücudunda yorgunlukta başladıydı diğerlerini kontrol ettiği için olduğunu anladı limitine yaklaştı ve beklediği gibide oldu 45 dakikayı zor bitirdi.

Arkadaşlarından beden kontrolünü geri çekti artık dayanamıyordu. Soyunma odasında Fikret Akdemir'e ikinci yarı devam edemeyeceğini söyledi. Fikret Akdemir, Ali'nin iyi olmadığını anladı dışarıdan belli oluyordu takım doktorlarından biri ile hastaneye gitmelerini istedi. Ali bugünde 4 gol ve 3 asist ile bütün yeteneklerini göstererek taraftarları mest etti. İkinci yarı Ali olmadan oynandı maç 12-0 bitti bugün taraftardan mutlusu yoktu sahada istedikleri herşey vardı gol, görsel şov, azim, hırs vardı başka ne isteyebilirlerdiki. BlackKing maçtan sonra yetkililere Ali ile röportaj yapmak istediğini söyledi, yetkililer röportaj yapabileceğini ama Ali'nin bugün röportaj için uygun olmadığını bildirdiler başka zaman isterse röportaj yapabileceğini söylediler. Ali'yi arayıp röportaj yapmak isteyip istemeyeceğini sordular. Ali hastanedeydi ciddi bir sorun yoktu sadece çok yorulmuştu bugün hastanede dinlenecekti. Telefonu çalmaya başladı arayan Fikret Akdemir'di.

             "Ali nasıl hissediyorsun?" Ali, Fikret hocanın aramasını beklemiyordu kendisinin durumunu doktor çoktan rapor etmiş olması lazımdı. "İyiyim hocam fazla yormuşum kendimi ondan olmuş." Ali gözlerini yuvarladı zaten bildiği şeyleri tekrar söylüyordu. "İyi iyi bugün çok iyiydin tebrik ederim yakında seni elimizde tutamayacağız gibi hahaaa, neyse bugün bir genç geldi sosyal medya fenomeniymiş seninle röportaj yapmak istiyormuş, ister misin? Eğer istersen telefon numaranı vereyim çocuğa, bu aralar internetten ünlü olmak daha kolay  sana yardımı olur yani." Artık sosyal platform ünlü olmak için en hızlı yoldu kulüpte bunu kullanmak istiyordu Ali çok tanınırsa iyi fiyatlara transfer olabilirdi. " Anladım hocam, sizin için problem yoksa röportaj yaparım ama benim istediğim bir gün olsun, onun numarasını bana verin müsait olduğum günü ona mesaj gönderirim."

              "Tamam numarasını atıyorum şimdi, sende iyi dinlen 2 gün izin veriyorum sana. İyice bir dinlen" Telefonu kapattıktan  sonra, telefonunu kenara koyup uyudu. Bugün gerçektende çok yorulmuştu uyuyup kendine gelebilirdi.

             BlackKing lakaplı gencin adı Sezgin Gülbak'tı lise son sınıfta okuyordu. Aslında YouTube'da yeni yeni videolar yapıyordu gazeteciliğe meraklıydı. Twitter'da ne kadar fenomen olsada youtube'da yeni birisiydi henüz 5 bin takipçisi vardı. Eğlenceli videolar yapıyordu iki platformda da aktifti genelde takipçilerinin isteklerini yapmaya çalışıyordu. Ama bu röportaj onun için çok önemliydi çünkü kendi isteğiyle yapacağı ilk iş olacaktı çünkü hayranı olduğu biri ile konuşacaktı. Şuan onu kimse tanımıyor ama gelecekte ülkenin en iyisi olacağına emindi. Onunla ilk röportaj yapan kişi o olmak istiyordu.

             Ali'nin röportaj umrunda değildi ama herkes kendince işini yapıyordu bu yüzdem reddetmekte doğru değildi bu yüzden kabul etti gelecek için alıştırma turları olacaktı. Ali daha sonra pazartesi günü müsait olduğunu ikindi dört,beş gibi Pendik civarlarında bir kafede röportajı yapabileceklerini söyleyen bir mesaj gönderdi. Sezgin çok sevinmişti çünkü bunu beklemiyordu sadece geçiştirmek için ona öyle davrandıklarını düşünmüştü.

             Ali bu arada bu kontrol etme yeteneğini her zaman kullanmanın doğru olmadığını gerekli olduğu dakikalarda kullanmanın kendisi için daha iyi olacağına karar verdi. Önce takımın başarılı olması lazımki insanlar bu takımı oluşturan bireylerin performansı ile ilgilensinler. Takım ne kadar iyi giderse Ali'nin performansıda o kadar dikkat çekecekti. Ali bunun için öncelikle takımın kazanmasına odaklanıyordu bu yüzdende arkadaşlarını oyunun içinde tutarak cimrilikten uzak bir oyun oynuyordu. Bu yüzdende herkes ona saygı duyuyor ve seviyorlardı takımdakiler onu yetenekli bir kardeş olarak görüyorlar gerektiği zamanda oyunu onun yönetmesine izin veriyorlardı. Takım güzel bir kimya oluşturmuş dolu dizgin giyordu. Gelecekteki başarıların bir ön gösterimini yaşıyor gibiydiler.

YÜCE FUTBOLCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin