Eski bir küçük otobüs Selimpaşa'ya doğru gidiyordu içerisinde Fevzipaşaspor'un genç takımı vardı. Bugün hava kapalıydı meteoroloji yağmur yağacağını söylüyordu. Otobüste şoför hariç 23 kişi vardı 18'i maç kadrosunda yer alanlardı 1 teknik direktör diğer 4 kişi ise U14 takımındaki gençlerdendi bu dördü çok yetenekli oyunculardı teknik direktör maç izleyip birşey öğrenmeleri için onlarıda yanlarında götürüyordu.
Bugünki rakipler Selimpaşaspor'un genç takımıydı. Bu takımdakilerin şartları daha iyiydi zenginlerin oturduğu bu köy sitelerin olduğu bir sahil köyüdür. İstanbul'a 45 dk bir mesafede olan Selimpaşa hafta sonları nüfusu artmaktadır. Spor tesisleri profesyonel şartlar işletilmekteydi nüfusun yoğun olduğu bu yerde yetenekli futbolcular şartlarında iyi olmasıyla kendilerini daha iyi geliştirmekteydi.Takım otobüsü maçın yapılacağı tesise geldi, tesisi gördüklerinde kendilerini biraz şanssız hissettiler içlerinden böyle bir yerde kendilerini daha iyi geliştirebilirlerdi. Soyunma odasına gidip formalarını giydiler ve Umut Hocayı beklediler. Hoca geldiğinde taktikleri nasıl oynamaları gerektiğini anlatmaya başladı.
- evet gençler bizden çok güçlü bir takım ile maç yapacağız bu yüzden sahada korkmanıza gerek yok herkes zaten bizim kaybetmemizi bekliyor bunun için daha rahat ve istediğimizi yapabileceğimiz bir ortamda maç yapacağız. Öncelikle Caner bugün sana çok iş düşebilir çok sakin olmanı istiyorum topu sürekli uzun paslar ile oynamanı istemiyorum topu defansa pas vererek başlamalısın. Ramiz, Halil defansın merkezi sizsiniz çok uyanık olun aralardan top ve adam kaçırmayın. Cemil sen sağdan Uğur sen soldan sürekli hücuma çıkın hızınızı bu maçta çok iyi kullanın. Ali bu maçtaki kilit oyuncu sensin bütün organizasyonu sen yöneteceksin, oyunu geriden kurmalısın gerektiğinde hücuma çıkarak ilerde çoğalmamızı sağlayacaksın ama asıl görevin onların orta sahasının kolay bir şekilde bizim ceza sahamıza gelmesini engelleyeceksin.
- Merak etmeyin hocam bugün herkesi şaşırtacağım.
Umut Hoca ona baktı ve kafasını salladı diğer oyuncularada görevlerini hatırlattı. Antremanlarda oyuncularını izlediğinde çok formda oldukları görmüştü özellikle Ali çok fazla kendini geliştirmişti söylediği herşeyi kusursuz bir şekilde yapıyordu bu maç için onun adına umutluydu. Takım olarak sahaya 4-1-3-2 dizilişi ile çıkacaklardı Ali defans ve orta saha arasında köprü görevi görecekti. Çok baskı gördükleri zaman defansın göbeğine girip savunmayı beşliyecek hücum yaptıklarında da orta sahaya gidip 4lü orta sahaya geçecekler. Hocayı endişelendiren kısımda buydu Ali buna dayanabilecek miydi.Isınmak için sahaya çıktıklarında rakip takımın zaten ısınmaya çıktıklarını farkettiler. Sahaya baktıklarında kendilerinin oynadığı sahadan daha iyi olduğunu gördüler izleyiceler için bin koltuk vardı 50 yada 60 civarı Selimpaşa taraftarı vardı büyük ihtimal takımdakilerin aileleri yada arkadaşlarıydılar.
45 dakika sonra iki takımda ısınmalarını bitirmişlerdi. Başlama vuruşunu Fevzipaşaspor yaptı maç bir kaç dakika sonra Selimpaşaspor'un tek taraflı oyununa döndü. Savunma inanılmaz bir baskı altındaydı topu ileri taşıyamıyorlardı. Ali başlardaki heyecanını kaybetmişti şimdi ilk yarının bitmesi için zaman sayıyordu. Maçın 27. Dakikasında Selimpaşa serbest vuruş kazandı faulün yapıldığı yer kaleye yakındı, kaleyi direkt cepheden görüyordu. Fevzipaşa barajı kurmuştu tehlike yaratabilecek oyunculara markaj uygulanıyordu topun başındaki oyuncu tapa çok hızlı bir şekilde direkt kaleye vurdu baraja çarpan top yön değiştirdi Caner sağa doğru koşarken top sol tarafa doğru yöneldi ters ayak yakalanınca topa uzanamadı ve gol oldu. 1-0 geriye düşen takımın morali iyice bozuldu. Bu sırada Ali soğukkanlılığını koruyordu savunma yapmaktan başka birşey yapamadığı için karşı takımın oyuncularının analizini kafasında kuruyordu 30. dakikadan sonra karşı takımın bütün oyun tarzını çözmüştü pası atacaklar yerler oyuncuların oyun tarzı yetenekleri zayıflıkları hepsini görmeye başladı. Takım arkadaşlarına direktifler vererek ilk yarının sonlarını daha rahat geçirmişlerdi hatta hücum yapmaya başlamışlardı ama uzaktan attıkları bir şut haricinde başka şutları yoktu.
İkinci yarıda bir değişiklik ile sahaya gelmişlerdi sistem 4-2-3-1'e dönmüştü forvetlerden Göksel oyundan çıkarılıp orta saha Gökhan oyuna girmişti. Umut Hoca pas yapmalarını istemişti takımdan Ali'nin takımı yönetmesini istemişti ilk yarının sonlarına doğru takımı nasıl yönettiğini görmüştü devre arasında ona takımı yönlendirmesi için birkaç taktik bile söylemişti. İkinci yarının başlarında Selimpaşa yine baskı kurmuştu ama 53. dakikadan sonra Fevzipaşa oyuna ortak oldu Ali oyunu çok güzel yönetiyordu defanstan aldığı topu çok güzel dağıtıyordu kusursuz bir oyun çıkarmaya başlamıştı. Rakip takımın ataklarını daha başlamadan öldürmeye başlamışlardı Ali'nin takıma bahsettiği eksiklikler kapanmıştı rakiblerinin söylemiş olduğu oyun tarzı oyuncuların eksiklikleri ve artılar aynı Ali'nin söylemiş gibi olduğunu gördükten sonra almış oldukları önlemler ile sanki daha önce defalarca oynamış oldukları arkadaşları karşısında oynuyormuş gibi oldular şimdi onlar tek taraflı oynuyorlardı. 74. dakikada sol kanattan gelişen atakta ceza sahasına yapılan ortaya arka direkte kafa vuruşu yapan orta saha oyuncusu Ömer durumu 1-1'e getiriyordu. Maçın 88. dakikasında 1-2 öne geçtiler. Ne olduğunu anlamayan Selimpaşa son dakikalarda baskı kurmaya çalıştılar ama uzatmalarda 92. dakikada topu alan Ali ileride Hakan'ı gördü sahanın sağ tarafına doğru 60 metrelik uzun bir pas attı hızlı bir oyuncu olan Hakan defasında yerinde olmamasından faydalanarak kendisine gelen topu kontrol ettikten sonra kaleciyle karşı karşıya kaldı. Kalecide topa doğru koşmuştu ama ondan önce Hakan kontrol etti topa hamle yapmak istedi tam o sırada aşırtma bir vuruş yaptı ve durum 1-3 oldu beklenmedik bir galibiyet ile Fevzipaşaspor'daki herkes birbirine sarılıyordu. Selimpaşaspor'daki oyuncular çok üzgündü basit bir takıma yenildikleri bide kendi sahalarında kaybetmeleri morallerini çok bozmuştu. Maç bitti iki takımda birbirlerini tebrik ettikten sonra soyunma odasına gittiler.
-Ali süperdin söylediğin herşey harfi harfine oldu adamları tek başına çözdün resmen
- Aynen senin sayende adamları çözdük.
- Bu galibiyetin mimarı sensin.
- Hahaha çok teşekkür ederim arkadaşlar olur mu öyle şey hep beraber oynadık hep beraber kazandık.
Takımın keyfi yerindeydi daha sonra Umut Hoca gelip takımı tebrik etti özellikle Ali'yi övdü. Gerçektende Hoca Ali'nin performansından memnun kalmıştı beklentilerinin çok ötesinde bir performans göstermişti. Takım evlerine mutlu bir şekilde galibiyet ile dönmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/152508627-288-k519569.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜCE FUTBOLCU
FantasyKahramanımız 17 yaşında bir lise öğrencisi. Kendisi bu hayata şanssız başladı ve öylede devam etmekteydi. Annesini henüz yeni doğmuşken kaybetmişti. Babası ile gecekonduda yaşamaktaydı. Babası Ali'yi fazla sevmemekteydi eşinin ölüm sebebinin O olduğ...