{Bölüm 17}

9.1K 496 273
                                    

"Touch me like you do

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Touch me like you do."

* * *

Son soruyuda bitirdikten sonra sınav kağıdımı baştan sona kontrol ettim ve kağıdı elime alarak yerimden kalktım.

Bay Stark sınav başladıktan birkaç dakika sonra sınıfa gözetmen olarak birini çağırmış ve sınıftan çıkmıştı. Aşağıda beni beklediğini biliyordum, o yüzden sınavımı elimden geldiğince hızlı bitirmiştim. Dediği gibi, sınavı kolay yapmıştı.

Kağıdı gözetmen kişiye verdikten sonra sessizce eşyalarımı topladım ve sınıftan dışarı çıktım. Etraf fazla kalabalık gözükmüyordu, bu iyi sayılırdı. Merdiven basamaklarını koşturmadan ama hızlı bir şekilde indim ve sonunda zemin kata ulaştım.

Burayı neden seçtiğini biliyordum. Bu kat fazla kalabalık olmazdı. Sadece sporcular gelirdi.

Uzun koridorda biraz ilerledikten sonra kızlar tuvaletinin önünde durdum. Bana burda bekleyeceğini söylemişti ama etrafta gözükmüyordu. Belkide içeri girmişti.

Gıcırdayan kapıyı ittirip içeri girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Adını seslenmemem gerektiğini düşünüyordum, içeride bir başkasının olma ihtimali vardı. Kapalı olan ilk kabinin kapısını ayağımla ittirip boş olduğunu gördükten sonra ikincisinede aynısını yaptım. Üçüncü kabine ilerlediğim sırada kabinin kapısı açıldı ve bir el dışarı uzanıp beni hızlıca içeri çekti.

Ben korkudan nefesimi tutmuşken Bay Stark yüzündeki sırıtışıyla beni duvara yasladı ve bana yukarıdan bakmaya başladı. Onu böyle gördüğümde rahatladım, gülerek başımı iki yana doğru salladım.

"Burda buluşmak istemenize inanamıyorum."

Sağ kolunu başımın yanına, kabin duvarına yaslarken başını bana doğru eğdi. Vücutlarımız birbirine değiyordu.

"Neden? Siz gençlerin böyle yaptığını sanıyordum."

Kaşlarını kaldırmış gülümseyerek bana bakıyordu. Cümlesini bitirdikten sonra beni baştan aşağı inceledi.

"Bu doğru, ama bilirsiniz, ben burdaki gençlerle ve onların yaptıklarıyla ilgilenmiyorum."

Dudakları düz bir çizgi halini alırken yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve başını hafifçe yana doğru eğdi.

"Ne ile ilgileniyorsun?"

Boşta olan eli bacağıma hafifçe değiyor, parmakları tenimi gıdıklıyordu. Yutkunup başımı dikleştirdim.

"Sizinle."

Elini bacağımın önünden arkasına doğru götürdü ve bacağımı kavrayak elini yukarı doğru kaydırdı. Şimdi eli eteğimin ucuna değiyordu.

"Peki ya siz Bay Stark? Bugünlerde ne ile ilgileniyorsunuz?"

Bakışlarını gözlerimden açıkta olan boynuma doğru kaydırdı ve harika bir manzaraymışcasına orayı izlemeye başladı.

L'Interdit || StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin