* * *
*Belle'in gözünden*
Alaska seyahatimizin üzerinden yaklaşık olarak 1 hafta geçmişti, bugün günlerden pazartesiydi. Okulumun yeni dönemi bugün başlıyordu.
"Tony!"
Pileli eteğimin fermuarını yavaşça çekerek hızla giyinme odamızın ortasında duran, bana ait olan küçük koltuğa oturdum. Önceden çıkarıp bir kenara koyduğum diz altı çizmelerimi hızla ayağıma geçirirken bir yandan telefonumun ekranındaki saate bakıyordum, ilk günden geç kalamazdım.
"Bay Stark!"
Gözlerimi yuvarladım, Tony geldiğimizden beri vaktinin büyük bir kısmını en alt katta geçiriyor, yeni bir zırh hazırlıyordu. Günün birkaç saatinde onu izlesem de geriye kalanında zarar görebileceğimi düşündüğü için beni üst kata yolluyordu. Söylediğine göre yeni zırhı uzaktan kontrollüydü, çağırdığı an parçalar halinde ona gelmesini sağlıyordu. Bu, vücudunda oluşan ezikleri açıklıyordu, büyük ihtimalle denerken yüzlerce kez kendini yaralamıştı.
Odayı terk etmeden önce son olarak saçımın yukardan topladığım küçük bir kısmının üzerine siyah saten bir kurdele iliştirdim ve derin bir nefes alarak alt kata doğru adımladım. Jarvis, Bay Stark'a ona seslendiğimi söyleyemeyecek kadar meşgul gözüküyordu.
Garaja ulaştığımda cam kapının arkasında onu yine çalışırken gördüğümde gülümsedim. Bu sıralar sürekli zırhlarıyla ilgilenmesi canımı sıksa da bu manzara her zaman mutlu olmama sebep oluyordu.
Temkinli bir şekilde içeri doğru adımladım, kollarımı göğsümde çaprazlayarak birleştirdim ve kaşlarımı çattım.
"Jarvis bile benimle ilgilenmiyor! Size kaç kere seslendim, görünüşe göre haber bile vermemiş."
Tony ona doğru gelmem için ellerini bana uzatırken cümlemin üzerine kaşlarını çattı, bundan haberi olmadığı belliydi.
"Jarvis? Bayan Wilson'ın ne zaman ihtiyacı olursa orda olman gerektiğini unuttun mu?"
Açtığı kollarının arasına girerken beni sarmalamasına izin vererek başımı boyun girintisine yasladım. Bir yandan da sanki görme ihtimali varmışcasına etrafa sinirli bakışlar atıyor, Jarvis'e surat asıyordum.
"Özür dilerim efendim, aynı anda ikinizi de korumakta zorlanıyorum."
Jarvis'in sözleri üzerine gözlerim büyürken Tony, bir şey olmadığına dair beni ikna etmek istercesine başını iki yana doğru sallıyordu. Üzerinde çalıştığı şey gerçekten o kadar tehlikeli miydi? Kollarındaki morluklardan anlamam gerekiyordu.
"Jarvis'in abartması işte. Sana yeni bir yapay zeka yapacağım, bundan çok daha iyisini. Şimdi okula, küçük hanım. Happy dakikalardır seni bekliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L'Interdit || Stark
Fanfic"Parfümünün kokusu... Bu L'Interdit mi?" Kokumu içine çekerken burnunun ucu boynumdaki boşluğa değiyordu. "Öyle. Tıpkı sizinle benim aramızdaki şey gibi." {*L'Interdit: Yasak, yasaklanmış. Aynı zamanda Givenchy markasının bir parfümünün adıdır. Uyar...