* * *
Sarışın, iri kolları tulumundan dışarı taşarak nefes almak istercesine gergin duran yüzbaşı, bileklerimi arkada birleştirmiş beni daha önceden içinde bulunmadığım tarzda bir hava aracına doğru sürüklüyordu. Başka bir evrende, bu oldukça seksi bir hareket olabilirdi.
"Bırak beni!"
Sinirle bağırdığımda kendime inanamakta güçlük çekiyordum. Loki'nin etkisi altında olmasaydım Captain America'yla asla ama asla böyle konuşmazdım.
"Onu kendine getirmenin bir yolunu bulabilirsin, değil mi?"
Tanıdık ses kulaklarıma dolduğunda tamamen başkasının etkisi altında olmama rağmen içimin ısındığını hissediyordum. Ses arkamdan geliyordu, neden yanıma gelip beni kollarının arasına almıyordu ki? Belki de vereceğim, daha doğrusu vermek zorunda kalacağım tepkiden korkuyordu. Tony Stark gördüğüm en güçlü adam olmasına karşın kalbi henüz 20'sine basmış bir kızın, ki bu ben oluyorum, tek bir hareketiyle tuzla buz olabilirdi.
Loki'nin ellerini ve ağzını çoktan bağlamışlardı ve kim bilir nasıl bir hücreye götürmüşlerdi. Bana ve Barton'a karşı ise daha naziktiler, normal bir oda da sadece sedyelere bağlı yatırılmıştık. İkimizde ellerimizi ve ayaklarımızı bağlayan deri kayışları koparmak için delice bir savaş veriyorduk.
"Rosie Belle, kendini inciteceksin güzelim."
O içeriye girdiğinde kendimi istemsizce tekrar yumuşarken buldum. Üzerimdeki etki bir yana, kendim bile ona kızgın olmama rağmen yine de onu özlememe engel olamıyordum.
"Git burdan! Seni görmek istemiyorum."
Hayır, hayır kesinlikle bunu demek istememiştim. Bunu söylemek istemediğimi bilmesine rağmen yüzünün düşmesi ise içimi burkmuştu.
Natasha Romanoff olduğunu öğrendiğim kadın içeriye girdiğinde Tony, ona yalvaran bir bakış attı.
"Lütfen onu eski haline geri getir."
Güzel ama bir o kadar da sert kadın başını aşağı yukarı doğru salladıktan sonra Bay Stark'ın odadan çıkışını izledi. Bundan sonraki kısmın acılı olacağı belliydi. Sonuçta birinin aklını güzel ve sakin yollarla bir etkiden arındıramazdınız, değil mi?
* * *
Ter içinde kalmış bir şekilde sırtımı acıyla sedyeye doğru geri yasladım ve haykırdım. Yeterince kendimde olduğumdan oldukça emindim.
"Bay Stark! Lütfen gelip şu cadıyı başımdan alır mısınız?"
Yaklaşık yarım saattir onu etki altında olmadığıma ikna etmeye çalışıyordum ama nafile, beni gram tanımadığı için bunu fark edemiyordu. Bay Barton ise çoktan ayılmıştı, ona inandığına göre onu iyi tanıyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L'Interdit || Stark
Fanfiction"Parfümünün kokusu... Bu L'Interdit mi?" Kokumu içine çekerken burnunun ucu boynumdaki boşluğa değiyordu. "Öyle. Tıpkı sizinle benim aramızdaki şey gibi." {*L'Interdit: Yasak, yasaklanmış. Aynı zamanda Givenchy markasının bir parfümünün adıdır. Uyar...