Le Bleu L'ami - Bölüm 14

394 35 12
                                    

Jungkook'un Ağzından

"Hey! Jeon Jungkook hakkında söylenenleri duydun mu?" Bacaklarımı kendime çekip sarıldım. "Duydum ya! Yugyeom ile Jimin'den habersiz konuşup ayrılmalarına neden olmuş değil mi?" Bir başka kız çığlık attığında gözlerimi devirdim. "Yapma ya?! Korkunç gerçekten!"

Ne ara öğrenmişti herkes, kim söylemişti?

"Bütün kızlar falan sürekli onun peşinde, arkadaşının da bir sevgilisi olmasına izin vermiyor ha? Kendini ne sanıyor bu?" Gülüştüler. "Bilmiyorum valla, çok tuhaf biri."

Kaçıncı kez aklımdan geçiriyordum bilmiyorum; aklım almıyor bu dedikoducu insanları.

Kafamı ağaca yasladığım sırada koluma çarpan topla yerimde kayıp geldiği yöne baktım. "Iyy, dönüp bakıyor bir de." Arkasında ki kız gülüp kızın kolundan tutup çekiştirdi. "Kaç kaç, senin sevgilini de çalar şimdi." Gülüşerek ilerledikleri sırada topu alıp hızla uzağa fırlattım. "Sikeyim!" Kükreyip ağaca tekme attığımda gözlerimin dolmasına engel olamayarak tekrardan yere çökmüştüm.

Sanırım tüm gün burada olacaktım.

~~~~

"Jimin!" Elimde ki sopayı bırakıp Hoseok'a baktım. "O salak sana çok kötü davrandı. Lütfen artık arkadaş olmaya çalışma şununla." Taehyung'da koşarak yanımıza geldiğinde Hoseok kolunu omzuma attı. "Yerinde biz olsaydık çoktan silmiştik onu." Taehyung olayı anladığını işaret eden bir ses çıkarttı. "Uzaklaş işte." Hoseok'un konuyu uzatmaması için kafamla onayladım.

"Spor salonunda olacağız biz." Omuzumu patpatlayarak ilerlemeye başladılar. "Ne dersi vardı şimdi?" Onlar giderken onları izliyordum. "Matematik." Hoseok, Taehyung'un sorusunu yanıtlar yanıtlamaz ikisi birden ıylamıştı.

Onları izlemeyi kesip bir kenara bıraktığım sopayı elime aldım. Arkamı döndüğüm sırada Jeon'la göz göze gelmiştik. Ne yapacağımı bilememiş, yutkunmuş ve aklıma ilk eseni yapıp arkamı dönüp koşmuştum.

Onun hakkında denen şeyleri işitiyordum, şimdiden herkes üzerine gidiyordu bile. Olay çok çabuk yayılmıştı. Bildiğimiz eziyet görüyordu.

Her bir köşeden dönen kişi, bütün herkesi kendine istediğini, erkekleri dahi almak istediğini ve bazıları bunun iğrenç olduğunu vurguluyordu.

~~~~~

Derse gireceğimiz için üzerimizi değiştiriyorduk. Tabi ben ekstradan kanser olmamaya çalışıyordum. Benim hakkımda ağız açmayan insanlar bu olaylardan sonra beni ağızlarından düşürmemekte ısrarcıydılar. Sahte olsa dâhi gülümsemiyor ve sadece susmalarını bekliyordum.

"Kız olsam seninle çıkmak isterdim Jimin," pek fazla muhabbetimiz olmayan Hyun'dan bu cümleleri duymak çok rahatsız ediciydi. "Jimin'i erkekler bile çok seviyor değil mi?" Hyun kulüpte henüz yeni olan çocuğu kafasıyla onayladı. "Ya senden gerçekten hoşlanıyorsa?" Derin bir nefes alıp üzerimi düzelttim. "Kusura bakmayın ama, bu konuyu kapatmak istiyorum." Taehyung bana doğru dönüp Jungkook'un öyle biri olduğunu vurguladığında şu olayı kesmeleri için sertçe çıkıştım.

"Neyse, ben sınıfa çıkıyorum." Cevaplarını beklemeden odadan çıktım. Sınıfa gidip Jungkook'un yanında oturmak istemiyordum. Bu nedenle bahçeye doğru ilerledim. Okulun devasa kolonunun yanına oturup ayaklarımı uzattım.

O olaylardan sonra Jungkook'a tek kelime etmemiştim. Arkadaşlığımı kesmemi istiyordu, neredeyse herkes; fakat emin değildim. Hiçbir şeyden. Sanki hâlâ bilmediğim şeyler var gibiydi.

Ya da ben inanmak istemiyordum.

Sıkıntıyla kafamı geriye attım. Neden Jungkook'a karşı böyle davranıyordum bilmiyordum. Tek yaptığım ondan kaçmaktı ve bu istem dışı oluyordu. Bunu hak ediyor muydu yoksa etmiyor muydu ayıet etmekte zorlanıyordum.

"Jimin."

İşittiğim tanıdık sesle hızlıca doğrulmuş ve arkamı dönmüştüm. İrkilmiş ve paniğe kapılmıştım. Her Jungkook'a rastladığımda olduğu gibi...

"Jimin, seninle biraz konuşmak istiyorum." Yumruklarımı sıkıp arkamı döndüm. Kalbim fazlasıyla hızlı atıyordu. "Jimin ben-" cümlesini tamamlamasına izin vermeden ilerlemeye başlamıştım. "Ah, beni hocalardan biri çağırmıştı aslında." Yanından geçip gideceğim sırada kolumu tutmuş ve gitmemi engellemişti. "Jimin, bekle. Gitme." Hızlıca elimi çektim. "Bırak beni!"

Yaptığım ani atakla geriye doğru bir kaç adım atmıştı. Yaptığım şeyin yanlış olduğunu yeni yeni fark ederken kekeledim. "Ee... A-affeder-"

"Kapa çeneni!" Arkadan bağırış sesi geldiğinde döndüm. "Defol! İğreniyorum senden! Jimin'den uzak dur!" Bağıran Taehyung'un ta kendisiydi. "Bir de arkadaşıymış gibi davranıyor ya, sinir oluyorum." Gürültüye karşılık bir kaç kişi daha geldiğinde korkuyla Jungkook'a bakmıştım. Sinirle dilini damağında gezdiriyor ve nefret söylemlerini umursamamak için uğraşıyor gibiydi.

Arkasını dönüp hızla uzaklaşmaya başladığında adını fısıldadım.

Daha kötüsü olamazdı.

Le Bleu L'ami \ KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin