Le Bleu L'ami - FİNAL

443 28 39
                                    

Hooop final bölümü geldi. Şuncacık bölümü 1 senede yazdım ama hemencecik paylaştım bitti ulan :( çok üzülüyorum bu kısıma

Jimin'in gözünden

Mezun olduğumuz gün gelip çatmıştı. Jungkook'la sınıfta oturmuş ve sınıf yıllığına göz atmıştık. Epey anımız vardı ve bu beni mutlu ediyordu. Koro çalışmasında, yolda hep beraber kaybolduğumuz sınıf gezisinde, spor festivalinde, kısaca neredeyse her etkinlikte beraberdik. Hatırladığımdan çok şey yaşamışız.

Soo'nun bizi bahçeye çağırmasıyla sınıftan çıktık. "Bu koridorlardaki son yürüyüşümüz." Gülümseyerek ilk defa geliyormuş gibi etrafı izledi. "Her günümüz burada geçiyordu." Burukça tebessüm edip cümlelerimizle kendimizi üzerken Jiyong kollarını omuzumuza atmış ortamızdan yürümeye başlamıştı. "Mezuniyetiniz kutlu olsun." Hızlıca Jiyong'a baktığımda neredeyse düşüp bayılacaktım. Saçlarını kesmişti. "Jiyong!" Sesimi yükselttiğimde yüzünü buruşturmuş ve neden bu kadar şaşırdığımı sormuştu. "Üzerime derin bir yalnızlık hissi çöktü." Kollarını bizden çekip karşımıza geçti. "Ne de olsa... sizinle bir daha dalga geçemeyeceğim." Gülümsediğinde Jungkook bana daha çok yakınlaşmıştı. "Şu yapışık ikizini gittiğin her yere taşımak başını ağrıtmıştır değil mi ha?" Jungkook'u göstermiş ve gülüşünü soldurmuştu. "Pardon ama biz seni ne zaman rahatsız ettik?" Jungkook bıkkınlıkla konuştuğunda Jiyong arkadını dönmüş yürümeye başlamıştı. "Açıkçası kimse böyle yapışıp durmadı bana. İyi birini bulabilmene çok sevindim. Neyse. Görüşürüz."

"Jiyong ha... belki de başından beri senin-" Jungkook ne diyeceğimi tahmin etmiş ve sözümü kesmişti. "Onun kız arkadaşı var." Şaşkınlıkla ona dönmüştüm. Hâlâ Jiyong'un arkasından bakıyordu. "Bir tane de değil. Aralarında değiştirip duruyor." Hızlıca Jiyong'un peşinden bahçeye çıkmıştık. Motoruna yaslanmış dibine giren kızla oynaşıyordu. "Gördün mü?"

Ne düşündüğü hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bildiğim tek şey aslında onun kötü biri olmadığıydı.

"Ah! Jimin ve Jungkook! Buraya bakın da fotoğrafınızı çekeyim!" Soo ileriden bize el sallamış ve elindeki kamerayı işaret etmişti. Jungkook elini omzuma atmış ve beni daha yakınına çekmişti. "Gülümseyin çekiyorum." İki elimle de diplomamı tutarken oldukça kasıntı durduğuma emindim fakat Jungkook nasılsa oldukça rahattı. Belki de her şey düzeldiği ve eskisi gibi hissetmediği içindir. Hatta belki de olmak istediği kişi olduğu içindir.

(...)

"İnanması zor değil mi? İlkbahardan sonra liseli oluyoruz. Acaba nasıl liselere gideceğiz? Umarım eğlenceli bir okul olur." Nefes almadan konuştuğumda Jungkook bana döndü. "Kendini derslere vermezsen sınıfta kalırsın. Ona göre." Eğlence isteğime inat söylemiş gibiydi. Aklıma tanıştığımız zamanları getirmişti. "Zayıf noktamı buluyorsun hep Jungkook." Güldüğümde az çok o da gülmüştü. Karşıma geçip durduğunda etrafıma bakındım. Bu noktada ayrılmamız gerekiyordu. Bakışlarımı etrafta gezdirdim. "İrtibatı koparmayacağız değil mi?" Rüzgar sert estiği için titremiştim. "Farklı okullarda olsak bile."

Jungkook uzak bir okula gidecekti. Derslerine fazla çalışıyordu bu yüzden en iyi liselerden birini hedeflemişti. Benim için asla bunu değiştirmezdi, değiştirmemeliydi de. Ben de onun gittiği okula gidebilmek isterdim. Eğer sonumuzun bu kadar güzel olacağını bilseydim kesinlikle derslerime daha çok çalışırdım.

"Biraz endişeliyim açıkçası. Gittiğin okulda insanlar Jeon Jungkook diye yanıp duracak. Bir sürü tuhaf kız veya erkek peşine düşer diye endişeleniyorum." Jungkook kısa bir süreliğine gülümsedi ve aniden ciddileşti. "Ben de aynı şeyi senin için söyleyebilirim Jimin." Yüzüm alev topuna dönerken çantamı daha sıkı kavradım. "Ha?! Yok valla, bir daha Yugyeom gibi birinin oyununa gelmem ben!" Başını eğdi ve derin bir nefes aldı.

"Günün birinde mutlaka birini bulursun Jimin. Seni çok sevecek birini bulacağına eminim hatta. Ne de olsa benim aşık olduğum kişisin sen. Bundan böyle sana engel olmayacağım." Sözleriyle bacaklarım titrerken kuruyan boğazımdaki histen kurtulmak için zar zor yutkundum. "Bir daha birisi sana aşık olduğu zaman umarım seni gerçekten mutlu eder. Elveda Jimin, kendine iyi bak." Burukça gülümseyip yaşlar akan gözlerimi ovaladım. "Elveda değil sonra görüşürüz diyecektin, değil mi?"

Jungkook gözlerimin içine derin derin bakmış ve gülümsemişti.

Bir başkasından ziyade hep senin mutlu olman için dua edeceğim. -jk-

"Sonra görüşürüz, Jimin."

Le Bleu L'ami \ KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin