----
Her şeye rağmen yine onun kollarında bitirmiştim günü. Yine beraber uyumuş, uyandığımda ilk onu görmüştüm. Fazla olay oluyor diye yakınsam da ne olursa olsun günün sonunda beraberdik ya, bu bana yetiyordu aslında. Her zaman yeterdi de.
Birbirimize yeterdik biz.
Her zaman da yetecektik.
---
-İki hafta sonra-
"Taehyung"
Jungkookun sesini duymamla beraber gözlerimi kapıya çevirmiştim.
"Tanrım.. neredeydin? Aklım çıktı" diye mızmızlanarak yanına gidip boynuna sarıldığımda kolları anında belime dolanmıştı. İkimizi hareket ettirerek beni duvara yasladığında
"Üzgünüm" demişti başını boynuma gömerken. "Çok özür dilerim."
"Tamam" demiştim hızla çarpan ve biraz da kırılmış kalbimi göz ardı ederek. "Sorun değil. Buradasın ya, önemli olan bu"
"Sevgilim" diyerek kokumu sesli ve derin bir şekilde içine çektiğinde bir elimi saçlarına daldırarak ona daha sıkı sarılmıştım. "Haber veremediğim için çok özür dilerim. Biliyorum, beni bekledin bütün gece. Ama yemin ederim o kadar hareketli bir geceydi ki, uyumadım bile" diye ekleyip boynumu öpmüştü.
"Sorun değil dedim ya" diye mırıldandığımda hafifçe geri çekilip yüz yüze gelmemizi sağlamıştı.
"Çok özledim seni" demişti parlak gözlerle gözlerimin içine bakarken. "Her baktığım yüz seninkiydi sanki. Öyle böyle değil Taehyung, çok özledim"
"Sadece bir gün oldu" demiştim hafifçe gülümseyerek.
"Sen beni özlemedin mi?" Diye sorduğunda yüzündeki üzgün ifade netti.
"Tabi ki özledim. Sadece seni avutmaya çalışıyorum" diyerek ensesindeki saçlarla oynamaya başladığımda gözlerinin kat kat fazla parladığını fark etmemle dudaklarımızın birleşmesi bir olmuştu.
Özlemle ve istekle beni öpmeye başladığında karşılık vermekte gecikmemiştim. Belimi saran kolları sıkılaşmış, ardından elleri kalçamla buluşmuştu. Beni kucağına alıp dikkatli bir şekilde odamıza doğru ilerlemiş ve kapıyı açıp içeri girmemizi sağlamıştı. Saniyeler sonra sırtım yatakla buluşurken üzerimdeki yerini sağlamlaştırmıştı. Bir eli tişörtümün içine girip belimi sararken diğeri yanağıma çıkarak öpüşmemizi derinleştirmişti.
Nefessiz kalana kadar özlediğim dudaklarını emmiş, ısırmış ve istediğim gibi oynamıştım. Geri çekildiğinde nefesi yüzümü okşarken alnını alnıma yaslamıştı.
"Bana istediğin cezayı verebilirsin" demiştim nefes nefese kalmış bir şekilde.
"O zam-"
"Üstte olmak dışında, her istediğin şeyi yapmaya, yapmana izin vermeye hazırım" diye eklediğinde oflayarak onu omuzlarından tutarak itmiştim ama tabi ki o buna izin vermeyerek belime sıkıca sarılmıştı.
"Üstte olmak dışında hiçbir isteğim yok ki" diyip dudaklarımı büzdüğümde başını olumsuz anlamda sallamıştı.
"Kendimi o şekilde düşünemiyorum bile Taehyung. Seninle olmasına rağmen hayatımdaki en kötü sevişmem olacağı çok bariz. İçime bir şeyin girme düşüncesi beni rahatsız ediyor"
"Ben de seninle tanışana kadar bunu hiç düşünmemiştim. Ama o kadar da kötü değil ki. Denemeden bilemezsin"
"Denemek istemiyorum" demişti dudağımın kenarını öperken. "Herkes yerinde güzel. Şu anki pozisyonlarımız ikimiz için de en iyisi" diyerek dudaklarını yüzümde gezdirmeye devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dependent; taekook
FanfictionBağımlıydı o, evet. Ama uyuşturucudan çok Jungkook'a. 08.09.2018