MAVİŞ

17. Bölüm

                             Barandan

Tuvaletten çıkıp tekrardan bahçeye çıktım. Artık Aslıyla konuşma zamanı geldi. Beni iki yıldır sevdiğini öğrendim. Ben bunu nasıl farkedemedim. Benimle konuşmak istemediğini söyledi ama öyle kolay değil.

Onunla vakit geçirince anladım ki Asli çok iyi masum ve güzel. Tıpkı annem gibi. Annem hastalığının son günlerinde benim büyüdüğüm zaman iyi ve güzel bir kız bulup onunla birlikte güzel bir hayat yaşamamı söylerdi. O zaman küçüktüm anlamamıştım. Ama büyüyünce anladım ne demek istediğini. Ama dediği gibi bir kız görmedim şuana kadar ta ki Asliyi taniyana kadar.

Ona olan hislerim şuan o kadar yoğun değil ama beni ona çeken bir şey var. Çok güzel çok iyi çok masum. Bu hayattan değil gibi. Onu önemsiyorum galiba. Ya da hoslanti bilmiyorum. Ama beni sevdiğini öğrendiğimde mutlu oldum nedense.

Bahçeye geldiğimde Asliyi göremedim. Köşede oturan Ebru ve Demir gözüme çarptığında onların yanına gittim.

"Asliyi gördünüz mü "

Tam o sırada bir çığlık duydum. Bizim sınıftan bir kız havuzun yanında bağırıyordu.

"Aslı Aslı havuza düştü. "

Kaşlarını anında catilirken Ebru ayağa kalktı.

"Aslı Aslı yüzme bilmiyor "

Deyip havuzun yanına koşmaya başladı. Demir ve ben de arkasından kostuk. Tam havuza atlayacaktim ki havuzda Selim'i gördüm. Asliyi tutmuş havuzdan çıkarıyordu. Selim yan sınıftan bir çocuktu. Pek tekin bir tip olmadığını duymuştum. İyi de neden Asliyi kurtarmak için havuza atladı. Umarım sadece yardım etmek içindir.

Selim Asliyi havuzdan çıkarıp kenara yatırdığında herkes başına toplandı. Aslı kendinde değildi. Ebru hemen Aslının yanına çöktüğünde ben de yanına çöktum. Aslinin elbisesi beyaz olduğu için islaninca her yeri belli oldu. Bok vardı zaten beyaz giyecek.

Selim kalp masajı yapmaya başladığında endişeli görünüyordu. Buna noluyorsa.

Bir kaç dakika kalp masajı yaptiktan sonra Aslının dudaklarına doğru eğilmeye başladı.

Noluyor lan. Hemen Selim'i itip

"Napiyorsun lan sen "

"Görmüyor musun kız kendinde değil."

Deyip tekrardan eğildi ve dudaklarını Aslının  dudaklarına bastırdı.

Lan. Sakinim tamam. Lan oğlum ben daha öpmemişken sen kimsin. Gerçi ben ne sıfatla öpeceksem.

Keşke şu sağlık dersini dinleseydim en azından ilk yardımı falan öğrenirdim.

Selim tekrardan kalp masajı yapıp tekrardan suni teneffüs yapmaya başladı.

Oğlum yeter be sen de. Herkes bakıyor zaten.

Geri çekildiğinde Asli öksürmeye başladı. Ağzındaki suları çıkarıp gözlerini açtı. 

Oh nihayet. Ebru hemen Asliya sarılıp

"Aslı iyi misin canım ".

O da kafa salladı. Ben de Selim'i itip

"Tamam sana gerek kalmadı artık "

Deyip sırtımdaki ceketi çıkarıp Aslıya giydirdim. O şaşkınca bir bana bir Selime bakıyordu. Asliyi kucağıma aldığımda kollarını boynuma dolamadi. Elleri önünde beklerken ben de ayağa kalktığımda  hala bana şaşkınca bakıyordu.