Çok heyecanlıyım ya.
Dün seçtiğim siyah elbiseyi üzerine geçirdim. Ebru da beni inceliyordu. Dün gece öne da aramış her şeyi anlatmıştım. O da sabahın köründe kargalar kahvaltısını bile etmeden bize gelmişti.
"Ebru nasıl "
"Eh yani idare eder işte"
"Saol ya güzel moral veriyorsun "
"Dost acı söyler bebeğim"
"Ya sen niye geldin ki hem "
"Tesuf ederim gerçekten. Ben senin için çıkıp buralara kadar geldim değerini bil "
"Allah razı olsun "
Aramızda geçen saçma muhabbete son verip Ebru'nun verdiği siyah dolgu topuklu ayakkabıyi ayağıma geçirdim. Zaten ince topukla yuruyebilecegimi düşünmüyorum. Gerçi bununla yurumem ise ayrı bir muamma. Saate baktığımda 11 olduğunu gördüm. Baranin gelmesine bir saat vardı. Ayağımdaki ayakkabiyla odamda bir kaç tür attım. Bir kaç kez sendeledim ama o kadar da olur canım. Ebru beni sandalyeye oturttu ve adını bilip bilmediğim bir sürü makyaj malzemesini önüme yiğdi.
"Ebru çüş sen bu kadar malzemeyle evde Bülent Ersoy makyajı mi yapıyorsun "
Yüzünü buruşturup güldü. Beni kendine çevirdikten sonra başladı banadaya.
Bittiğinde aynada kendime baktım. Vay anasını sayın seyirciler. Bu ben miyim lan. Ben guzelmisim de haberim yokmuş.
"Ebru çok iyi olmuş teşekkürler"
"Tabi kızım sonuçta ben yaptım. "
Dedi böbürlenerek.
"Egonu çek de seni görelim "
Diye dalga geçtim. Sadece siritmakla yetindi.Hala olanlar yüzünden üzgün olduğunu biliyordum.
.....
Saat on ikiye gelmek üzereydi Baran da az sonra gelir. Siyah çantamı da elime alıp odadan çıktım. Salona geldiğimde annem beni görünce şöyle bir süzdü.
"Maşallah kızıma "
Deyip suratıma tukurdu. Evet bildiğiniz tukurdu. Yüzümü elimle silerken
"Yarabbi Şükür"
Demeyi de ihmal etmedim.
Annemin nasihatlerinden sonra nihayet evden çıkabildim. Ebruyla vedalaşıp Barani beklemeye başladım.
Beş dakika sonra arabasıyla önümde durdu. Kapıdan yavaşça inip beni şöyle bir süzdü. Tabi ben de onu. Beyaz tişörtünün üstüne siyah ceketini altına da siyah pantolonunu giymişti. İkimizde karalara bağlamisiz. Çıkışta mezarlığa uğramak lazım.
"Çok güzel olmuşsun "
Deyince bende gulumseyip
"Sende. "
Dedim. Sonra adama güzel dediğimi farkedip
"Ay yani sende çok yakışıklı olmuşsun. "
O da gulumseyip on kapıyi binmem için açtı. Ne kadar da centilmen benim sevgilim.
Ben de arabaya binince benim kapımı kapatıp kendisi de şoför koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp yola çıktık. Benim stresli olduğumu anlamış olacak ki
"Sana annemle babamın nasıl tanıştığını anlatayım mı "
"Olur "
Dedim bende. Bana daha önce hiç ailesinden bahsetmemisti. Annesinin öldüğünü biliyordum ama içeriğini bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİŞ
TienerfictiePlatonik bir aşkiniz varsa napardınız. İmkansız olduğunu mu düşününürsünüz. Ama unutmayın imkansız diye bir şey yoktur.