25. Bölüm

43 19 2
                                    

Aslı"

Arkamdan bağırmasını umursamadan yürümeye devam ettim. Kantinin oraya geldiğimde kolumdan tutup zorla spor odasına beni soktu.

"Napıyorsun ya bırak "

Deyip kolumu kurtardım. Beni tinlamayip diğer kolumu da tuttu.

"Asıl sen napiyorsun sabahtan beri "

"Napiyormusum ben "

"İşte bunu Asli noldu da böylesin"

"Aa bana mı soruyorsun ama senin dün geceyi unutmaman lazım "

"Ne,ne dün gecesi "

"Hiç bilmemezlikten gelme fotoğraflarda gayet mutlu görünüyordun "

"Aslı bir şey anlamıyorum ne fotoğrafından bahsediyorsun "

Ben de cebimden telefonu çıkarıp fotoğrafları gösterdim. Fotoğraflara bakınca kaşları catildi.

"Senin babanın iş arkadaşının oğlu Merve mi "

"Aslı bak ben dün babamın iş arkadaşlarıyla yemek yedikten sonra oğullarıyla bara gittik. Biraz fazla içmişim galiba sarhoştum hiç bir şey hatırlamıyorum. "

"Neden sarhoş olduğun belli senin. "

"Aslı dinle bir "

"Ne dinleyeceğim ya ne "

Sesim bu sefer yüksek çıkmıştı. Boş odada yankilanmisti.

"Madem Merveyle olan ilişkini bitirmeyecektin bana niye seni seviyorum dedin. Hoşuna gitti mi benimle eğlenmek nasıl olsa bu kız beni seviyor  mu dedin kolay lokma olur mu dedin "

"Aslı bak ben seni gerçekten seviyorum benim Merveyle bir alakam yok "

"Artık sana inanmam. Bitti anlıyor musun bitti "

Deyip spor odasından çıktım. Gözlerimden akan yaşları silip tuvalete girdim. Musluğu açıp yüzüme su çarptım. O sırada tuvalete Merve girdi. Hah bir sen eksiktin.

"Ağlama ama olur böyle şeyler"

Dedi yapmacık bir sesle.

"Git başımdan Merve "

"Keşke Barandan uzak dur dediğimde uzak dursaydin   şimdi böyle olmazdin yazık sana Asli "

Artık daha fazla dayanamayacagim. Musluğu kapatıp yanımda pişmiş kelle gibi siritan Merve'nin suratına tokatı geçirdim. Haketti.

"Napiyorsun sen be"

Diye ciyakladi. Sesini inceltmek için çiğ yumurta içiyor heralde.

"Bir daha bana bulasirsan seni öldürürüm"

Diye tuvaletten çıkiyordum ki saçımdan tutup beni kendine çekti.

"Sen beni tehdit edemezsin "

Saçımı daha çok çekmeye başlayınca yüzümü buruşturdum. Beni kendine çevirince elimle ağzına bir yumruk attım. Biraz sersemleyince saçımi bıraktı. Ben de fırsat bilip karnına tekme attım.

"Sende şunu unutma ki ben asla saç baş kavga etmem"

Deyip tuvaletten çıktim.Haketmisti ve hiç pişman değildim.  Onu dövmek için geç bile kaldım. 

Bahçeye çıktığımda zilin çaldığını anladim. Koridorlar bile boştu. Bahçedeki banklardan birine oturdum. Telefonuma mesaj geldi. Ebru atmıştı.

'Aslı noldu nerdesin '

O da merak etti tabi.

'Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var sonra konuşuruz "

MAVİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin