Ben Barana öylece bakakalinca o da bize yaklaşti. Benim yanımdan geçerken sessiz bir şekilde
"Seninle sonra konusucaz "
Deyip Selim'in önünde durup yumruğu geçirdi. Ben anında bir çığlık atarken Selim de sendeledi ama düşmedi.
"Sen benim sevgilime nasıl sarilirsin lan "
Deyip bir yumruk daha geçirdi. Bir daha vuruyordu ki kolundan tutup Selim'in önünde durdum.
"Yeter artık yapma"
"Aslı sen karışma "
"Ne demek karışma ya sen ne hakla vuruyorsun böyle "
"Aslı sen ne diyorsun beni delirtme "
İlk kez Barani bu kadar sinirli görüyordum ama bana göre haksizdi. Sadece Selim bana sarıldı diye dovemezdi ayrıca o Merveyle neler yapıyor bana böyle karışamaz.
Baranin kolundan tutup arka bahçeye doğru çekmeye başladım. O da itiraz etmeden geliyordu.
Bahçeye geldiğimizde
"Sen naptigini sanıyorsun"
Dedim sesim yüksek çıksa da umursamadim.
"Asıl sen naptigini sanıyorsun benimle kavga edip çareyi Selim de mi arıyorsun"
"Düzgün konuş benimle Baran "
"Ben sana o gece sarhoştum diyorum sen gidip elin herifiyle sariliyorsun"
"Sarhoş olman hiçbir şey değiştirmez Merveyle naptigini anlamayacak kadar mı sarhossun ya sen. Ayrıca ben değil Selim bana sarıldı. "
"Sen de izin verdin Aslı ondan önce de konuşuyordunuz gördüm. "
İkimizde şuan bağırıyorduk ve sesimizi duyan öğrenciler pencerelerden bakmaya başladı. Onları umursamayip
"Ya artık senin bana karışma hakkın yok ki sen o hakkını dün gece bitirdin Baran tıpkı sana olan güvenimi bitirdiğin gibi "
"Ya sana dün gece suçsuz olduğumu ispatlaycam. Ama şunu da unutma ki benim sende açtığım yaraları sadece ben sarabilirim anladın mi bir başkası olamaz hele de sana aşık biri asla"
Deyip arkasını dönüp gitti.
Ne sana aşık biri mi. Selim bana mı aşıkmis. Yani anlattığı o kız benmiyim. İnanmıyorum ya resmen bana beni anlattı ben de fikir veriyom git konuş diye.
Evet mal olduğum bir kere daha belli oldu. Alkış bana.
Pencereki insanları umursamayip bende arka kapıdan okula girdim.
Doğruca sınıfa gidip yerime oturdum. Baran yoktu ama çantası da yoktu. Gitmiş. Aman giderse gitsin.Edebiyat hocası derse girdiğinde önümüze test dağıtmaya başladı. Hiç test çözecek kafada değilim edebiyat bile olsa.
"Aslı noliyor ya "
"Sonra anlatırım Ebru kafam ağrıyor"
Cidden başıma bir ağrı girmişti. Başımı masaya koyuyordum ki sınıfa nöbetçi öğrenci girdi.
"Hocam Aslı Gökayı müdür çağırıyor "
Bu müdür beni niye çağırıyor ki.
Ben de yerimden kalkıp nöbetçi öğrenciyi takip ettim.
Müdürün odasına geldiğimizde nöbetçi yanimdan ayrıldı bende kapıyı tıklayıp içeri girdim. İçerde müdürün karşısında oturup ağlayan bir adet Merve vardı. Müdürün beni niye çağırdığı belli oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİŞ
Novela JuvenilPlatonik bir aşkiniz varsa napardınız. İmkansız olduğunu mu düşününürsünüz. Ama unutmayın imkansız diye bir şey yoktur.