Gençlik okuduğunuz tarihi bırakırsanız sevinirim.🦋🦋🦋7.BÖLÜM
Koskoca barda tek kalmıştık kafamı kaldırıp gözlerine baktığım da beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Buraya hiç gelmemem gerekiyordu evde kalıp otursaydım sanki ne olurdu.
''Bir daha bu bara gelmiyorsun! ve hatta buranın yakının dan bile geçmiyorsun duydun mu!'' dedi yine emirlerini sergiliyordu.
''Sen hangi hakla karışıyorsun bana? ben istediğimi yapmakta özgürüm karşıma çıkma artık!'' çok fazla sinirlenmiştim yetti artık,kendini ne zannediyordu? bana kimse karışamazdı hele ki üç günlük tanıdığım bir adam hiç.
''Beni iyi dinle bir daha sana böyle konuşmam. Bu barın sahibi benim burada seni bir daha görmeyeceğim.'' bu sefer çok sakin konuşmuştu. Bu adam çok çabuk sinirleniyor çabuk sakinleşiyordu Ekin çok karışık bir adamdı çözülmezdi. ''Anladın mı?'' dedi gözlerimin içine derin bir şekilde bakarak.
''Anladım ama şu şekil de,buraya bir daha gelmeyeceğim, çünkü senin gibi bir insanı bir daha görmemek için senin korkundan falan değil sende bunu anla!'' dedim tok bir o kadar da sert bir şekilde. Ondan korkacağımı'mı zannediyordu ben korkak bir insan değilim annemden sonra herşeyi tek başıma yaptım bütün kötülüklerle savaşarak. Bu adamın iki bağırması beni korkutamazdı. Konuşmasına izin vermeden çantamı alıp bardan hızlı adımlarla çıktım Güneşin kapının önünde tedirgin bir halde durduğunu gördüm ve hızlıca yanına gittim.
''İzel iyimisin güzelim seni içeri..'' konuşmasına izin vermeden ben devam ettim.
''İyiyim bebeğim bir sorun yok bana evin anahtarını veririmisin? eve gidip uyumak istiyorum sadece.'' burada bir saniye daha durmak istemiyordum. İçeri girip çantasını alıp tekrar yanıma döndü, çantasından anahtarı çıkarıp bana uzattı.
''Taksi çağıracağım bekle beni burada telefonumu içeride unuttum.'' geri içeriye girdiğin de hiç taksi çağırmasını bekleyemezdim. Yürümeye başladım sokaklar çok karanlıktı evi bulabilecek miydim acaba? taksiye binmek istemiyordum biraz hava almak yürümek iyi gelecekti bana. Bir sokağa girdiğim de sadece bir iki tane bina, bir tane spor salonu vardı. Buradaki en ıssız yerlerden biriydi bu sokak, Yürümeye devam ettikçe arkamdan ayak sesleri gelmeye başladı. Ben adımlarımı hızlandırdıkça arkamdaki ayak sesi de hızlanmaya başlıyordu. Hızlı adımlar artık bana yetmiyordu arkamdaki her kimse saniyeler sonra dibim de bitecekti hey Allah'ım nasıl bir yere düşmüştüm ben böyle.
''Hey bakarmısın.'' arkamdaki durmam için seslenmişti. Bu sesi hiç duymamıştım kalın ve kısık bir sesi vardı, birden yürümeyi kestim arkamdaki de aynı şekil de kesti. Arkamı dönmeye korkuyordum ama dönecektim her neyle karışılaşıcağımı bilmesem bile. ''İzel.''bu sefer de ismimle seslenmişti. Arkamı döndüğümde saçları kısa kumral,siyah gözlü garip giyinişli ve uzun boylu bir çocuk vardı bana meraklı gözlerle bakıyordu.
'' Sen kimsin adımı nereden biliyorsun?'' ismimi bilmesi beni herşey den daha çok şaşırtmıştı.
''Sen buralarda bayağı meşhur oldun şu birkaç gün içerisin de seninle konuşmak istiyorum sana zarar vermem konuşmama izin verirmisin?'' dedi kısık ve alaycı tonda. Ben birkaç gün içerisin de burada meşurmu olmuştum? ne alakaydı ve benimle hiç tanımadığım bir insan ne konuşabilirdi?.Hala benden cevap bekliyordu ben ise kendi sorularımın için de kaybolmuştum bana zarar veremezdi ne diyeceğini merak ettiğim için konuşmasına izin verecektim.
''Konuşabilirsin.'' sakinliğimi koruyarak konuşmasını bekledim.
''Benimle sahile gelmek istermisin konuşalım seni dalgın gördüm sana iyi gelebilir?'' dedi bu çocuk ciddi konuşmayı bilmiyordu galiba alaycı konuşması canımı sıkmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Genç KurguBenim varoluşum, senin hayatına büyük bir iz... --- "Çok güzel olmuşsun." dedi ve kocaman gülümsedim. "Ancak bebeğim bunu giyemezsin, bu çok açık." Ve gülüşüm aynı hızla soldu. Beklediğim bir şeydi ama ne bileyim işte. "Aşkım lütfen." dedim cilveli...