11.BölümDüşünmek istemiyorum sadece yaşamak istiyorum,her şeye rağmen dik durmak istiyorum. Küçük hayalleri olan bir insan için zordur her şey ama inatla yaşamak istersin savaşmak istersin,işte tam da bende böyleyim. Eğilmeyeceğim,dik duracağım çünkü hiç bir şey basit değilidir.
Hızımı kesmeden yürümeye devam ederken bir den duraksayıp ,Ekine bakmak için arkamı döndüm ama mezarlıkta değildi. Kaşlarımı çattım beni bırakıp gitmişti hiç mi açıklama yapmayacaktı bana. Neden böyle düşündüğüme birden anlam veremedim ve kendimi tekmelemek istedim,ben kimim ki bana bir açıklamada bulunsun,aramızda hiç bir şey olmadı sadece iki kere beraber uyuduk bu yüzden de kendi önemli bir yere koyamıyorum. Mezarlığa bir kaç saniye daha baktıktan sonra arkamı döndüm ama bir yere çarptığımda bu etten bir duvardı,başımı kaldırdığım da Ekin sinirli gözlerle bana bakıyordu. O yakıcı bakışları bir an sanki beni delip geçecekmiş gibi hissettim, çok fazla sinirlenmişti sırf onu öpmediğim içinse gerçekten dengesiz bir adamla yan yana duruyorum demektir. Ona dik dik bakmaya başladım,ona öyle baktığımı görünce hafif gülümsedi ama gözlerindeki sinir hala duruyordu. Beni kollarımdan tutup kendine biraz daha yaklaştırdığında konuşmaya başladı.
''Küçük hanım sinirlenmiş bakıyordum da.'' dedi dalga geçer gibi.
İçimden ona hiç cevap vermek gelmiyordu ondan hoşlanmaya başlamıştım ama son olaydan sonra saçmaladığımı düşündüm böyle bir adamdan bir şey bekleyemezdim. Cevap vermediğim için beni biraz daha kendine bastırdı ve sarıldı. Bu sarılma ne içindi,gerçekten çok dengesiz biri.
''Böyle olmayı nasıl beceriyorsun?'' dedi sorduğu soruyu anlamamıştım.
''Ne demek istiyorsun.''dedim sessiz bir şekilde,sıkı sarıldığı için sesim daha kısık çıkıyordu.
''Benim kızlarla işim olmaz ama sen...'' dedi bir an duraksadı.
Beni kendinden uzaklaştırıp gözlerimin içine bakmaya başladı sinirli değildi ama değişik bir yüzü vardı ne duyguda olduğu belli olmuyordu. Bana bakmasından artık rahatsız olduğum için gözlerimi ondan kaçırıp konuştum.
''Ekin çok değişik birisin,şuan senin Gamzenin yanında olman gerekiyor.''dedim ve ondan bir adım daha uzaklaştım. Dediklerime sinir bir şekilde güldü bir insan sinirliyken bile bu kadar yakışıklı olabilir mi.
''İzel açıklama yapmayı sevmem ama senin arkandan Gamzeyi hastaneye götürürken,yolda ağladı gitmek istemedi zorla o hastaneye götürüp ona test yaptırdım. Doktorla konuştum çocuk benden değil ve ben de o yüzden şuan buradayım.'' dedi.
Duyduklarıma az da olsa sevinmiştim ama böyle bir şeyin yalanı bile olmazdı bazı kızlarda böyle şeyler o kadar çok basitti ki gerçekten iğreniyorum. İlgilenmiyormuş gibi cevap verdim.
''Açıklama yapmak zorun da değilsin zaten.'' dedim ama açıklama yapması çok fazla mutlu etmişti. Bana bakarak hiç cevap vermedi başını iki yana sallayarak kolumu tuttu ve beni arabaya doğru çekiştirdi.
Araba bindiğimiz de hiç konuşmamıştık ama benim içim de içten içe bir sevinç vardı. O Gamze denen kızla evlendikleri aklıma geldiğinde yüzümü buruşturdum kafamı dışarı çevirdim. Evinin önüne geldiğimizde Güneş ve Asaf'ın olduğunu gördüm,arabanın kapısını açıp aşağıya indim hızlıca Güneşin yanına gittim. Güneşi elinden tutarak çekiştirmeye başladım bir an düşecek gibi olduğun da bana anlamsız bakışlarını attı,onu eve soktuğum da konuşmaya başladım.
''Güneş,Gamze hamileydi...'' dediğim de sözümü kesti.
''Kimden sakın bana Ekinden deme.'' birden bağırdı gözleri deli gibi açılmıştı. Bu olayı ona anlatmamıştım ve şuan anlattığım için bana daha çok sinir olacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Teen FictionBenim varoluşum, senin hayatına büyük bir iz... --- "Çok güzel olmuşsun." dedi ve kocaman gülümsedim. "Ancak bebeğim bunu giyemezsin, bu çok açık." Ve gülüşüm aynı hızla soldu. Beklediğim bir şeydi ama ne bileyim işte. "Aşkım lütfen." dedim cilveli...