16.Bölüm

397 22 15
                                    




16.Bölüm

Saf olmak zordur bir insan için, herkes seni saflığından vurmaya çalışır ama saf olmak temiz olmak gibidir kötülüğü bile temiz görmek en güzel olay. Aşkta saf olmak gibidir en kötü olayını da görsen karşındakinin sana temiz ve güzel gelir ama zamanla anlarsın ki karşında ki kişi kötülükten kaybetmiş aşkı sen saflığınla kazanmışsın.

Gözümü araladığımda hala Ekin'in kollarının arasındaydım kendi kendime sırıtmaya başladım böyle huzurlu ve mutlu hissetmeyeli çok olmuştu tekrar böyle olması içimi kıpır kıpır ediyordu, gözüm saate kaydığımda akşam 7'ye geliyordu sabahtan beri uyuyorduk Ekin'in elini üzerimden çekerek yattığım yerden kalkarak gerildim. Ekini'in üzerini örterek ateşine baktım ateşi düştüğü için içim rahatlamıştı,banyoya gidecekken Ekin kolumu çekerek beni durdurdu.

''Nereye gidiyorsun?''diye sordu.

''Lavaboya gidiyorum sonra da eve gideceğim.''dedim.

''Eve neden gidiyorsun burada kal.''dedi yine emrivaki konuşmasıyla.

''Kalamam evde bir kaç işim var o yüzden eve gitmem lazım.'' dedim

Eve gidip biraz odamı düzenlemek istiyordum yanımda az da olsa para vardı ve biraz alışveriş yapıp odamı yeniliye bilirdim.

''Neden yanımdan hep kaçıyorsun!'' diye birden sesini yükseltti bir anda böyle tepki vermesini beklemiyordum.

''Alakası yok buraya geldiğimden beri kaldığım odaya temizlik yapılmadı ve yeni bir şeyler alıp bana ait yapmak istiyorum.''dedim benim sesim daha naif çıkmıştı onunkine göre.

''Peki korumalardan biri seni eve kadar bırakacak.''dedi ve tekrar uzanarak gözlerini kapattı.

''Teşekkür ederim ama gerek yok benim yoldan alacaklarım var.''dedim. Birden hızlıca yerinden kalkarak yanıma geldi.

''Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun İzel daha dün başına ne olay geldi akıllanmadın mı hala!''diye kükredi.

Yüzüm ister istemez düşmüştü bu olayı daha kaç kere daha yüzüme vuracak diye merak ediyordum,aklıma geldikçe kanım çekiliyordu altta kalmamak için bende sesimi yükselttim.

''Sabah senin için buraya geldiğimde de tek geldim ve şimdi de tek gideceğim.''dedim ve koltuğa eğildim çantamı ve ceketimi alarak hızlı bir şekilde kapıdan çıktım.

Her güzel başlayan olayın sonu böyle kötü bitmek zorundaydı biraz önce o kadar huzurlu mutluyken birden böyle kötü olması hem psikolojimi hem de dengemi bozmayı başlamıştı.

Arkamdan Ekin'in bağırmasıyla olduğum yerde kaldım.

''Sen kendini ne zannediyorsun? hep yanımdan çekip gidiyorsun defol git''dedi ve içeriye girdi.

Bu kelimeleri söylemesiyle başımdan aşağıya kaynar sular döküldü o yandan da kanım dondu, ölseydim de gelmeseydim. O sinirle hızlıca evden uzaklaştım deli gibi yürüyordum ve ağzımın içinden söyleniyordum bana defol git demişti kendini ne zannediyordu ki, onu düşünmemek için herhangi bir mağazaya girdim etrafı dolaşmaya başladım. Odama yeni değişiklikler yapacaktım biran önce alacaklarımı alıp eve gitmek istiyordum kendimi işe verirsem Ekin pisliğinin bana dedikleri çıkardı aklımdan.

İlk gördüğüm şey şekilli vazolardı yanlarına giderek pudra pembesiyle mor rengini aldım içine çiçekler alarak masamı süsleye bilirdim, yan tarafında da siyah rengin de abajurlar vardı bir tane de abajur alarak dolanmaya başladım ileride mumlu tablolardan vardı gözüme çok hoş gelmişlerdi dayanamayıp bir tane de tablo aldım, param kısıtlı olduğu için ufak tefek şeyler alabiliyordum bu kadarı yeter diye düşünerek kasaya gittim parayı ödeyerek
mağazadan çıktım.

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin