"Ya anne özür dilerim." dedim odadan çıkmaya çalışan annemin bacağına yapışarak.
"Ağrı demek ya. Ne güzel." diye homurdandı.
"Bak buradayım. Şu tipime bak ya tam yemelik."
"Doğacan sus git sinirliyim sana. Tipsiz."
"Anam. Canım anam. Affet beni."
"Sus konuşmuyorum."
"Baba sen yardım et." dedim. Annemin bacağını bırakıp dizi izleyen babama doğru süründüm. Gerçekten acınası anlardı. Hani biri beni çekip nat geoya atsa Bir Sürüngenin Acı Dolu Yaşamı diye belgesel olurdum. Doğatakan ya da Doğazzirilla.
"Umrumda değilsin kandırıkçı." dedi babam bana bakmadan.
"Ya sen zaten inanmadın baştan ki."
"Fark etmez. Şimdi git. Dizi izliyorum."
"Ah ama ben ne yapayım. Azıcık güleyim dedim. Annem küstü, sevgilim küstü, babam beni takmıyor. Nerelere gideyim?"
"Kamer'i de mi kandırdın lan?"
"He baya kızdı sonra."
Babam kıs kıs güldü. "Az daha uzatabilirdin bak ona."
Ben de güldüm. "Ama itiraf et komikti."
Odanın dışına doğru bakıp annem var mı kontrol etti. Ardından bana döndü.
"Valla komikti. Babasının oğlu bee."
Annemin odaya ani girişiyle babam kaşlarını çattı.
"Yaptığın gerçekten çok ayıptı Doğa."
"Duydum dediğini boş yapma Cem." dedi annem ise.
"Yalan valla yalan." diye kendini savundu babam.
"Neyse sana sonra trip atarım." Kapının ağzında dikilen annem içeri girip teklu koltuğa oturdu. Ona bakışlarıma karşı "Sakın sırnaşma yine." diye uyardı.
"Kamer aradı." diyerek devam etti konuşmaya. "Ayıp ya ağlayacakmış az daha senin yüzünden. Canım evladıma böyle yapmaya utanmadın mı?"
"Ya ne evladı? Benim evladın ben."
"Seçemiyor olmam çok kötü."
"Pü insanlık bitmiş."
"Cem biri mi konuşuyor uğultu var sanki?"
"Ya anne ya."
"Cem şuna bana anne deme der misin?"
"Bana anne deme." dedi babam. "İyide sen zaten anne demiyorsun bana."
"Ailede tek akıllı olmak zor." diye homurdandı annem de.
"Madem beni takmıyorsun sevgilimi arıyım onun gönlünü alıyım bari." dedi yerden doğrularak.
"Arayamazsın engelledi seni."
"Resmen itilaf birliği oldunuz ya bu ne?" diye haykırdım.
"O zaman ben gidiyorum."
"Nereye?"
"Evine."
"Kapıda kalırsın." dedi babam. "Gerçi git kal sen de deneyimle annen beni az kapıya koymadı."
"İyi gidiyorum."
"İstersen Ağrı'ya git banane." dedi annem bana bakmadan.
...
Babam sınavdan sonra araba almak istemişti. Baya istediğim ne olursa alacak gibiydi ama reddetmiştim. Fakir edebiyatının dibine vuruyor olsamda babam iyi kazanıyordu ama ben bi bok olmadan gereksiz yere parasını harcamak istemiyordum. O da ısrar edip iyisinden bir motor almıştı.
"Gidelim bakalım Şerafettin Ece." dedim motorumun üstüne vurup. Kaskımı da taktım ve artık ezberlediğim yollardan gitmeye başladım.
Kamer'in site görevlisi Ahmet amca best kankam olmuştu. Adamla yarım saat sohbetin ardından sonunda apartmana onunla girip sonra dairenin önüne geldim. Zile bastım.
Fazla geçmeden Kamer kapıyı açtı. Beni görmesiyle kapıyı yeniden kapattı.
Hayır. Ben yılmazdım.
Kapıya vurdum.
"Kamer."
Tekrar.
"Kamer."
Daha yüksek sesli.
"Kamer!"
"Asla vazgeçmez misin sen?" dedi yeniden kapıyı açarken.
"Asla." dedim sırıtarak.
"Sinirliyim sana gülme." Yine de içeri girmem için geri çekildi. Umursamazca içeri girip arkamdan kapıyı kapatmasını izledim. Salona giderken peşimden geldi. Televizyonda bir film açık gibiydi.
"Ne izliyordun?"
"Seni alakadar etmez."
Trip atmaya çalışmasına karşı güldüm.
"Ama bak yavrum yakışmıyor sana somurtmak."
"Hala gevşek gevşek konuşuyor." diye homurdandı. Koltuğa oturup filmi başlattı.
"Film mi izleyeceksin?"
"Evet."
"Sarılarak izleyelim?"
"Hayır."
"Ama niye?"
"Hayır."
"Bu sorunun cevabı bu değildi." diye yakındım.
Gerçekten 24 dakika boyunca bana bakmadan filmi izlemişti. Biliyordum çünkü saymıştım. Aramızdaki mesafeyi kapatarak yanına yanaştım ve boynundan öptüm. Tepki vermeyişine karşın öpücüklerime devam ettim.
"Doğa git." dedi sakin sakin.
"Bence sen filmi kapat."
"Cık cık. Sana küsüm ben. Bedensel temaslarla beni kandıramazsın."
"Emin misin?"
"Evet."
"Azcık öpiyim hiç değilse?"
"Döverim öpersen."
"Ya bune ya kocasına kızınca yataktan atan eşler gibi. Çok ayıp ama çok."
"Hala tekme ile koltuktan atmadığıma şükret."
"İyi be." diye homurdandım. "Hiç gülmeyelim. Eğlenmeyelim. Somurtalım. Ağlayalım oldu mu?"
"Güldürme sana gülemem küsken." dedi gülmemeye çalıştığını belli ederek.
"İyi." dedim somurtarak.
Güldü ama filmi izlemeye de geri döndü. Ah mizahsörlük yaptığını görüyor musun?
...
Olm cok eğleniyom cjskkdakksk
Doğa 2.kitap ama hikayesi ön planda olacak kisiler daha ortada yok tahmininiz var mii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsevi (boyxboy)
Short StoryDoğa 2.kitap. Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir. Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi. Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.