Yatağımda ayaklarımı duvara uzatmış ters bir şekilde yatıyordum. Yine yeni bir dizi bitirmiştim ve ufak çaplı bir bunalıma girmeye karar vermiştim. Böyle dönemlerde hüzün dalgasına kapılmazsam sonra hiç olmuyordu. Zira gevşek ve mizahşör kişiliğim bana engel oluyordu. Hani şu etrafa neşe saçan, milleti güldüren insanların içinde aslında büyük bir hüzün yatar, lafı vardı ya bence yalandı. Ya da ben bozuktum. Allahım ben neden bozuktum?
Kapının hafif bir tıkırtının ardından gel çağrısı dahi beklemeden açılmasıyla kafamı dahi çevirmedim. Yamuk pozisyonuma daha da yamukluk katıp sakatlığıma sakatlık katma riskini göze alamazdım. Ki zaten gelenin Kamer olduğunu anlayacak konuma erişmiştim. Aslında bu olay basitti.
Annem 3 kez kapıya vurur sonra "Oğlum." diyip içeri dalardı.
Babam serbest takılırdı.
Beste alacaklılar varmış gibi içeri dalardı.
Kamer ise az önce olan gibi kibar mooduna devam etse de pek önemsemezdi. Ki zaten annemin aşırı Kamer sevgisi ve ona yaptığı ev yemeği yedirme baskıları sonucu zaten haftanın en az 3 günü bizdeydi. Geri kalan zamanda da ben onun evine gidiyordum zaten.
"Ne oldu sana?" dedi yatağıma oturup sırtını duvara yaslayarak.
"Bunalım takılasım geldi."
"Niye?"
"Hiç öylesine."
"Sana anlatacaklarım var." dedi sevimli bir gülümsemeyle.
"Dedikodu mu yoksa?" dedim doğrulup kendimi düzgün bir konuma getirerek.
"Oha Doğa." diyerek güldü. "Sayılır. Ama dur önce bir seni öpeyim."
O bir şey yapmadan dudaklarına kapanıp hızlı bir biçimde öptüm.
"Hadi anlat hadi." dedim geri çekilerek.
"Bu kısa oldu ama."
"Anlat sonra şaaparız."
Oflayıp kaşlarını çatsa da konuşnaya başladı.
"Ufuk ile görüştük bugün. Baştan sunu söyliyeyim haklıymışsın Kıvanç ve Özgür sevgiliymiş."
"Of biliyordum ama üzüldüm."
"Neyse Ufuk Kıvanç'ın son şarkısını bana vermek istiyormuş. Sonra neredeyse kaçtı zaten."
"Oha. Vay anasını. Eee?"
"Kabul ettim. Şarkı zaten çok güzeldi. Maddi hiç bir şey istemedi ama bir şey yapmalıyım."
"Onu sahnelere döndür." dedim heyecanla.
"Bunu istemiyor Doğa. Ölü gibi birisi olmuş artık. Eskiden görüp konserlerini izlediğim Ufuk ölmüş bildiğin."
"Eskiden." dedim. "Nasıl biriydi ki?"
"Senin gibi hayatı ciddiye almayan fazla neşeli."
"Allam benim sonum böyle olmasın amen."
"Olmasın tabi."
Yatağımda uzanıp beni de kendine doğru çekip ona yaslanmamı sağladı.
"Bak hatta." dedi cebinden telefonunu çıkartarak.
"Eski bir video. Youtube'un derinliklerinde kaybolmuş ama bir yerlerde karşıma çıkmıştı işte."
Başlattığı videoyu ona daha çok sarılıp izlemeye başladım.
"Güneşli Günler'in konserine hoşgeldiniz." dedi kafasında fes olan bir Ufuk. Elinde de bir süpürge vardı. Muhtemelen ev gibi bir yerdelerdi.
"Hoşbulduk efendim." dedi videoya alan. Muhtemelen Kıvançtı.
"Solistimizi ben davet edeceğim." dedi Tekin onuna pembe bir peruğu kocaman güneş gözlükleri vardı. Elinde bir tencere ve kaşık vardı.
"Özgür Yıldız buraya bekleniyorsunuz."
"Ne var oçlar. Aaa videodaymış? Sizi seviyorum kankalarım."
"Kanka mı?" dedi Kıvanç.
"Ve diğerleri." dedi yaramaz bir sırıtışla.
"Hadi konserimize başla len." dedi Ufuk elindeki sopası ile Özgür'e vurarak.
"Sana ne ya."
"Döverim seni çocuk."
"Hop!" diye arada girdi Kıvanç.
"Len Kıvanç." dedi Ufuk bu seferde süpürgeyi kameraya doğru savurarak.
"Kıvanç yok burada ben muhabirim."
"Abi gene boşuz farkında mısınız?" dedi Tekin ciddiyetle. Ama o tiple ciddiye alması zordu.
"Her zaman boşuz bebeğim." dedi Ufuk ona öpücük atarak.
"Dog goes woof
Cat goes meow
Bird goes tweet
And mouse goes squeek." diyerek aniden şarkıya daldı Özgür eline koltuğun üstünde duran kumandayı almıştı.
Tekin tencereye vurmaya Ufuk ise sopayı gitar gibi sallamaya başladı.
"Oğlum çok saçma." dedi Kıvanç'ın gülen sesi.
"Hadi hep birlikte!" diye bağırdı Özgür.
"Ring-ding-ding-ding-dingeringeding
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding
Gering-ding-ding-ding-dingeringeding
What the fox say?
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow
Wa-pa-pa-pa-pa-pow
Wa-pa-pa-pa-pa-pa-pow
What the fox say?"
Ardından zıplayıp salak salak dans etmeye başladı. Videonun titremesinden Kıvanç'ın güldüğü anlaşılıyordu.
"Bu kadardı." dedi videoyu kapatan Kamer. Öylesine videoya dalmıştım ki onun burada olduğunu dahi unutmuştum. "Daha videolar var ama. Ufuk'un saçma bir kanalı varmış geçmişte."
"Galiba ağlayacağım." dedim. Bu grup resmen hayatımın grubuydu lan benim.
"Böyle biriydi işte." dedi Kamer hüzünlü bir gülümsemeyle.
"Öyleyse yeniden böyle biri olmasını sağlayalım."
...
Doğa reis is basinda hadi bakalim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsevi (boyxboy)
Short StoryDoğa 2.kitap. Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir. Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi. Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.
