5.4

5K 508 104
                                    

Elimdeki telefonu alıp alıp tekrar bırakıyordum. Herhangi bir mesaj yoktu. Gelmeyecekti bunu kabullenmem gerekiyordu. Bunu isteyen bendim. Öyleyse neden umutsuzca kendime acı çektiriyordum?

Telefonu yenidem bırakıp yanımdaki kaseyi kucağıma aldım ve bir avuç mısırı ağzıma tıktım. İzlediğim filme odaklanmaya çalıştım. Güzel bir filmdi aslında son yarım saattir izlemiyor olsam da bunu farketmiştim.

Çalan kapı ile kaşlarımı çatıp doğruldum. Bana kim gelirdi ki? Belki babamdır diye düşündüm. Ben ona gidiyor olsam da arada gelip iyi miyim diye kontrol ederdi.

Direk otomata basıp kapının yanında duvara yaslandım. Dairenin kapısının da çalmasıyla açıp gelene baktım.

Hep taktığı, uzun saçlarının dağınıklığını saklayamayan beresi, siyah denebilecek gözleri ve şuan anlamlandıramadığım bakışları ile Tekin.

Hassiktir.

Hadi oradan.

"Selam Ufuk." dedi ne manada olduğunu seçemediğim bir gülümseme ile.

"Hoaayda şimdi de hayal görmeye başladık. Arsevi falan da gelir şimdi."

"Gerizekalı." diyerek güldü. "İçeri davet etmeni bekliyorum hala yalnız."

"Dur, dur, dur. Gerçeksin sen."

"Eee yani."

Anlık içime dolan sinirle dişlerimi sıktım. Ne hakla gelirdi ki? Nasıl utanmadan gelirdi?

"Ne alaka şimdi? Neden buradasın sen?"

"Sana gelen bir misafire böyle demek uygun mu sence?" dedi Tekin kaşlarını çatarak.

"Misafir ha?" dedim başımı sallayarak. "Aynen ya."

Sinirle konuşmaya devam et. "Geç içeri madem."

Bir şey demeden içeri girmesiyle kapıyı sertçe kapatıp sinirle güldüm.

"Ne işin var? Halledeyim git."

"Seni görmeye geldim Ufuk. Neden bu kadar sinirlisin?" dedi çıldırtıcı sakinliğini inatla devam ettirerek.

"Neden mi sinirliyim?" dedim deli misali kahkaha atarak. "Neden öyle mi?"

"Evet. Neden?"

"Gittin çünkü amınakoyim! Kimsem yoktu biliyordun ama sen gittin. Kıvanç umrumda değil, dedin ve gittin. Ben de umrunda değilmişim belli ki. Öylece gidebildin çünkü. Bu yarım kalmış, gelip kaldığın yerden devam edebileceğin bir arkadaşlık değil Tekin. Sen bunu bitirdin."

Tekin söylediklerimi boş gözlerle dinleyip derin bir nefes aldı.

"Madem içimizdekileri döküyoruz. O zaman dökelim. Çünkü suçlanması gereken ben değilim.

Sanki senin umrundaydı? Gitmem umrunda mıydı söylesene. Senin için ne zaman bir önemim oldu ki?"

"Ne demek ne önemim oldu? Normal bir arkadaştan da önemliydi benim için arkadaşlığımız. Bu sadece grup olmakla alakalı değildi. Senin benim için yaslanabileceğim asla gitmeyecek bir ağaç olduğunu sanmıştım. Ben de senin için." Neredeyse ağlayacaktım.

"Hayır." dedi kafasını olumsuz anlamda sallayarak. "Hayır!"

Elini bana vuracakmış gibi kaldırıp yumruğunu sıktı ama duraksayıp geri indirdi.

"Öyle olmadı. Hiç olmadı. Senin için olan sadece Özgür ve Kıvançtı. Ben senin için hiç varolmadım. O ikisi gidince kimsesiz olduğuna inanmıştın zaten. Benim olmam umrunda değildi. Hiç olmadı. Olmadı."

"Saçmalıyorsun." dedim. Titriyordum. Sesime de yansımıştı bu.

"Doğru olan bu." dedi buruk bir gülümsemeyle. "Gereksiz üyesiydim ben hep bu grubun."

"Buna mı inandın gerçekten? Herhangi birimiz olmasaydı bu grup olmazdı sen de çok iyi biliyorsun."

"Ayrıca." diye devam ettim. "Kendine acıma. Bu konuda acıma. Ben kimsesiz olduğumu hiç iddia etmedim. Sadece yaşamaya çabaladım. Ama bil ki seni önemsemesem bu kadar da sinirlenmezdim."

"Kendime acımıyorum. Gerçekleri konuşuyorum. Bana sinirlenme sebebin yalnız hissetmen Ufuk. Başka bir şey değil."

"Lan. Hala anlamıyor musun? Başkasını istemedim. Başka arkadaş istemedim. Tek dostum sen kal istedim. Seni buna inandırmak zorunda mıyım gerçekten?"

"Ufuk." dedi derin bir nefes vererek. "Senden nefret ediyorum."

"Tekin." dedim. "Ben de senden."

Omuzlarının çöküşünü izledim. Vücudu onu kaldırmıyormuşum gibi yere çöktü.

Yanına gidip ben de çöktüm. "Ama seni çok özledim."

"Ben de seni." derken sesi buruktu. "Çok özledim." dedi ve dolu gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

Zaten yapmam gerekeni yapıp ona sarıldım.

"Hepimizi çok özledim." diye devam etti. "Bizi. Güneşli Günler'i. Özgür'ü. Kıvanç'ı."

"Biliyorum."

"Özür dilerim."

"Ben de." dedim. "Ben de özür dilerim."


....

Sizin kankiliğinizi yerim ben oyjjj

Yazarken cidden arkadasimla tartisiyormus gibi hissettim garip anlardi

Ben kacarrr iyi dersler ckskjx

Arsevi (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin