Ufak bir not: Hikayenin başından beri medyadaki şarkıyı dinlerken nedense Ufuk söylüyormuş gibi hissediyordum. Sizde dinleyip onun söylediğini hayal edebilirsiniz.
Ufuk
Heyecanlı ve çığlık çığlığa bağıran dev bir kalabalığa karşı durmayalı uzun zaman olmuştu. Omzuma asılı gitarımın ağırlığını hissediyordum. Titreyen ellerim mikrofonu kavrarken ne söyleyeceğimi unutmuş gibiydim. Kelimeler boğazımdan çıkmıyordu.
"Ufuk hadi." dedi Doğa sadece benim duyabileceğim şekilde.
Başımı olumlu anlamda salladım. "Karanlıkların kol gezdiği bir dönemde Güneşli Günler olarak yeniden merhaba hepinize!" dedim mikrofona doğru. Anında kocaman bir gürültü ve alkış kopmuştu.
"Dönmek inanın bizim için çok güzel. Son derece heyecanlıyız. Amatör bir grup olarak görün bizi." dedim ezbere sözcüklerimi dizerek.
"Bu gece ne Özgür var ne Kıvanç. Sadece biz varız. Ama onlar bir şekilde bunu hissediyorlardır umarım. Zira ikisini de ömrüm boyu çok seveceğim. Seveceğiz."
"Her neyse o zaman başlayalım bakalım. İlk defa solist olmuyorum ama bu konuda tecrübem az o yüzden 15 yaşında aldığım ilk sahnemde söylediğim şarkı ile başlamak istiyorum."
Gözlerimi kapattım ve başladım.
"Erzurum çarşı pazar
Leylim aman aman...
Leylim aman aman...
Leylim aman aman...
Sarı gelin..."Şarkıyı bitirmemin ardından kopan alkışla gülümsedim. Gitarımı kavradım ve en eğlenceli şarkımızı söylemeye başladım. Tekin'e ve sonra anında rockstar havasına bürünen ciddiyetle gitarını çalan Doğa'ya göz kırpttım.
Sonrasında ise sadece eğlendim. Dans ettim zıpladım. Sahnede gezindim. Doğa ve Tekin'in etrafından dolandım. Hayranlara göz kırpttım. Sadece Ufuk Yıldırım'dım. Her zaman olduğum kişi.
...
Konserin bitişinin ardından ben de bitmiştim. Çığlıklar ve ıslıklar ardından uğurlanırken bu hissi ne kadar özlediğimin tekrar farkına varmıştım. Kimi kandırıyordum kitlelere hitap etmeyi, insanlar tarafından sevilmeyi seviyordum.
Sahneden arkaya geçmemizin ve gitarımı bırakmamın ardından koşarak bana gelip üstüme atlayan beden ile afalladım.
"Ne ara geldin?" dedim sevgilime sarılarak.
"Şu ara." dedi kısık bir sesle. Ardından kafasını geri çekip dudaklarıma yapıştı. "Sana tekrar aşık oldum galiba."
"Ben hiç bir şey demiyorum artık." dedi yanımızdan geçip giden Tekin.
"Hep aşık olalım." dedim ben de.
"Olalım."
"Şaka bir yana harbiden çok iyiydiniz ama."
"Biliyorum bence de."
"Kes egoyu be. Doğa kankim senden iyiydi."
"Neyse hadi gidelim stüdyoya." dedim neredeyse üstümde olan Arsevi'den ayrılarak.
"O zaman sen git Tekin ile peşinden gelirim." dedim Arsevi göz kırparak. Gülümseyip yanağından öptüm ve başımla onayladım.
Gitmesinin ardından odamıza gidip heyecanla konuşan Tekin ve Doğa'ya katıldım.
"Harikaydın bro." Doğa'ya bir beşlik çakması için elimi uzatttım.
"Harbiden mi?" dedi yerinde zıplayarak. "Kendime gelemedim hala."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsevi (boyxboy)
Short StoryDoğa 2.kitap. Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir. Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi. Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.