Beste koluma sarılmış kaşlarını çatmıştı. Hanım efendi onu Ufuk ile tanışmaya götürmüyorum diye trip atıyordu.
"Ya kanka daha ben tanışmadım. Sen nasıl geleceksin?"
"Kenarda oturur, izlerim. Olmaz mı?"
"Olmaz. Ayrıca senin sevgilin var kimi izliyorsun?"
"Sevgililik ve hayranlık farklı şeyler. Sen Lana Del Rey'i görsen geçip gidecek misin?"
"Lan o Lana Del Rey. Ayaklarına kapanırım be!"
"Al işte. Haklıyım."
"Ama umrumda değil. Gelemezsin. Sevgilim beni götürüyor."
"Seni götürdüğü gerçeği uzun süredir mevcut zaten." dedi sırıtarak
"Boş boş konuşuyor bu da." dedim havaya bakarak. "İpek nasıl katlanıyor hala?"
"Asıl Kamer sana nasıl katlanıyor ki?"
"Çünkü ben muhteşem harika Doğacan Alpay hazretleriyim."
"Of ben seninle niye uğraşıyorsam. Kamer gelsin ona yalvarırım."
"Gider misin biraderim? Sevgilimle beni rahat bırak beni."
"Ya sevgilinle sen umrunda değilsiniz. Ama o Ufuk Yıldırım." dedi sesini yükselterek
"Allah aşkına Bestoç'um." dedim. "Sen ne zamandıe hayransın buna ki? Bana hiç bahsetmedin."
"İçten içe hayrandım." Gözlerini kırpıştırarak tatlı tatlı gülümsedi.
"Atma len. Kandıramazsın beni."
"Ya atmıyorum ki."
"Sus ya. Yalancı." dedim elimle yüzünden iterek.
"Ya ama hep şiddet hep şiddet. Dava edeceğim seni. Kötü arkadaş."
Cevap vermeyerek ayağa kalktım.
"Neyse bebişim ben gidiyorum. Sen annemle takıl." dedim ve cevap vermesine fırsat tanımadan evden çıktım.
Kamer'in evin önüne gelen arabasını görmemle istemsizce sırıttım. O daha inmeden koşup arabaya bindim. Ona doğru uzanıp yanağından öptüm.
"Bu ne acele? Daha gelip Nurcan teyzeme selam verecektim."
"Ya sen hala ona Nurcanişko veya Nurcan anne demeye alışmadın mı? Olmuyor böyle samimiyetsiz hareketler."
"Ya ayıp olur öyle saçmalama."
"Gerçekten." dedim gülmemi zorlukla tutarak. "Annem için ayıp olacağını mı düşünüyorsun?"
"Doğa." dedi yapmacık bir ciddiyetle.
"Hem daha sen benim annemle 1 kez falan görüştün. Gerçi onda da linç yedin."
"2.ye love kaynanam yazılı tişörtle geleceğim. Senden hızlıyım." Yamuk bir gülümseme takınıp göz kırptım
Kamer ise o her seferinde hayran kaldığım melodik kahkalarından birini attı. "Kesinlikle sevmeye başlar seni."
Ufuk ile buluşacağımız mekana kadar fazla maruz kalınması halinde kanser edecek klasik muhabbetlerimizden yapmıştık. Daha doğrusu ben yapmıştım Kamer uyum sağlamıştı.
"Çok heyecan yaptım bak şimdi." dedim.
"Kaç tane ünlü ile tanıştın. Şimdi mi heyecanlısın?"
"Evet."
"Neden Ufuk Yıldırım'ın ne özelliği var?'
"Bebeğim ama konuştuk bunları. Onunla ilgili planlarım var biliyorsun."
"Pardon Doğa'm unutmuşum."
"Kamer!" dedi bir ses arkamızdan. "Geç kaldım sanmıştım ben de."
Yarabbim Ufuk Yıldırım.
Kamer ile birlikte aynı anda gelen bedene baktık. Bezmiş ve ruhsuz oluşu 20 metreden dahi hissediliyordu. Yanımıza geldiğinde ona dikkatle bakmaktan kendimi alamıyordum. Bir kere her yerinde dövmeler vardı. Ama en dikkat çekicisi sağ gözünün altındaki "Wake up" dövmesiydi. Samimi olsaydık bu dövmeye 100 çeşit dalga geçme çeşidi bulurdum bile.
Hayır beynim. Henüz değil. Samimi olunca bulursun.
"Biz de yeni geldik." dedi Kamer neşeyle.
"Ah pekala." Soru soran gözlerini bana çevirdi.
"Sevgilin olan çocuk değil mi bu?"
"Evet benim." dedim elimi uzatarak. "Doğa. Şey umarım benimde gelmemden rahatsız olmamışsındır."
"Memnun oldum. Ufuk ben. Tabikide olmadım." Samimi davranmaya çalışsada sesindeki soğukluk buram buram hissediliyordu. Belki bu yargıya varmak için erkendi ama bu çocuk o videolardaki çocuk kesinlikle değildi. Bu kadar beklemiyordum o sebeple şu an hayal kırıklığı ufaktan gelmeye başlamıştı.
Birlikte iyi dekore edilmiş elit cafeye girdik. Zaten normak bir yere gitsek incilerimiz dökülürdü. Neyse şimdi kendi içimde saçma muhabbetlerin zamanı değil.
"Beni neden çağırdın?" dedi Ufuk direk konuya dalarak.
"Bir nedeni yok. Sohbet etmek istedim. Arkadaş olarak."
"Buna gerek yok Kamer."
"Gerek olmasına gerek yok. Sadece konuşalım işte." An itibari ile sevgilimin kibarlılığını takdir etim. Zira benim "Sana mı kaldım yarram hadi bay." diyesim gelmişti. Şaka o kadar da değil.
"Pekala."
"Solo parçaların epey iyi. Gitarı çok iyi kullanıyorsun." Pekala bu bir sohbet başlangıcı olabilirdi.
"O kadar da iyi olduğumu sanmıyorum. Tek başıma yetersizim."
"O mütevazi ayaklarını yemem. Ben senelerdir gitar çalıyorum ama senin kadar iyi olmam imkansız."
"İyi olmadığını mı söyledin? Vay sohbet ilginçleşiyor." dedi Kamer.
"Böyle düşünmem çok güzel. Teşekkür ederim."
"Bu sebeple sahnelere dönmelisin."
"Bu imkansız Doğa."
"Ama neden?"
"Yapamam çünkü."
"Bir sebebin olmalı."
"Sorun da sebebimin olmayışı zaten. Hiç bir şey beni heveslendiremiyor."
"Anlıyorum." diye mırıldandım. Ama hayır anlamıyordum. Sırf kötü bir şeyler yaşadı diye kendini hayattan çeken insanları hele hiç anlamıyordum.
"Şarkıyı ne zaman kaydedeceksiniz?" dedi Ufuk Kamer'e dönerek.
Kamer şarkı ile ilgili şeylerden bahsederken elimi çeneme koyup düşünmeye başladım. Ben bu soğuk adamla nasıl kanka olacaktım?
...
Zişan sevmedi bu bölümü ama Zisan ağlıyor çünkü bir sürü ödevi var ve gidip yapmasi gerekiyor
Zisan sizi öpüyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsevi (boyxboy)
Short StoryDoğa 2.kitap. Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir. Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi. Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.