Doğa 2.kitap.
Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir.
Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi.
Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
87.564 beğenme
Ufukyıldırım: 5 yıl olmuş bu fotoğraf çekileli. Özleniyorsun kardeşim. Çok özleniyorsun. @Özgüryıldız
...
Ufuk
Flashback
Cumartesiler ile ilgili herkes gibi benim de sevdiğin şey sonsuz uyku hakkıydı. Ama kapının son 2 dakikadır aralıksız yumruklanması bu hakkımın elimden alınacağını gösteriyordu.
"Aaa kanka ama sende bir uyanamadın." sesi kulaklarıma dokdu ardında kapı açıldı ve bir adet Özgür içeri girdi.
"Aaa uyandırdım mı?" dedi sırıtarak.
"Yok kardeşim ne uyandırması ya?" dedim sinirle. "Len senin daha kargalar bokunu yemeden burada işin ne?"
"Ya saat 10 oldu be. Hem fazla uyumak sağlığa zararlı."
"Ne kadar da beni düşünen bir insan."
"Ya bebeğim biliyorum harikayım."
"Tamam Özgür hadi sen kendi kendine takıl. Uyuyorum ben." diyerek yüzüstü döndüm ve yastığa kapandım.
"Olmaz." diyerek yatağıma sonra da üstüme çıktı. Özgür'ün bu hallerine alışıktım. Yani herif ile 16 senedir yediğim içtiğim ayrı gitmemişti resmen. Kardeşimdi bildiğiniz. O yüzden ciddiye almayarak ölü taklidi yapsam gider diye düşünüyordum.
Hala vazgeçmemesine karşın "Eziyorsun lan." diye yakındım.
"O zaman bak bana."
"Ya Özgür."
"Ya ama Ufuk derdime çare lazım."
"Ben mi bulacağın çare lan?"
"Evet evet evet."
"Of iyi ya kalk üstümden hadi bari yüzümü yıkayayım." dedim vazgeçerek.
Bir neşe nidası ile üstümden kalkıp doğrulmam için kollarımdan çekti.
"Cişini de yapabilirsin kanka ben beklerim ama uyuma orada."
"Siktir git Özgür." diye homurdanıp odadan çıktım.
"Biliyorum çok zor. Hani Ufuk ile yaşamak anlıyorum seni. Ama dert etme eminim bir gün kurtulursun. Gerçi hoş seninle bu konuşmayı 10 sene önce de yaptık. Ama hata sende masaya yumruğunu vurmalıydın."
"Özgür ne diyorsun sen?"
"Kankamla dertleşiyorduk."
"Sikeyim seni de kankanı da. Nasıl Ayıcan ile dedikodumu yaparsın?"
"Kanka giderin var ama Kıvanç'a aşığım biliyorsun. Ayıcan da heteroymuş."
Ah şu Kıvanç. Özgür ile farklı liselere gitmiştik. Ben güzel sanatlar istemiştim. Lisede ilk tanıştığı insan Kıvançtı. Çocuk ona ikinci gün eşcinsel olduğunu söylemişti. Özgür o zamanlar bir şeylerin farkında değildi ama gayet rahat davranmıştı. Şimdi ise aylardır Kıvanç'a platonikti.
Dediklerine karşın istemsizce kahkaha attım.
"Niye geldin de bakam?"
"Ben her zaman buraya geliyorum."
"Evet hayatım bu yüzden berbat."
"Ah beni nasıl da seviyor." dedi ayıya bakarak.
"Neyse gelelim konuya. Ben bugün bir karar verdim. Yani gerçekten bugün. Rüyamda sevdiğim ellere yar oluyordu. Ben de uyandım dedim koş Özgür koş."
"Niye oğlum herif sana okulun 2.günü eşcinsel olduğunu söylemedi mi? Yani reddedilme olasılığın az."
"Harbi mi lan?'
"Yo dalga geçtim." dedim gülerek.
"Pis birisin."
"Neyse ya işte ben ona itiraf etmeye karar verdim ama nasıl yapsam ki."
"Kanka bak şey yap oyuncak silah al. Kafasına tut de ya benimsin ya kara toprağın. Kesin düşer."
"Ufuk benim kadar gerizekalı birisi olman beni üzüyor. Tekin'e mi gitseydim."
"Ya ama harika fikirdi. Ya da şey yap facebooktan dürt."
"İnsanların da işi gücü dalga olmuş. Ben anlamıyorum ki."
"Ya Ufuk. Cidden nasıl açılayım?' dedi sızlanarak.
"Ciddi ol bu sefer."
"Tamam." dedim. "Ciddiyim. Sen kendini en iyi şarkı ile ifade etmiyor musun? O zaman ona şarkı söyle. Hislerini en iyi şekilde anlatabileceğin bir şey seç. Klişe ama bence sever."
"Ya sen varya muazzamsın." Boynuma sarılıp geri çekildi.
"Ben kaçıyorum. Tavlamam gereken bir yakışıklı var."
