Ellerimi kucağımdaki sarı saçlarda gezdirmek bana tahmin edemeyeceğim düzeyde huzur veriyordu. Benim bile mayışıp kalasım vardı.
Aniden eliyle elimi tutup diğer elini koltuğa bastırarak doğruldu ve yanımda oturur konuma geldi.
"Ne oldu?" dedim Arsevi'ye bakarak.
"Uykum geliyor öyle." diye mırıldandı cidden uykuku çıkan sesiyle.
"Uyu istersen."
"Olmaz! Film izliyoruz seninle."
"Başka zaman izleyebiliriz zaten başlatalı fazla olmadı." diyerek omuz silktim.
"Hayır. Hayır. Bugün izliyoruz bu filmi."
"Ama benim de uykum vardı. Neyse o zaman filmi 5 dakika durdurayım. Kahve yapıp geleyim ikimize." diyerek ayaklandım. Salonun mutfak tarafına geçip 2 kupa ve 2 nescafe çıkardın, hazihazırda kaynamış olan suyu döküp elimde kupalarla geri döndüm.
"The nightmare before christmas." dedi mükemmel teleffuzuyla, ona uzattığım bardağı kastederek. "Bunu sevdiğini anlaması kolaydı.".
Kupayı alıp bir yudum aldı o sırada geri yanına oturdum ben de.
"Aslında şimdiye kadar kimse anlamamıştı. Hakkında da fazla bahsetmem zaten. Senin aldığın Jack'li müzik kutusu bu yüzden özel. Fazla özel."
Yanağıma hafifçe dokundu. "Kızardın mı sen?"
"Ne kızarması?"
"Bilmem." dedi klasik müzip sırıtışını takınarak.
"İngilizce konuşmanı merak ediyorum. Tek kelimeleri söylerken bile ingiliz aksanım hissediliyor." Aklımda hala az önceki "The nighmate before christmas" telaffuzu vardı. Fazla hoş gelmişti kulağıma.
"Konuşmamı mı istersin?"
"Evet."
"Pekala."
O bir şeyler söylerken ciddi manada hayranlıkla onu izliyordum. Kelimeleri anlamlandırmaya dahi uğraşmıyordum. Tek düşündüğüm ingiliz aksanına düşenlerin sonuna hadar haklı olduğu idi.
"Neden hala bakıyorsun?" dedi bir süre sonra.
"Ne söyledin?" dememe karşın bir kahkaha attı.
"Kitap alıntısı yapmıştım."
"Hoş." diyebildim sadece. Aslında aklıma gelen çok fazla kelime vardı ama dile getiremiyordum.
"Demek öyle. Hoş mu?"
"Hoş. Hiç Türkçe konuşmasan ingiliz sanardım bu garip."
"Aslında değil. Rezil bir Türkçem olduğu düşünülünce insanları Türk olduğuma inandırmak zor oluyor."
"Farketmez aksanın çok çekici. Kelimeleri tam söyleyememen falan." dedim elimdeki bardakla oynayıp ona bakmamaya gayret ederken.
"Çekici mi?" dedi. Sesinden dahi sırıttığı anlaşılıyordu.
Kucağımdaki elimden bardağı alıp yere bırakmasını izledim. Sonra ellerini omuzlarıma koyup bacaklarını vücudumun iki tarafına atıp dizlerinin üstünde durdu. Yutkundum sonra refleksif olarak ellerimi beline sardığımı farkettim.
"Bence çekici olan sensin." dedi fısıltıyla ve eğilip dudaklarımdan kısa bir şekilde öptü.
Bir şey demedim tek yaptığım bir kez daha öpmesi için beklemekti.
"Dövmeni uzun zamandır öpmek istiyorum biliyor musun?"
"Öpebilirsin." dedim ben de.
"Öpeceğim zaten. Anlatsana neden Wake up."
Derin bir nefes aldım. Konuşmak istemiyordum. Yapmak istediğim şeyler başkaydı.
"17 yaşında ve ergendim. Her yerde uyuyordum artık bana tek dedikleri söz, uyan idi. Ben de espri olsun diye yaptırdım evet pişmanım."
"Ama çok çekici. Pişman olmamalısın." Sözlerini bitirir bitirmez dudaklarını gözümün altındaki dövmeye bastırdı. Geri çekilmeden yanaklarıma doğru öpücükler bırakmaya devam etti. Son olarak çeneme de ıslak öpücüklerinden bırakıp ben ne olduğunu anlayamadan kendini yanıma geri attı.
"Ne oldu?" Sesim gayet bozuk ve mutsuzdu, net bir şekilde seçilebilirdi.
"Filmi bugün izleyeceğiz dedim sözümden dönemem." dedi pişkin bir tavırla.
"İyi!" diyip yerdeki kahveyi elime aldım ve resmen boğazıma diktim. Acıyla yutarken kızgın gözlerle Arsevi'ye bakıyordum.
O ise beni umursamadan kumandayı alıp filmi devam ettirdi.
Homurdansam da mecburen izlemeye devam ettim.
"Baksana." dedim filmin ortalarına doğru.
"Sen filmi hiç izlemiyorsun."
"Evet. Zaten izledim daha önce." dedi pişkin pişkin.
"O zaman niye bugün izleyeceğiz diye direttin?"
Elini çenesine koyup düşünür gibi yaptı. "Çünkü bu benim en sevdiğim film. Seninle izlemek istedim. Çünkü bu sayede sen filmi izlerken ben seni izleyecek benim sevdiğim sahnelere tepkine bakacaktım."
"Pekala." dedim hızlanan kalbime karşın. "İzlemeye devam edeyim o zaman."
"Devam edelim."
...
Bu bölümü sevin xd
Kısa oldu ama napiyim
Shipim gözümün önünde cok tatlis anlar yaşıyor arkadaslar galiba ben ikisine hikaye yazicam bu bitince cjakkxkaks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsevi (boyxboy)
Short StoryDoğa 2.kitap. Ayrıca Gittin Gideli kitabındaki Ufuk karakterinin hikayesini içerir. Doğa bildiğimiz Doğaydı. Hikayesinin devam etmesi için son derece istekliydi. Ama devam eden tek hikaye bu olmayacaktı. Yeni hikayeler de başlamalıydı.