1.5

5.8K 571 231
                                    

Okulun bahçesinde boş bulduğum bir ağaç gölgesine aç kurt misali atlayıp oturmuştu. Çantama attığım simidi çıkarttım. Şimdi yalnızlığıma ağlarken bir yandan da tıkınma vaktiydi. Gerçi hoş bu benin seçimimdi. Kızlar arasında arkadaş olmak isteyenler anlayamadığım bir şekilde çoktu. Ya da yürüyenler. Her neyse.

"Boş mu yanın?" Bu dünki çocuktu. Havalı bir ismi olan. Arsevi.

"Bilmem. Birisini görüyor musun?"

"Sormam hataydı." diyerek yanımda bağdaş kurdu. Dün dikkat etmemiştim ama şuan farketmiştim de Türkçesi bozuktu. Aksanlı gibi konuşuyordu.

"Türk değil misin Arsevi?" diye sordum.

"Türk'üm." dedi gene aksanla. "Ama burada yaşamadım hiç."

"Nerede yaşıyordun ki?"

"İngiltere, İtalya, Fransa en son İsviçredeydik. 2 senedir burada ama."

"Vay anasını." dedim kendimi tutamayarak. "Oğlum burada işin ne senin?"

"Ö-öyle gerekti."

"Nasıl ki? Hani Oxford falan varken burası. Len Dolar 6. Euro 7. Frank kaç bilmiyorum bile ama kesin intiharlıktır."

"Babam ile yaşadım. Sonra annem ile kalmak istedim. O da Türkiyede"

"Anlıyorum." Lan aq frank kaçtı cidden? 8 miydi? Bu İngilizler de manyak zengin ha. Arsevi de zengin mi acaba?

"Bunu sormaya korkuyorum ama dillerini biliyor musun bu ülkelerin?"

"Evet. 5 dil biliyorum. Birde İspanyolca var. Ama o ben çok ta iyi değilim. Orada 3 ay bulundum sadece ondan."

"Ben elendim bu yarıştan galiba kanka sen devam et."

Dediklerime karşın bir kahkaha attı. "Bu bir seçim değildi."

"Of sus ya. Küstüm oynamıyorum. Benim yüksek lisanslar, projeler, Amerika falan hayallerim vardı. Böyle heriflerle mi yarışıyorum?"

"Senin benden daha iyi olduğuna eminim." diyerek göz kırpttı.

"Sus be Avrupalı."

"Tamam demiyorum bir şey."

"Hem." dedim. "Sen nasıl 2 sene önce gelip hallettin her şeyi ya."

"Geciktim aslında. 20 yaşındayım. Üniversiteye yeni başladım. Türkçe öğrenmek zordu."

"Pü aileye bak Türkçe öğretmemiş. Adının James falan olmadığına sevin bence he."

"Hiç fırsatlar olmadı herhalde." dedi gülümseyerek.

"Bu arada isminin anlamı ne?" diye sordum bu seferde.

"Temiz aşk demek."

"Ben de Doğa işte. Tabiat falan. Boklu çayırlar. İnekler."

"Çok güzel ismin. Sen de."

"Ne?"

"Sen de güzelsin."

"Yok biraderim almıyım böyle laflar."

"Ama doğruydu."

"Her doğru söylenmez Avrupalı. Hadi ben kaçtım."

Sonra ayağa kalkıp üstümü silkeledim. Son simit parçamı da ağzıma tıktın ve yürümeye başladım.

....

Doğa resmen moodum yalniz dnskfjjs

Arsevi (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin