3.BÖLÜM

3.6K 324 236
                                    

Kendi çemberi olan kolu acımasızca sıkmaya devam ederken dudaklarının istikameti Dipper'ın kulağıydı. Korkutucu olduğu bir sesle fısıldadı oğlanın kulağına.

"...elbette diğerleri için de öyle..."

"B-bırak artık!Acıyor!"

Bill sert bir şekilde bıraktı Dipper'ın kolunu. Ve ondan biraz uzaklaştı. Yakın olmak pek iyi hissettirmemişti. Nedenini kendisi de bilmiyordu.

Dipper serbest kalan koluyla derin bir nefes aldı ve yavaşça ovalamaya başladı. Canı hâlâ fazlasıyla yanıyordu.

"Canını yakmak için buradayım çocuk..."

"Hayatımızı daha ne kadar fazla berbat edebileceğini mi denemek istiyorsun!? Ne senin derdin? Bizi öldürüp dünyamızı ele geçirmek isteyen sensin! Peki nasıl intikam almak isteyen de sen olabiliyorsun!?"

Bir an hayatındaki en uzun cümleyi kurduğunu düşündü Dipper.

Cipher da bunu beklemiyor olacak ki bir an afalladı ama kendini toparlaması uzun sürmedi.

"7 yıl..tam 7 yıl bomboş bir yerde, sadece oturduğunu düşünürsen bana hak-"

"Sana hak falan vermezdim! Hem düşünmeme de gerek yok! Sen bunu hak etmiştin. Bizim dünyamıza bulaşmamalıydın. Bill Cipher.."

Ve 7 yıl sonra ilk defa şeytanın adını söylemişti.

Bill bir anlığına isminin onun dudaklarından çıkışını sevdiğini düşündü.

"Biliyor musun? Böyle konuştukça burda kalma sebeplerimi sağlamlaştırdığını fark etmiyorsun."

Gülerek Dipper'a baktığında onun hâlâ kolunu tuttuğunu gördü.

"Ve sana kötü bir haber vermekten çekinmeyeceğim. Bir şekilde aramızda bağ oluşturdun. Dövme ise bunun kanıtı. Senin canın yandığında benimki de yanıyor."

Dipper şaşkın bir surat ifadesiyle gözlerini koluna çevirdi. Ve dövmeyi gözler önüne serdi.

Bağ demişti,değil mi? Canı yandıkça şeytanın da canı yanacaktı. Peki Bill Cipher nasıl bir psikopat ki az önce Dipper'ın kolunu sıkarken kendi canını da o kadar yakmıştı?

"Fazla düşünüyorsun. Nasıl olduysa oldu. Bu yüzden o dövmeye kimseyi dokundurmamaya gayret et."

Tek gözünde siyah bir bandaj,üzerinde sarı uzun bir ceket-sırt kısmında göz işareti var- siyah pantolon ve şapkasıyla o...harika görünüyordu Dipper bunu kabul edebilirdi.

Ama aynı şeyi kişiliği için söylemek imkânsızdı.

"Burda ne kadar kalacaksınız?"

Neden bilmiyordu ama Bill o an Dipper hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyordu.

"Seni ne kadar ilgilendirir?"

"Zerre ilgilendirmez. Malesef biraz meraklı biri olabiliyorum."

Küçük olan odayı üçüncü kere turlamaya başladı Cipher. Bir şekilde ondan uzak kalmaya çalışıyor gibiydi.

Dipper ise yatağına oturmuş boş gözlerle şeytanı izliyordu. Onun planları vardı ve bunu şu anlık anlayamamıştı.

"O kadar da karmaşık değil..." dedi şeytan eline ikizlere ait başka bir fotoğraf almadan önce.

"Tek yapmam gereken daha masum görünen bir insan bedenine girmek ve buraya çalışmaya gelmek. Hemde bedavaya. Stanly Pines'ın izni ile."

Duyduğu cümleler yataktan hızla kalmasına sebep olmuştu Dipper'ın. Kulübeye gelmek de nereden çıkmıştı şimdi?

"Tanrı aşkına..bunu yapamazsın Bill!"

"Yapabilirim. Ve yapacağım da şüphen olmasın-"

Merdivenlerden gelen ayak sesleri ise iki oğlanın da bakışları kapıya dönmüştü.

Kapı tıklatıldı.

"Kardiş müsaitsen geliyorum."

Bill gitmesi gerektiğini biliyordu. Son kez Dipper'a döndü.

"İstersen her şeyi anlat. Senin paranoyaklığına kardeşinden başka kimse inanmaz sonuçta."

Göz kırptıktan sonra hızla ortadan kayboldu.

Dipper cevap veremeden Mabel içeri girmiş,ayakta duran ikizinin yanında almıştı soluğu...

*******

"Ne demek Bill yaşıyor!?"

Kendisine inanmayan gözlerle bakan ikizinin aksine Dipper kendisini anlayacağını düşünuyordu.

Her şeyi özet geçmişti. Kolundaki dövme hariç. Aralarındaki bağı oluşturan dövme...

"Anlattım her şeyi sana..bizi rahat bırakmayacak Mabel. Biliyorum."

"Dipper. Bak biliyorum birçok şey yaşadık Bill ile ama...o öldü. Sonsuza kadar da gelemeyecek."

"Neden inanmak istemiyorsun!? Neden beni anlamıyorsun Mabel! Tehlikedeyiz."

"Asıl tehlike oluşturan senin paranoyaklığın Dipper. Üzgünüm ama buna inanmamı bekleme benden!"

Dipper başka bir şey demeden baktı ikizine.

"Dipper,endişelenme. O öldü. Taş oldu. Yaşasaydı 7 yıldır zaten karşımıza çıkardı."

"Tamam Mabel. Yeterli."

"Hadi biraz aşağıya gel. Kafanı dağıtmış olursun."

Olumlu anlamda kafa sallayan Dipper aklındaki berbat düşüncelerle ikizini takip etti.

⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️

"...eğer Bay Pines burada olsaydı benimle gurur duyardı eminim."

Soos Bill heykelinden nasıl para kazandığını anlatırken,Dipper ellerini göğsünde bağlamış asık suratla onları dinliyordu.

"Bende eminim Soos. Sonuçta işin ucunda para var. Ama aynı düşüncelere Ford amcamın sahip olacağını düşünmüyorum" dedi arada kıkırdayarak Mabel.

Birden kapı çaldığında konuşmaları bölünmüştü.

"Ben bakarım." diyerek ayağa kalkan Dipper yavaşça kapıyı açtı.

Karşısında kendisinin yaşlarında sarı saçlı bir genç duruyordu.

"Buyrun-"

Gencin,kapalı olan gözlerini açıp gülümsemesiyle cümlesinin devamını getiremedi Dipper.

Çünkü bu sapsarı gözlere sahip olan kişiyi zaten tanıyordu.

"Tekrardan merhaba Çam Ağacı."

➡️Bu haftalık da bu kadar dsjsjjs⬅️
.
.
Medyadaki Bill'in alnındaki göz yok birde gözleri sarı datlu bişey işte ne uzatıyoskiii

Kod Adı:Billdip  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin