"İkiniz de kafayı yemişsiniz. Cidden."
Mabel elleri belinde karşısındaki iki gence bakıyordu. Fazla olmasa da Bill'in onları hırpalamasının izlerini taşıyorlardı yüzlerinde.
"Abartma Mabel."
"Sen sus bakayım. Zaten biriyle anlaşabildiğin günü görürsem tekrar diş teli taktıracağım."
Bill,Mabel'in ikizini azarlamasından keyif alıyordu ve bunu oturduğu koltukta ellerini göğsüne bağlayarak belli ediyordu. Ah birde meşhur sırıtması ile.
"Anlamadığım bir nokta da şu: ikinizin de yaraları aynı yerde ve aynı şekilde. Bunu nasıl becerdiniz?"
Bakışlar şeytana da döndüğünde yerinde kıpırdandı.
"Aynı yerlere aynı şiddetle vurduk?"
Alkış sesi yükseldiğinde iki genç göz devirmişti bu sefer.
"12 yaşında değilim beyler. Bu işin içinde kötü birşeyler var ama çözeceğim ben. 7 yıl önceki dedektif ruhumdan hiçbir şey kaybetmedim henüz."
İki gencin kendine ifadesizce bakmasına aldırmayan Mabel kapıya doğru ilerlemeye başladı.
"Ben Wendy'e haber vereyim de gelsin. Bugün Soos yok ve ben sıkılıyorum."
*********
"...sonra demesin mi 'zeytin yağı zeytinden yapılıyorsa bebek yağı bebekten mi yapılıyor?' Bende orada koptu kayışlar."
Wendy'nin maruz kaldığı kötü soruya kendileri de maruz kalınca önce numaradan öğürme sesleri çıkarttılar sonra da kahkaha atmaya başladılar.
Bill ellerini bu sefer keyiften değil de sıkıntıdan göğsünde bağladığında yanaklarını şişirdi. İnsan esprilerini anlamıyordu ve sevdiği çocuğun bunlara neden güldüğünü kestiremiyordu bile.
Birkaç espri daha patlatıldığında kahkahaların dozları da artmıştı. Kimse el kol hareketlerine dikkat etmiyordu. Bill hariç.
Turuncu saçlı kız güldükçe Dipper'ın bacaklarına vuruyordu hafif şekilde. Ve Dipper buna birşey demiyordu.
Çatılan kaşlarıyla ikiliyi izlemeye devam ederken nasıl göründüğü hakkında bir fikri yoktu ama içinde kötü şeylerin olduğunu biliyordu.
Kıskançlık tekrar damarlarında yol almıştı.
Şeytanın kendilerine baktığını fark eden Wendy yüzünden gülümsemesini silmeden ona baktı.
"Will? Bir sorun mu var?"
"Hayır. Neden bir sorun olsun ki?"
Dişlerini sıkarak konuşması kimsenin dikkatinden kaçmamıştı ama görmezden gelmeyi tercih etmişlerdi o sıra.
Dipper için aynı şeyleri söylemek yanlış olurdu.
Sarı gözlerin kırmızıya çalacağını bildiren kızgın surat,genç oğlanı ürkütmüştü biraz. Ama bunun keyfini bozmasına izin vermeyecekti.
Tekrar gülümseyerek yanındaki kıza döndü.
"Ee Dipper..yok mu kalbini çalan birileri?"
Muzur bir ifadeyle sorulan soru karşısında Dipper kanın yanaklarında toplandığını hissetti ama belli etmemeye çalıştı.
Yan gözle karşısında oturan şeytana baktı. Sonra çekti gözlerini.
"Aslında...bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Billdip
Fantasy"Burdasın..." "Burdayım." Çatılmış kaşlar,sert ses,tehlikeyle parlayan sarı gözler. Dipper şeytanı gerçekten özlemişti. Eli kendinden bağımsız sekilde havalandı ve şeytanın aynadaki yansımasına dokundu. Önce yanağını okşadı parmağının ucuyla. Sonra...