"Hayır bu sefer seni kaybedemem."
Kırmızı saçlı şeytan evin ne kadar sıkıcı olduğunu düşünerek dışarı çıkmıştı ama umduğunu gibi bir şey bulamayınca geri dönme kararı almıştı.
Sihirle de gidip gelebilirdi ama 2 gündür bulunduğu bedeni keşfetmek daha cazip gelmişti ona. Tabi bunu düşünmüyordu kardeşleri zihnini okumasın diye.
Kapıyı açmak için anahtarı yoktu bu nedenle içeri ışınlandı ve aynı anda ikizlerden kız olanın sesini duydu.
"Lütfen gitme! Senin için neler feda ettiğimden haberin yok değil mi?"
Kill ayak parmaklarının ucuna basarak salon kapısına kadar geldi. Başını içeri uzattığında Mabel'ı bir kolinin önünde otururken buldu. Elinde de bir bant vardı.
"Bak geçen sefer senin ucunu bulacağım diye tırnaklarımı feda ettim. Bu sefer beni uğraştırma."
Kızın isyan eden sesine karşılık Kill kaşlarını çatmıştı sadece. Bu deli kız bant ile mi konuşuyordu?
Gözlerini devirerek salona giriş yaptı. Mabel bant ile uğraşmayı bırakarak bakışlarını karşısındaki şeytana dikti.
"Delirdin mi?"
"Niye delirecek mişim?"
Kill omuz silkti.
"Bantla konuştuğuna göre durum ciddi."
"Sen ne anlayacaksın ki?"
Genç kız huysuzca bir nefes vererek bandın ucunu bulmaya çalışıyordu tekrardan.
"İşte ucubeliğinizi kanıtlayacak bir olay daha..."
Kill yan bir sırıtışla elini şıklattı ve bandın ucunu bulmuş oldu.
Mabel tekrar şeytana bakmak için kafasını yerden kaldırmıştı ama Kill çoktan salondan çıkmak için hareketlenmişti.
"Hah! Ucubeymiş. Sen kendine bak asıl tek gözlü kırmızı dorito! Sarısı yetmiyordu bir de kırmızısı çıktı!"
Genç kız sinirle mırıldandığında mutfaktan şeytanın sesini duydu.
"Seni duyabildiğimi biliyorsun değil mi?"
Mabel Kill'i duyduğunda cevap vermedi ve kıkırdadı hafifçe.
"Hey n-ne yapıyorsun?"
"Ah Will gelsene."
Şeytanlarla 2 gün geçiren Mabel şüphesiz en çok Will'i sevmişti. Will'in kendisine çiçek vermesi ince bir hareketti zaten ve kardeşlerinin aksine iyi bir kişiliğe sahip olması artı yönleriydi.
Will hafifçe gülümseyerek çekingen adımlarla kolinin önüne oturdu.
"Eski eşyaları koliliyorum. Evde gereksizler."
"Hmm."
Şeytan sadece onaylayan bir mırıltı çıkarmıştı.
Genç kız Will'e gülümseyip koliyi bantlama işine geri döndü.
.
.
."Ahm..evet orası..d-daha hızlı!"
Dipper'ın elleri yatağın çarşafını kavramıştı sertçe. Saçları terden dolayı alnına yapışmış,doğum lekesinin ışığı görünmüyordu.
Şeytan sevgilisinin isteği üzerine hareketlerini daha da hızlandırdı ve sevgilisinin prostatına sert vuruşlar yapmaya başladı.
"Siktir ya! Çok darsın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Billdip
Fantasy"Burdasın..." "Burdayım." Çatılmış kaşlar,sert ses,tehlikeyle parlayan sarı gözler. Dipper şeytanı gerçekten özlemişti. Eli kendinden bağımsız sekilde havalandı ve şeytanın aynadaki yansımasına dokundu. Önce yanağını okşadı parmağının ucuyla. Sonra...