KESİT

1.6K 154 40
                                    

"Mabel! Kitabımı gördün mü?"

Dipper kendi odasından ikizinin kendini duyması için aşağı kata bağırıyordu. Bu boğazının yanmasına sebep oldu. Birkaç kez yutkundu.

"Hangi kitaptan bahsediyorsun DipDip?"

"Dönüşüm."

"Kapağında böcek resmi olan kitap değil mi o?"

"Evet o kitap. Nerede? Bulamıyorum."

Mabel odanın kapısında belirdiğinde tedirginlikle alt dudağını dişleri arasına almıştı. Dipper ikizinde birşeyler olduğunu anlamıştı ilk bakışta.

"Im..o kitap şey oldu...şey"

"Kekeleme de cevap ver Mabel."

Dipper alt kısmında hissettiği acıdan olsa gerek agresifti bugün. Kendi de bunun farkındaydı. Ve şu an ikizinin konuşmasını beklemek bunu arttırıyordu.

"Dipper cidden...yanlışlıkla oldu."

"Olan şey ne?"

Mabel ikizi hariç her yerde gezdiriyordu gözlerini şimdi.

Dipper bıkkınlıkla bir nefes verdi ve iki parmağıyla burnunun üst kısmını sıktı.

"Mabel beni uğraştırma. Kitabıma ne yaptın?"

"Meyve suyu döküldü...ama yemin ederim düzeltmeye çalıştım..ama vişne suyu..bilirsin."

Mabel cümlelerini yere bakarak oluşturmuştu. Ikizine bakamıyordu çünkü onun kitapları hakkında fazla hassas olduğunu adı gibi biliyordu.

"Ne yaptım dedin? Vişne suyu mu döktün?"

Dipper sesinin kendinden bağımsız şekilde sinirli çıkmasını umursamadan Mabel'ın üzerine yürüdü.

"İsteyerek olmadı ama. Yanlışlıkla-"

"Kitaplarıma ne kadar değer verdiğimi biliyorsun değil mi?"

Mabel cevap vermek yerine başını yere eğdiğinde Dipper sinirle bir nefes aldı ve ikizinin kollarından tutarak onu sarstı.

"Bana cevap ver! Sana birşey sordum!"

Mabel sarsılmanın verdiği etkiyle bakışlarını ikizine çıkardı.

"B-biliyorum."

"O zaman neden kitabım burada değil Mabel?"

"Yenisini alırız Dipper."

"Onun manevi değeri vardı ama! O zaman her kitabıma zarar ver yenisini alalım. Böyle mi teselli ediyorsun kendini!?"

Mabel burnunun dibinde kendine bağıran ikizini ittirmeye çalıştı hafifçe ama bu çabası sadece kollarındaki baskının artmasına sebep olmuştu.

"D-dipper lütfen...abartma. Özür dilerim."

"Kes sesini! Yapmasaydın özür de dilemek zorunda kalmazdın! Ne diye eşyalarımın etrafında dolanırsın ki? Her zaman böylesin. Etrafında ne varsa bir şekilde zarar görüyor. Buna kişiler de dahil! Çocuk musun sen!?"

Mabel kardeşinin bağırmasından korunabilecekmiş gibi başını yere eğmişti o konuşmaya başlarken. Ama kurduğu cümleler ağır gelmişi. Kardeşini ilk defa kendine bu kadar bağırırken görmüştü.

Cevap vermek için kafasını yukarı kaldırdığında bir çift simsiyah göz ve parlayan doğum lekesi ile karşılaştı. Şaşkınlıktan ağzı açık kaldı ve sadece ikizini izlemeye başladı.

Dipper ise sinirle ikizini fırlatır gibi bıraktı ve söylenmeye devam etti.

"Aptalın tekisin! Hiçbir şeye özen göstermiyorsun. Tek odak noktan eğlence. Kim bilir ne boklar yerken mahvettin benim kitabımı!"

Mabel dolan gözlerine aldırmadan kardeşine adımlamaya başladı.

"Dipper sen...kendine gel lütfen."

"Kendimdeyim ben. Uzak dur! Kitabımı mahvettin zaten."

"Dipper-"

Mabel ikizinin kolunu tutmak için uzanmıştı ki Dipper onu itti ve kızın sırtı duvara çarptı sert bir şekilde.

Sırtının duvarla buluşması gözlerindeki yaşların düşmesine sebep olmuştu.

"B-Bill!"

Titreyen sesiyle şeytanı çağırdığında neler olduğunu anlamaya çalışıyordu Mabel.

Bill sevgilisinin yukarıdan gelen bağırma seslerini duyduğunda zaten odaya adımlamaya başlamıştı. Daha sonra genç kızın kendini çağırdığını duyduğunda adımlarını hızlandırdı ve bir çırpıda odaya ulaştı.

"Hey...neler oluyor?"



O kadar yalvardı ki bir okuyucum ZhreNazSel kıyamadım ve yazdığım kadarını paylaştım.

Bölümü uzun atmaya çalışacağım çünkü zaten yarısını paylaşıyorum şu an

Şeytanınızın bol olması dileğiyle...

Kod Adı:Billdip  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin