Ya şarkı dinleyerek nasıl bölüm yazılabiliyo? Biri açıklayabilir mi?
.
.
.Başı elleri arasında koltukta oturan Dipper'ın kimseye bakacak cesareti yoktu. Nasıl olabilirdi ki? Bir suç işlediğini zaten biliyordu ve bunun erkenden ortaya çıkacağını tahmin etmemişti. Zaten her mutlulukta bir kötülük yok muydu?
"Benim ikizim olduğuna inanamıyorum. Bu yaptıklarına da inanamıyorum Dipper!"
Son 10 dakikadır yediği laflar yüzünden koltuğa sinmiş öylece ikizini dinliyordu.
"Lanet olsun sen...sen ne yaptığının farkında mısın?"
"Mabel biraz sakin olman gerek. Konuşarak çözülebilir ama bağırma."
"Ne demek bağırma? 19 yaşındayız Wendy. Bu yaptığı aptalca hareketin bir açıklaması olmalı."
Wendy birsey demeden bakıyordu Mabel'a şimdi. Ona bir yandan hak veriyordu ve bir yandan da Dipper'dan mantıklı bir açıklama gelmesini bekliyordu.
"Candy!"
Sesinin sert çıktığını biliyordu Mabel ama kendini dizginleyebileceğini düşünmüyordu.
Candy ürkekçe gözlerini karşındaki kızın gözlerine sabitledi.
"Bunu ne kadardır biliyorsun? Neden sakladın?"
"Ö-öğreneli fazla olmadı Mabel. Tanrı şahidim ki yeni öğrendim."
"Nasıl öğrendin peki?"
"Bunun cevabını soru olarak oyunda vermiştim zate-"
"Senden duymak istiyorum. Şimdi."
"Onları...onları öpüşürken gördüm.Daha doğrusu Bill Cipher gösterdi."
Dipper duyduğu cümle ile gözlüklü olan kıza çevirdi yerdeki bakışlarını.
"O mu gösterdi? Ne zaman?"
Yaşadığı şaşkınlık sesinden belli olurken içinde birşeylerin koptuğunu hissetti Dipper. Ve yavaşça büyüyen öfkesini.
"Iceri girmek için kapıyı çalacaktım ama o şeytan kapıda zaten bir delik oluşturdu. Göz göze geldiğimizde anladım."
Dipper şimdi anlamıştı. Şeytan çabuk kabullenmişti ve kendini tanıtmıştı herkese. Şaşırma belirtisi bile göstermemişti.
"Tanrım," dedi Mabel burun kemerini sıkarken.
Yavaş adımlarla Dipper'ın yanına geldi ve dizlerinin üzerine çöktü. Çocuğun kendi kucağında duran ellerini aldı ellerinin arasına.
"Sana büyü yaptı değil mi? Ya da tehdit etti. Seni kurtarabiliriz Dipper. Onu bir kere daha yenebiliriz."
"Mabel ben-"
"Keşke dövmeyi gösterdiğin gün sana inansaydım. Onu da Bill yaptı değil mi? Ah ne kadar körüm."
Dolu gözleriyle ikizine bakıyordu. Onu koruyamamış olma düşüncesinin ağırlığını taşıyordu şimdi.
"Mabel-"
"Tamam konuşma. Ford amcamların buraya gelmesi lazım. Ya da silah...ah onu kırdık. Ne yapsak-"
"Mabel buna gerek yok. Izin vermem de zaten."
"Ne?"
"Ne demek izin vermem Dipper?"
Dipper sıkıntıyla bir nefes verdi ve karşısında kendisine bakan 3 kıza baktı o da.
"İzin veremem. Ben...onu seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Billdip
Fantasy"Burdasın..." "Burdayım." Çatılmış kaşlar,sert ses,tehlikeyle parlayan sarı gözler. Dipper şeytanı gerçekten özlemişti. Eli kendinden bağımsız sekilde havalandı ve şeytanın aynadaki yansımasına dokundu. Önce yanağını okşadı parmağının ucuyla. Sonra...