Murat004: Friend @alpkandemir
Alp: Yavuz?
Alp: Rahatsız ediyorum kusura bakma
Yavuz: Bir şey mi oldu?
Alp: Murat'a ulaşamıyorum
Alp: Okuldan sonra seninle olur genelde
Alp: Seninle mi yine?
Yavuz: Evet, yanımda
Alp: Söylesene telefona baksın
Yavuz: Tamam
Alp: Eyvallah
Murat: Ne var lan?
Alp: Kanka, Rüzgar kim?
Murat: Arkadaşım
Murat: Neden sordun?
Alp: Az önce dm'den bana yürüdü
Murat: Ne?
Murat: Ne demek yürüdü?
Alp: Basbayağı yürüdü işte
Alp: Abi pat diye söyledi
Alp: Murat'ın paylaştığı fotoğrafta gördüm seni, takılalım mı?
Alp: Direk bunu yazdı
Alp: Düzüm dedim ama pek takmadı
Alp: Kararını değiştirirsen geri dönersin dedi
Murat: Sen ona bakma
Murat: Son zamanlar psikolojisi bozuk onun
Alp: Ne bakacağım
Alp: Haberin olsun diye söyleyeyim dedim sana
Murat: Anladım, Alp
Murat: Haber verdiğin için sağol
Alp: Tamam abi
Alp: Sizi de böldüm, kusura bakma;)
Murat: Sikicem belanı şimdi
Alp: Tamam, kızma hemen
Alp: Kaçtım
Murat: Defol
Telefonun ekranını kapatmamla Yavuz'un sorularıyla karşı karşıya kalmam bir olmuştu.
"Ne diyor? Çok mu önemli? Bir şey mi olmuş? Konuşsana Murat."
Sorularına takılmadan hemen şifremi girerek telefonu açtım ve zaten sohbetten çıkmadığım için okuması için telefonumu ona uzattım. Bir bana, bir telefona baktıktan sonra aceleyle elimden aldı.
"Direk nasıl söylemiş?"
Şaşkınlıkla telefonumu geri verirken sorduğu soruya gülmeden edemedim.
"Klasik Rüzgar işte."
"Hep böyle miydi?"
Sorusunu birkaç saniye düşündükten sonra kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır, sadece son zamanlar iyi değil. O yüzden böyle davranıyor bence."
Düşünceli bir şekilde kafasını sallayarak alt dudağını ağzının içine yolladı.
"Alp geri döner mi sence?"
"Rüzgar'a mı?"
Kafasını yine salladığında kaşlarımı çattım.
"Senin neden umrunda ki?"
Söylediğimin etkisiyle onun da kaşları benim gibi hızla çatıldı.
"Ne umrumda olacak benim? Sadece merak ettim. Asıl senin neden keyfini kaçırdı bu olay?"
"Neyi ima ediyorsun Yavuz? Açık açık söyle."
Sesimin tonunu kaldırarak konuşmamla yanımdan kalktı
"İma etmedim zaten. Açık açık söyledim. Cevabını vermemek için, sorudan kaçmak için böyle konuşma."
Oturduğum yerden hızla kalkarak Yavuz'un önünde dikildim.
"Rüzgar'ı kıskanmıyorum. Birileriyle yaşadığı ilişkiler de beni zerre ilgilendirmez."
Boyu benden kısa olduğu için başını yukarı kaldırdı ve huysuzlukla bana bakmaya başladı.
"O yüzden mi sinirlisin? Umrunda olmadıği için mi birden bire benimle kavga etmeye başladın?"
Bağırarak söyledikleriyle gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım ve pek fazla olmasa bile işe yaramıştı.
"Bak, Yavuz. Beni söylediğin şey sinirlendirdi. Rüzgar'ın Alp'e yazmasıyla benim hiçbir sorunum yok. Sadece senin tepkin beni kıskandırdı. Sanki Alp'e yazmasından hoşlanmamış gibiydin."
Sakince konuşmamın ardından Yavuz kollarını belime sardı.
"Hoşlanmadım zaten. Ama kıskandığım için değil. Ben İzmir'e gelir diye korktum."
Kırgınlık dolu sesini duyduğumda kalbim sıkışmıştı. Burnumu saçlarına daldırdığımda göğsüme daha çok sokuldu.
"Alp'i kıskanmadım ama. Yemin ederim."
"Yemin etmene gerek yok. İnanıyorum sana."
Öylesine bir bölüm. Takılmayın siz.
Seviliyorsunuz❤