38

8.6K 474 234
                                    

Murat004: Friend @alpkandemir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Murat004: Friend @alpkandemir

Alp: Yavuz?

Alp: Rahatsız ediyorum kusura bakma

Yavuz: Bir şey mi oldu?

Alp: Murat'a ulaşamıyorum

Alp: Okuldan sonra seninle olur genelde

Alp: Seninle mi yine?

Yavuz: Evet, yanımda

Alp: Söylesene telefona baksın

Yavuz: Tamam

Alp: Eyvallah

Murat: Ne var lan?

Alp: Kanka, Rüzgar kim?

Murat: Arkadaşım

Murat: Neden sordun?

Alp: Az önce dm'den bana yürüdü

Murat: Ne?

Murat: Ne demek yürüdü?

Alp: Basbayağı yürüdü işte

Alp: Abi pat diye söyledi

Alp: Murat'ın paylaştığı fotoğrafta gördüm seni, takılalım mı?

Alp: Direk bunu yazdı

Alp: Düzüm dedim ama pek takmadı

Alp: Kararını değiştirirsen geri dönersin dedi

Murat: Sen ona bakma

Murat: Son zamanlar psikolojisi bozuk onun

Alp: Ne bakacağım

Alp: Haberin olsun diye söyleyeyim dedim sana

Murat: Anladım, Alp

Murat: Haber verdiğin için sağol

Alp: Tamam abi

Alp: Sizi de böldüm, kusura bakma;)

Murat: Sikicem belanı şimdi

Alp: Tamam, kızma hemen

Alp: Kaçtım

Murat: Defol

Telefonun ekranını kapatmamla Yavuz'un sorularıyla karşı karşıya kalmam bir olmuştu.

"Ne diyor? Çok mu önemli? Bir şey mi olmuş? Konuşsana Murat."

Sorularına takılmadan hemen şifremi girerek telefonu açtım ve zaten sohbetten çıkmadığım için okuması için telefonumu ona uzattım. Bir bana, bir telefona baktıktan sonra aceleyle elimden aldı.

"Direk nasıl söylemiş?"

Şaşkınlıkla telefonumu geri verirken sorduğu soruya gülmeden edemedim.

"Klasik Rüzgar işte."

"Hep böyle miydi?"

Sorusunu birkaç saniye düşündükten sonra kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır, sadece son zamanlar iyi değil. O yüzden böyle davranıyor bence."

Düşünceli bir şekilde kafasını sallayarak alt dudağını ağzının içine yolladı.

"Alp geri döner mi sence?"

"Rüzgar'a mı?"

Kafasını yine salladığında kaşlarımı çattım.

"Senin neden umrunda ki?"

Söylediğimin etkisiyle onun da kaşları benim gibi hızla çatıldı.

"Ne umrumda olacak benim? Sadece merak ettim. Asıl senin neden keyfini kaçırdı bu olay?"

"Neyi ima ediyorsun Yavuz? Açık açık söyle."

Sesimin tonunu kaldırarak konuşmamla yanımdan kalktı

"İma etmedim zaten. Açık açık söyledim. Cevabını vermemek için, sorudan kaçmak için böyle konuşma."

Oturduğum yerden hızla kalkarak Yavuz'un önünde dikildim.

"Rüzgar'ı kıskanmıyorum. Birileriyle yaşadığı ilişkiler de beni zerre ilgilendirmez."

Boyu benden kısa olduğu için başını yukarı kaldırdı ve huysuzlukla bana bakmaya başladı.

"O yüzden mi sinirlisin? Umrunda olmadıği için mi birden bire benimle kavga etmeye başladın?"

Bağırarak söyledikleriyle gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım ve pek fazla olmasa bile işe yaramıştı.

"Bak, Yavuz. Beni söylediğin şey sinirlendirdi. Rüzgar'ın Alp'e yazmasıyla benim hiçbir sorunum yok. Sadece senin tepkin beni kıskandırdı. Sanki Alp'e yazmasından hoşlanmamış gibiydin."

Sakince konuşmamın ardından Yavuz kollarını belime sardı.

"Hoşlanmadım zaten. Ama kıskandığım için değil. Ben İzmir'e gelir diye korktum."

Kırgınlık dolu sesini duyduğumda kalbim sıkışmıştı. Burnumu saçlarına daldırdığımda göğsüme daha çok sokuldu.

"Alp'i kıskanmadım ama. Yemin ederim."

"Yemin etmene gerek yok. İnanıyorum sana."

Öylesine bir bölüm. Takılmayın siz.
Seviliyorsunuz❤

Umut mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin